Ali Eyüboğlu

Telefonda kendisini polis, asker, savcı olarak tanıtıp, “Adınız şu terör örgütünün soruşturmasına karıştı” diyerek, insanlardan para isteyenlerin kimleri mağdur ettikleri yıllardır haber oluyor.

Televizyonların ana haberlerinden haber kanallarının bültenlerine, gazete ve internet sitelerinin onca haberine, İçişleri Bakanlığı’nın her cep telefonuna bu konuda uyarı mesajı atmasına rağmen dolandırıcılar, insanları bir telefonla kandırmaya devam ediyor.

İnsanlar basiretleri bağlandıkları için mi yoksa zaafları oldukları için mi bu tuzaklara düşüyor, bilemem...

Aynı şey sosyal medyada olmuyor mu?

Hem de nasıl...

Elon Musk’ın Twitter’ı aldıktan sonra isteyene 7.99 dolar’a ‘mavi tik’ vermeye başlamasından sonra olanlar ortada...

Haluk Levent, genç yaşta geçirdiği trafik kazasında ölen Barış Akarsu’nun hayatını anlatan filmi destek için şöyle bir tweet attı:

“Ve beklenen film…

Bana sordular, ‘Sen neden yoksun bu filmde’ diye…

Ben Barış Akarsu’nun müzik yaşamında 2-3 kez vardım.

Ama o kaza yapıp hastaneye düştüğünden bugüne kadar hep ailesiyleydim, biliyorsunuz.

Film yapımcılarının emeğine sağlık.”

Haluk Levent,  bu tweet’le yetinmeyip 18 Kasım’da vizyona girecek “Barış Akarsu Merhaba” filminin fragmanını da yayınladı.

Haluk Levent’in tweet’ine yapılan yorumları okuduğunuzda karşınıza çıkan tablo aynı:

Fatih Kısaparmak, 10 yıl aradan sonra şahane bir albüm çıkardı. Kısaparmak’ın ‘Kilim’le başlayan müzik yolculuğunun 33’üncü yılında çıkardığı 20’nci albümü bu.

Poll Production’dan çıkan 12 eserin olduğu ‘Bu Şehir Benden Sorulur’ için Kısaparmak’ın aile boyu ilk albümü demek mümkün. Çünkü sanatçının yeni albümüne adını veren eserin sözleri eşi Şebnem Kısaparmak’ın, ‘Ah Edemem’in bestesi ve düzenlemesi oğlu Kaan Kısaparmak’ın... ‘Firar Yollar’, ‘Çiçek Açmaz Darağacı’ ve ‘İsot Dayı’ adlı eserler de oğlunun bestesi, ‘Mapusun İçinde Üç Ağaç İncir’in düzenlemesi de... Diğer oğlu Ozan ise bas gitarıyla eşlik etti sanatçıya...

Kısaparmak’ın eşi Şebnem ve oğlu Kaan’la birlikte konuk olduğu Kanal D’deki ‘Şarkılar Bizi Söyler’deki performansları hem iyi reyting yaptı hem de çok konuşuldu. Çünkü sanatçı, ‘Mor Salkımlı

İlker Ayrık’la aynı konu için 33 ay sonra tekrar buluştuk.

‘Müstakbel Damat’ı konuşmak için oyuncuyla ilk bir araya gelişimiz Mart 2020’de Pervasız Yapım’ın Beylerbeyi’ndeki yerindeydi.

Türkiye’de ilk Kovid-19 vakası tespit edilip, pandemi yasakları başlayınca ‘Müstakbel Damat’ın seyirciyle buluşması Mart 2020’den Kasım 2022’ye sarktı.

11 Kasım’da vizyona girecek filmi konuşmak için Ayrık’la bu kez Beykoz’a bağlı İshaklı’daki çiftliğinde buluştuk.

Yapım ortağı, başrol oyuncusu ve yönetmenine göre ‘Müstakbel Damat’ nasıl bir film?

Kadromuz Şampiyonlar Ligi gibi... Erdal Özyağcılar, Hande Soral, Ayça Erturan, Nilgün Kasapbaşoğlu, Bilge Şen, Ferdi Akarnur, Yücel Erten, Aykut Taşkın, Serdar Fırat, Ilgıt Uçum, Ahu Sungur ve Suat Sungur var. Film kendini kayınpederine beğendirmek zorunda olan bir damadın hikâyesi. Çekimler altı hafta sürdü, beş haftası Kıbrıs’taydı. 

Hiçbir gişe kurtarmaz!

Bursa’daki Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali’nin final gecesinden otele döndüğümüzde herkesin söylediği şuydu:

“Türkiye’de Türkan Şoray kadar ilgi, sevgi ve saygı gören başka bir sanatçı yok.”

Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’ndeki gecenin davetlileri arasında Türk dünyasından 10 ülke ve yedi özerk bölgeden 200’den fazla misafir vardı, diğerleri İstanbul’dan gelenler ve Bursalılar’dı...

Alkışlar arasında içeri giren Türkan Şoray, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’un elinden ‘Vefa Ödülü’nü almak için sahneye çıktığında herkes ayaktaydı, dakikalarca ayakta alkışladı.

Çünkü Türkan Şoray, sadece ünlü bir oyuncu değil, özgül ağırlığı olan, geniş kitlelerin çok sevdiği ve saygı duyduğu bir sanatçı.

Sinemamızın ‘Sultan’ı sadece Türkiye’de değil, Türk dünyasında da baş tacı...

Zaman zaman yeni kuşak oyunculardan hangilerinin Türk Sineması’nın ‘Dört

İlki geçen yıl İstanbul’da yapılan Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali’nin ikincisine Bursa ev sahipliği yaptı. Festivale Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan’ın yanı sıra 10 özerk bölgeden 157 yapımcı, yönetmen, oyuncu ve 34 basın mensubu katıldı. Türkiye’den de bir o kadar sinemacı ve basın mensubu, festival için Türk Dünyası Kültür Başkenti Bursa’daydı. 1–5 Kasım tarihlerindeki festivalde katılımcı ülkelerden 52 film seyirciyle buluştu.

Türki Cumhuriyetler’den sinemacıları buluşturan festivalde “Türk Dünyası Sineması” da masaya yatırıldı. Devletleri farklı, ama kökleri aynı milletlerin sinemada nasıl ortak projeler üretebileceklerinin konuşulduğu toplantının sürprizi Nasrettin Hoca oldu. Hollywood yapımı “Abraham Lincoln: Vampir Avcısı”, “Gece Nöbeti”yle Angelina Jolie, Morgan Freeman gibi ünlülerin oynadığı “Wanted” filmlerinin Kazak yönetmeni Timur Bekmambetov, üzerinde çalıştığı yeni projenin Nasrettin Hoca olduğunu söyledi.

Moskova

Bodrum’a giderken yanıma aldığım seyahat kitabım Banu Tozluyurt’un Nemesis’ten çıkan ‘Kendi Ayak İzini Oluşturan Kadınlar’dı. Çünkü kitapta, benim okumaktan keyif aldığım kendi alanlarında başarılı olmuş insanların öyküleri vardı. Üstelik Tozluyurt, bu kitabında bir kısmını iyi tanıdığım 24 kadını anlatıyordu… 

Bodrum’a uçarken başladığım ‘Kendi Ayak İzini Oluşturan Kadınlar’ı, İstanbul’a dönüşte bitirdim.

Banu Tozluyurt’un kitabında ayak izlerini kayda değer bulup, yazdığı isimler ve meslekleri şöyle:

-Bakiye Duran (İlk Türk ultra maraton koşucusu)

-Defne Ongun Müminoğlu (Çocuk kitapları yazarı)

-Dilek Livaneli (Eğitim Nobeli’ne aday gösterilen ilk Türk öğretmen)

-Ece Çiftçi (SosyalBen Vakfı Başkanı)

Bodrum Belediyesi, 31 Ekim-6 Kasım tarihlerini ‘Hemşehrimiz Herodot Haftası’ ilan etti. Belediye, ABD’den Yunanistan’a, İtalya’dan Almanya’ya kadar sekiz ülkeden Herodot konusunda yayınları olan 23 tarihçiyi ‘Herodot Çalıştayı’ için Bodrum’a davet etti.

Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, Herodot Haftası ve Herodot Çalıştayı ile amaçladıklarını şu sözlerle dile getirdi:

“Sahip olduğumuz kültür hazinemizin önemli bir bölümü bu topraklarda yaşamış, iz bırakmış ve tarihe geçmiş kişilerden oluşmaktadır. Mausolos, Artemisia, Dionysos, Turgut Reis... Bunlar arasında tarihe iz bırakmakla kalmamış, ‘Tarih’ kelimesinin babası olmuş Halikarnaslı Herodot, bizim hemşehrimiz. Böyle bir hemşehriye sahip olmaktan gurur duyuyoruz.

Herodot, Halikarnas’ta dünyaya gelmiş ve 30 yaşına kadar burada yaşamış. Sunduğu eserler dünyaya ışık tutmuş. Günümüzde unutulan bu gerçeklerin çocuklar ve gençler başta olmak üzere halkımıza anlatılması amacıyla 31 Ekim-6 Kasım tarihlerini ‘Hemşehrimiz