Birkaç gündür fanları sorup duruyor; “Çekilecek Zeki Müren filminde Tarkan ‘Sanat Güneşi’ni oynayacak mı?” diye.
Tarkan’ın kitabını (Bir Megastar Tarkan) yazdım, hakkında birçok özel haber yaptım, ama ne basın danışmanıyım ne de menajeri.
Sevtap Küçükkaralar yapıyor yıllardır o işleri. O yüzden Tarkan konusunda bana sorulanları ben de ona sorup, yanıtını aldım.
“Ayla”, “Müslüm” ve “Cep Herkülü: Naim Süleymanoğlu”nun yapımcısı Mustafa Uslu’nun Zeki Müren filmi çekeceği, “Sanat Güneşi”ni oynaması için Tarkan’a teklif götürdüğü ve olumlu yanıt aldığı konusundaki haberleri sorduğum Sevtap Küçükkaralar’ın verdiği yanıt şu:
“Yapımcı Mustafa Uslu beni aradı, Zeki Müren filmi çekmeyi ve ‘Sanat Güneşi’ rolü için Tarkan’ı düşündüğünü, böyle bir projeye sıcak bakıp bakmayacağımızı sordu. Ben de bunu Tarkan’a ilettim. Tarkan, kendisine ‘Sanat
Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin’in, Sabah’tan Tuba Kalçık’a verdiği röportajda, FOX Haber Genel Yayın Yönetmeni Doğan Şentürk’e yönelik iddiaları vardı. Şentürk, sosyal medya hesabından Şahin’i yalanladı: “RTÜK Başkanı Sayın Ebubekir Şahin, bir gazeteye verdiği röportajında kendisini tehdit ettiğimi belirtmiştir. Tehdit olarak algıladığı konuşmamı FOX Ana Haber!de değil, 30 Ağustos Pazartesi günü ‘İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat’ programında yaptım. ‘Sayın RTÜK Başkanı çifte standartlar ve adil olmayan cezalar karşısında vicdanın rahat mı?’ dedim. Yayın kaydı RTÜK’te ve YouTube’da da mevcut. İzlemesini öneriyorum. Sözlerimi tehdit olarak algılıyorsa, neden suç duyurusunda bulunmadığını da merak ediyorum.”
Açıklamada Şahin’in, “Şentürk, ortak bir dostumuz aracılığıyla şahsımı ve kurumumu tehdit etmiştir” iddiasına yanıt olmaması gibi RTÜK Başkanı’nın bu tehdidi niye yargıya taşımadığı da merak konusu...
İki konuyu sorduğum
Modacı Gülşah Saraçoğlu ile Gökhan Göz’ün bir ayrılıp, bir barışmasından kime ne? Saraçoğlu’nun sevgilisinin evini ya da Instagram canlı yayınını basması da öyle.
Modacının ağzını bozması, Göz’ün annesine küfür etmesi bir kadın olarak ve annelere karşı saygıda zaafı olduğunun kanıtı. Göz’ün annesine küfreden Saraçoğlu ile barışıp el ele insan içine çıkması, onun ve annesinin sorunu.
O yüzden, “Tencere yuvarlanmış ve kapağını bulmuş. Ne halleri varsa görsünler” deyip geçmek lazım.
Gülşah Saraçoğlu ile Gökhan Göz’ün gittikleri konser sonrasında yaşadıkları, söyledikleri ve yaptıklarıysa “Bize ne?” deyip geçilmeyecek türden.
Çünkü ortada ‘özel hayatın gizliliğini ihlal’, ‘kadına şiddet’ ve ‘kaba kuvvetle başkasının telefonuna el koyup, içindekilere bakmak’ gibi bir dizi suç var.
Bir konser çıkışında cep telefonuyla kendilerini görüntüleyen kadınla aralarında geçenleri
"İzmir şehir merkezinde son yıllarda art arda hizmete giren otellere bir yenisi daha eklenecek. Birinci Kordon’daki sekiz katlı Yapı Kredi Bankası’nın bitişik iki binası otel ve rezidans olacak. Yapı Kredi Bankası, Cumhuriyet Bulvarı ile Gazi Bulvarı’nın kesiştiği köşede bulunan binaları 22 milyon 100 bin TL karşılığında İstanbullu iş adamı Mustafa Çüngüşlügil’e sattı. İstanbul’da ve Türkiye’nin çeşitli yerlerinde başta akaryakıt istasyonları olmak üzere değişik yatırımları bulunan Çüngüşlügil’in binayı otel ve rezidans olarak değerlendirmeyi düşündüğü öğrenildi."
08.01.2010 tarihli Milliyet’te Mustafa Yılmaz imzasıyla yayınlanan “Kordon’a yeni otel yapılacak” başlıklı bu haberin üstünden 11 yıl 7 ay geçti.
Birinci Kordon’daki Yapı Kredi binalarının yerine yapılan İzmir Marriot Otel bir ay önce hizmete girdi.
