DEĞERLİ okurlarım, 1974 yılının eylül ayına giden günlerde ABD halkı Vietnam hezimetinin büyük psikolojik travmasını üzerinden atamamışken başlayan Watergate skandalı ile uzun bir süredir sarsılıyordu. Ülke büyük bir iç bölünme ile karşı karşıyaydı. Başkan Nixon, seçim kampanyası esnasında rakibi, Demokrat Parti’nin Watergate binasındaki bürolarına girilip önemli evrakın kopyalanması emrini vermekle, daha da vahimi “adaletin işlemesini engellemek” ile suçlanıyordu.
Bütün bu suçlamalar altında Nixon, istifa etti. Aksi taktirde Nixon’un “Divan-ı Ali” yolu ile görevden alınıp yargılanması kaçınılmazdı.
Nixon’un yerine başkan seçilen Gerald R. Ford, göreve gelmesinden kısa bir süre sonra Nixon’u işlemiş olabileceği tüm suçlardan “kayıtsız şartsız” affetti, nedenlerini de af kararnamesinde açıkladı.
Ben, Ford’un açıkladığı nedenlerin bu gün adına “Ergenekon” denilen sarmalla ülkemizin geldiği noktada bizim devlet adamlarımız için de bir yol oluşturabileceğini düşünüyorum.
Başkan Ford’un sözleri özetle şöyle:
“O kanaata vardım ki, kamuoyunda yıllar süren acı ve bölücü tartışmalar sonucu, Richard Nixon’un, Birleşik Devletler’in herhangi bir mahkemesinde adil ve tarafsız bir biçimde yargılanmasının mümkün olabilmesi için ayların hatta yılların geçmesi gerekmektedir.
Ben, bütün Amerikan vatandaşları için adalet eşitliği ilkesine derinden inanmaktayım. Benim gördüğüm gerçek odur ki bir önceki başkan, yasaları ihlal eden herhangi bir vatandaş gibi eşit muameleye tabi olmak yerine, topluma hukuksal borcunu ödeyebilmek için bir taraftan masumiyet varsayımı ilkesinin uygulanamaması, diğer taraftan suçunun (davasının) hızlı bir şekilde kesinliğe kavuşturulmasının mümkün olmaması ile zalimce ve aşırı bir biçimde cezalandırılmış olacaktır.
Uzayan bu hukuksal süreç içinde kirli duygular yeniden uyarılmış olacak. Ve milletimiz yeniden kutuplara ayrılacaktır. Ve de devlet kurumlarımızın güvenilirliği ülkemizde ve dış ülkelerde yeniden sorgulanacaktır.
Benim dikkate alacağım husus bu büyük ülkenin geleceğidir. Bir başkan olarak birinci önceliğim, tüm Amerika Birleşik Devletleri vatandaşlarının üstün menfaatlleri olmak zorundadır.
Vicdanım, artık kapanmış bir tarih sayfasını tekrar tekrar açmaya devam eden bu kabusu uzatmamam gerektiğini söylüyor. Bu kitabı kapatıp mühürlemek için sistemimizde sadece benim anayasadan aldığım hukuki güç var.”
Ve Başkan Ford, bu düşüncelerle Amerikan Anayasası’nın 2’nci maddesinin 2’nci paragrafından aldığı güçle, ülkesini bir arada ve huzur içinde tutabilmek ve devlet kurumlarına olan güveni sarsmamak için 8 Eylül 1974 tarihinde Richard Nixon’u affetti.
Bu gün ülkemizde “Ergenekon” nedeni ile hükümet, yargı ve ordu arasında yaşananların, Ford’un saydıklarından çok daha vahim sonuçlar doğuracağından şüpheniz var mı değerli okurlarım?