Ali Eyüboğlu

Türkiye’deki radyo, televizyon ve internet tabanlı yayıncılık yapanların uyması gereken kurallar kanunlarda belli. 6112 Sayılı Kanun gereğince önce Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’ndan (RTÜK) yayın lisansı almak ve bir temsilci atamak şart.

Alman kamu yayıncısı Deutsche Welle (DW), bunları yerine getirmeden yayına başlayınca, RTÜK konuyu yargıya taşıdı ve ‘erişim engeli’ geldi.

Deutsche Welle’nin Türkçe Yayınlar Sorumlusu Erkan Arıkan’ın gazeteci Uğur Şahin’e yaptığı şu açıklamayı okuyunca şaşırdım:

“RTÜK Kanunu’na göre öngörülen koşullar DW Yasası ile uyumlu değil. DW, vergi mükelleflerinin parasıyla finanse edilen ve görevi gazetecilik hizmetlerini dünya çapında çeşitli dillerde erişilebilir kılmak olan bir kamu yayıncısı. Bağımsız bir şekilde haber yapıyor ve gazetecilik faaliyetlerimizi sansürsüz sürdürüyoruz. Türkiye’deki yasa ise bunu yapmamızı engelleyecektir. RTÜK yasası, ayrıca DW’nin içerik sorumluluğunu bir Türk vatandaşına devretmesini gerektiriyor. Bu da bizim

Dilan Polat ve Engin Polat, zenginliklerini insanların gözlerinin içine sokarken, “Bu kadar parayı nasıl kazanıyorsunuz? Bu değirmenin suyu nereden?” diye sorulunca, onları savunan avukatlar kimlerdi?

Biri aynı zamanda mali müşavir olan Ahmet Gün, diğeri Çağdaş Çelik.

Ahmet Gün, müvekkilleriyle birlikte tutuklandı.

Çağdaş Çelik, Polat çiftinin vekilliğinden çekildi.

Dilan Polat ve Engin Polat’ın yeni avukatları Hüseyin Kaya günlerdir ne yapıyordu?

Kaya, müvekkilleri hakkındaki soruşturmanın kara parayla ilgisi olmadığını, varsa kaçırdıkları vergi, cezasını ödemeye hazır olduklarını söylüyordu.

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı henüz iddianamesini hazırlamadı, ama avukat Kaya, ön alıp isnat edilen ve edilecek suçları hafifletmenin peşine düştü. Avukat, Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK), emniyet güçleri ve savcıların aylardır beyhude uğraştıkları, çünkü müvekkillerinin vergi kaçırma dışında suçları olmadığına söyleyip duruyordu.

Tamer Karadağlı’nın yapımcısı ve başrol oyuncusu olduğu TRT’nin dijital platformu Tabii’nin dizisi ‘Serhat’ın ikinci sezonu çekilecek.

Dizinin ilk sezonu Tabii’nin en çok izlenenleri arasına girince TRT yönetimi Karadağlı’dan devamını istedi.

Karadağlı ikinci sezonun planlarını yaparken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’ne atandı.

Bu yüzden yıllar sonra İstanbul’daki evini kapatıp Ankara’ya taşınan Karadağlı, yeni görevi nedeniyle kendini yoğun bir iş trafiğinin içinde bulunca ‘Serhat’ın ikinci sezon planlarını öteledi.

Yoğun iş trafiği ve seyahatler nedeniyle 4.5 ayda yedi kilo zayıflayan Karadağlı dizi ekibine müjdeyi verdi:

“Sezon bitip tiyatrolar yaz tatiline girince ‘Serhat’ın ikinci sezon çekimine başlayacağız.”

İzlediğim ve beğendiğim aksiyon polisiyenin ilk sezonunun konusu özetle şöyleydi:

Özel Harekat’ın ilk mensuplarından olan ve hayatının 30 senesini terörle mücadeleye adayan, çoğunlukla da sınır bölgelerinde gör

X’te mavi tik’li @discorel (Orel Deniz’e ait), Özge Özpirinçci hakkında ilginç iddialar ortaya attı ve şunları yazdı:

“Özge Özpirinçci bir karakterin hayatını çok beğenip ‘Tiyatro oyunu yapacağım’ diye herkesi darlıyor, sponsorlar bulunuyor, sahneleme aşamasına geliniyor ve son anda ‘Bana dizi geldi’ deyip, herkesi yüzüstü bırakıyor. Bu da böyle bir kulis olsun size, kalitelidir evet!”

Özge Özpirinçci, bunun arkasında tiyatro ekibinden biri olduğunu, gerekli yanıtı vermezse arkasının geleceğini düşünmüş olacak ki, hemen şu açıklamayı yaptı:

“Bahsettiğiniz ‘oyun’ bir kitap uyarlaması. Kitabı okuduktan sonra yazarına mesaj atıp eğer bir gün kitabınızı tiyatro oyunu ya da sinema filmine uyarlamak isterseniz ben bu rol için deneme çekimi yapmak istiyorum dedim. ‘Böyle bir tesadüf olamaz biz de sizi düşünüyorduk’ dedi.