Emre-Gamze-Mustafa-Simge Çüngüşlügil
40 milyon dolar
Hafta sonu İzmir’deydim. İzmir Marriot Otel’in öyküsünü iş insanı Mustafa
"28. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali”, “Onur Ödülü” verdiği Haluk Bilginer hakkında özel bir kitap hazırlattı. Onur Ödülleri’nin verildiği gece sanatçıya imzalattığım Rıza Kıraç’ın “Haluk Bilginer Büyücünün Sırrı” kitabını İstanbul’a dönünce okudum. Çocukluğundan tiyatroyla tanışması, bugüne kadar sanat adına yaptığı her şeyin yer aldığı kitapta Bilginer’in özel hayatından bazı kesitler var. Onlardan biri Bilginer’in Aşkın Nur Yengi’yle evliliğinden dünyaya gelen kızıyla ilgili şu satırlar:
Baba ve dedeyim!
“Nazlı hayatımda bambaşka bir pencere açtı; çok güzel, şahane bir şey oluyor tabii ki. Ama bütün hayatınız onun etrafında dönmeye, tüm planlar onunla ilgili yapılmaya başlıyor. Sizin özel hayatınız onunla birlikte olduğu için sizin hayatınız diye bir şey kalmıyor! Çünkü kızınızla birlikte bir hayat kuruyorsunuz. Ama elbette şahane bir duygu. Ben biraz geç baba oldum. Kendi torunumu kendim yaptım, aracıyı kaldırdım diye esprisini
Serdar Ortaç, 22 yıl başına büyük dert açan hatasından ders almamış olacak ki yine dolduruşa geldi yine hata yaptı.
Beşiktaş’ın 3-0 önde olduğu maçı Adanademirspor’un attığı üç golle beraberlikte bitirmesi sonrasında şarkıcının Adana konserinde söyledikleri siyah-beyazlı camiayı kızdırdı.
Beşiktaş Jimnastik Kulübü, savcılığa şikayet ettiği şarkıcıyı kınayan bir açıklama yaptı. Beşiktaş, şarkıcının adını vermeden S. O. diye hitap ederken taraftar grubu Çarşı, foto montajla Serdar Ortaç’ı dansöz yapıp, altına da kendi eseri olan ‘Ben Adam Olmam’ı yazıp yazıp, sosyal medyada paylaştı.
Aldığı tepkiler üzerine sosyal medyasından yayınladığı video’yla Beşiktaş camiasından özür dileyen Ortaç’ın itirafına bakar mısınız?
“Adana konserimde seyircilerden biri telefonunu gösterdi, Israrla yazdıklarını okumamı istedi, okudum. Ben kimin kimle maç yaptığını bile bilmem. Adana’yı gaza getireyim derken öbür tarafı sinirlendirdim.”
Ortaç’ın dolduruşa gelip yaptıklarıyla aldığı ilk büyük
Türkiye’de bir hafta her akşam konser verse hepsi de dolu geçecek Tarkan, koronavirüs kontrol altına alınmadan sahneye çıkmama kararı aldı. Şarkıcı, aldığı bu kararı ve gerekçelerini Instagram hesabından şöyle açıkladı:
“Sahneden, sizlerden bu kadar ayrı kalmamıştım hiç.
Galiba o yüzden de eksik, yarım her şey. Sevginiz, ilginiz, o alkış ve tezahürat sesleriniz, özetle ruhumun ilacı olan o güzel enerjiniz olmadan ben ben gibi değilim.
‘E o zaman neden konser yapmıyorsun?’ diyenlerinizi duyuyorum.
Pandemi...
Biliyorum belirli tedbir kuralları çerçevesinde konserler yapılıyor şu an ama ben benim konserlerim için riskli buluyorum. Çünkü biliyorum, biz bir araya geldik mi koparız.
Kimse tutamaz bizi. Kural mural tanımayız. Kırarız bütün zincirleri:)…
“TRT Spor’daki ‘%100 Futbol’un yorumcusu Rıdvan Dilmen, TRT’den ayda 750 bin TL, yılda 8,5 milyon TL
kazanacak.”
İki açıdan da ‘bomba bir haber’ bu!
Birincisi; ödeyen kamu yayıncısı, kazanan Türk futbolunun efsane futbolcularından biri de olsa yılda 8,5 milyon TL çok para.
İkincisi; haber gerçekten ‘bomba’ çıktı ve patladı.
Önce TRT haberi yalanladı, ardından Rıdvan Dilmen şu açıklamayı yaptı:
“TRT’den 1 TL para almadım, almayı da düşünmüyorum. Çünkü ben ekmeğimi yedim çok şükür. Sözleşmem de yok. Sağ olsunlar beni bu ekranda görmek istediler. Hem kurum, hem vatandaş; sağ olsunlar.”
Haber yalan çıkmasına rağmen hala gerçekmiş gibi TRT ve Rıdvan Dilmen’e sosyal medyada saydıranlar var.