Kimseyi darlamadım, sponsor bulmadım, masa okuması yaptık bir kere ve tatile gittik. Bu süreçte yeni sezonda bir dizide

Aleyna Tilki, bir hafta önce yayınladığı isyan videosunda, yoluna taş koyan, işlerini engelleyen, hatta ölmesini isteyen ünlülerin olduğunu iddia etti. Ancak şarkıcı, “Çok sevilen feminist zannettiğiniz kadınlar benim sektörden ekmek yememem için turnemi iptal ettiriyor. Sözde kadınları temsil ediyorlar, ama hemcinslerinin var olmasına bile dayanamıyorlar” diyerek alan daraltmasına rağmen kimsenin ismini telaffuz etmedi.

Aleyna Tilki’nin açıklamalarına ilk yanıt altı ay çalıştıktan sonra yollarının ayrıldığı eski menajeri Haluk Şentürk’ten geldi. Aleyna Tilki’nin çok özel bir yetenek olmasına rağmen kariyerini yönetemeyip, saçmaladığını vurgulayan Şentürk, “Paylaşımlarına, mesajlarına dikkat etmezse daha çok üzülür. Bu ülkenin yapısına saygı duyacak. Büyüklerine karşı edepli davranacak. Nankör olmayacak. Bir de ‘Ölmemi istiyorlar’ demiş. Öldürmek mi? Aleyna kendi kendisinin katili!” dedi.

Aleyna Tilki’nin bu çıkışından sonra ‘olağan şüpheliler’ olarak

‘Survivor All Star 2024’e katılacak yarışmacılar belliydi; Acun Ilıcalı, pazar akşamı TV8’de ‘Mavi’ ve ‘Kırmızı’ takımlarda kimlerin yarışacağını da açıkladı. Buna göre ‘Mavi Takım’ şu isimlerden oluştu:

Nefise Karatay (23), Seda Ocak (38), Ece Begüm (27), Sahra Işık (32), Seda Aktuğlu (36), Damla Can (33), Hakan Hatipoğlu (44), Yiğit Poyraz (29), Yasin Obuz (35), Yunus Emre (30), Ogeday Girişken (31) ve Furkan Kızılay (33).

‘Survivor All Star 2024’te ‘Kırmızı Takım’ın yarışmacıları ise şunlar oldu:

Pınar Saka (38), Merve Aydın (33), Nagihan Karadere (38), Gizem Memiç (33), Aleyna Kalaycıoğlu (25), Berna Canbeldek (34), Doğukan Manço (42), Ersin Korkut (46), Sercan Yıldırım (33), Turabi Çamkıran (36), Bozok Gören (49), Nihat Altınkaya (44) ve Özgür Tetik (48).

İddialı yarışmacılar

‘Survivor All Star 2024’ün kadrosuna baktığınızda ‘Survivor’ın geçen yılın şampiyonu da var aralarında eski şampiyonlar da, eski sezonların finalde kaybedenlerle finale kadar çıkamasalar bile yarışmaya damga vuran isimler de var.

Aleyna Tilki, Instagram’ında yayınladığı bir video ile sahneye çıkmasını engelleyen, yoluna taş koyan ve konserlerini iptal ettiren ünlülerin olduğunu iddia etti. Tilki, “Şarkı söylemeyi özledim. Bu özlemi gideremediğim için bu sektörün, hepsinin... koyayım” diyerek küfürle bitirdiği videoda şunları söyledi: “Sektörü domine edenler çok az sayıda. Bazıları işini mükemmel yapıyor, bazıları da omurgasız. Duygu diliyle konuşan yok. İş dünyasında her şey çetin olabilir, ama benim ölmemi istemeleri normal mi? Gerçekten yok olmamı istiyorlar.

Zamanında tacize uğradığım, psikolojimin çöktüğü mekanlara çıkmamı istiyorlar. Kendimi ifade edebileceğim sahnelere çıkmama izin vermiyorlar. Çünkü sektörü domine eden ve yaklaşık 20-30 yıldır beraber çalıştıklarının sözlerinden çıkamıyorlar.

Varoluşumdan ve duruşumdan dolayı sahnelerim iptal edildi. Bir de beni çocukluğumdan beri canım pahasına vicdansızca çalıştıran insanlar, bugün daha fazla para kazanmak için

Yargının Dilan Polat ve Engin Polat’ın tutuklanmasına karar verdiği tarih 23 Kasım 2023. Avukat Hüseyin Kaya’nın, iki müvekkilini Fatih Atik’in ‘Ankara Masası’nda anlattığında ise tarih 6 Aralık 2023’tü... Avukata göre, müvekkilleri hapisteki ilk 10 günde çok değişti! 

Kaya’nın yayında “Cin gibi” ve “Çok zeki” diye övdüğü Dilan Polat’ın elini öptükten sonra, “Elini silmeden Engin’e gideceksin abi. Elinin orasını Engin de öpsün” demesinin müvekkillerini bekleyen hukuki süreçle alakası yok. Olsa olsa imaj çalışması ve subliminal mesaj amaçlı sözlerdir bunlar. 

Avukat, “Çok önemli” vurgusuyla başladığı cümlenin devamında şöyle dedi: 

“Engin sakalları kesti, saçları kesti. Namaza başladı. ‘Mai ve Siyah’ı okuyor, benim verdiğim kitapları okuyor, Gogol’un ‘Palto’sunu okumaya başladı.” 

‘Suç işlemek amacıyla örgüt kurma’, ‘Suç işlemek amacıyla