Ali Eyüboğlu

Yazılanlara bakılırsa ‘Kurtlar Vadisi Kaos’ çoktan ekranlarda olmalıydı; ama değil.
‘Kurtlar Vadisi Kaos’ için birçok kanalın adını telaffuz eden dizinin fanları, sonunda Show TV’de karar kıldı. Ancak kanal yönetimi bunu doğrulamadı.
‘Kurtlar Vadisi’ internette çok tık’landığından sosyal medyada çok beğenildiğinden mi bilmiyorum, haberlerin ardı arkası gelmedi.
Projede Savcı Leyla’yı canlandıran Çiğdem Batur, Instagram’da takipçileriyle yaptığı sohbette, “Kurtlar Vadisi Kaos’la ekrana dönecek misin?” sorusuna, “Bu konudaki her haberde adım var, fakat doğruluk payı yok” diye yanıt verdi.
İnternette ‘Kurtlar Vadisi Kaos’u köpürtmeye devam edenler ‘Kim Milyoner Olmak İster?’ ekrana ara verince bu kez yarışmanın sunucusu Kenan İmirzalıoğlu’nu da dizinin kadrosuna dahil etti. İmirzalıoğlu, “Arkadaşlar teklif geldiğini ben de gazetelerden okudum. Oyunculuğu bırakmadım. Teklif gelirse bakarız” dedi.
Kanal yalanladı, dizide oynayacakları yazılanlar, “Haberimiz yok” dedi.
O zaman bu

Twitter, Kovid aşılarıyla ilgili olarak sürekli yanlış bilgi yayanları engelleme kararı aldı. Buna göre yanlış bilgi yayanların gönderisi ‘zararlı’ olarak etiketlenecek. Tweet, retweet edildiğinde de o uyarı kalacak. İkinci ihlalde yanlış bilgi içeren tweet silinecek ve hesap 12 saat askıya alınacak. Dördüncü ihlalde bir hafta askıya alınacak hesap beşinci ihlalde kapatılacak. Twitter bu uygulamaya ilk olarak İngilizce paylaşımlarla başlayacak. Bu duyurunun yayınlandığı gün Twitter’ın Türkiye gündemindeki hashtag’lerden biri şuydu:

#SahteSalgına- BoyunEğmiyoruz
Bu hashtag’le atılan 40 bine yakın tweet arasında neler vardı neler?

Koronavirüs diye salgın olmadığını iddia eden mi ararsın, “Kovid’den öldü” diye kayda geçenlerin aslında başka nedenlerle hayatlarını kaybettiklerini iddia edenler mi? Korona korkusuyla asıl amacın, ‘maskesini takan, çenesini kapatan, itiraz etmeyen, ama itaat eden yeni nesil insan modeli yaratmak’ olduğunu yazanlar da vardı. Dünyada nüfusunun çoğunu aşılamayı başaran tek ülke İsrail, 10 gün

Bilim insanları, video oyunlarıyla sosyal medyanın kız ve erkek çocukları üzerindeki etkilerini araştırdı. Erkek çocukların kızlardan daha fazla video oyunu oynadığı, kızlarınsa erkeklere göre sosyal medyayı daha sık kullandığı kanıtlandı. Peki video oyunlarının erkekler, sosyal medyanın kızlar üzerindeki etkileri ne?

11 bin 341 ergeni kapsayan araştırma, düzenli video oyunu oynayan erkek çocukların ileride depresyona girme ihtimalinin düşük olduğunu ortaya koydu. Bir ay boyunca düzenli video oyunları oynayan çocukların, bir kez veya hiç oynamayan erkeklere göre üç yıl sonra depresyon belirtisi gösterme ihtimali yüzde 24 daha az.

Video oyunlarının akıl sağlığına iyi gelebilecek problem çözme, sosyal ve ilgi çekici bazı olumlu yönleri var. Video oyunları pandemide gençler için
önemli bir sosyal platform oldu.

Sosyal medyayı kullanan kız çocuklarının ayda bir kez veya hiç kullanmayanlara göre üç yıl sonra depresyon belirtisi gösterme ihtimali yüzde
13 daha fazla. Başka araştırmalardan da benzer

Aleyna Tilki, hafta başında sosyal medya hesabından magazincilere şöyle bir sitem etti:

“Karşınıza çok küçük yaşta çıktım. Ne kadar çalıştığımı aslında hepiniz biliyorsunuz.

Ve bu sefer küçük yaşıma rağmen yapayalnız Amerika’da uzun zamanlar kalışıma, tüm çocukluğumu işime feda etmeme değdi.

Artık 26 Şubat’ta ülkemi dünyada temsil etmek adına büyük bir adım atıyorum. Attığım tek adım bile her yerde haber olurken bugün, dünyada çıkacak şarkımı asla desteklemediniz.

Bırakın kalpleri kararmış o insanları dinlemeyi... Bugün beni desteklemek için kendi kalbinizle karar vereceğiniz bir şey olsun.”

Şarkıcının bu açıklamayı yaptığı gün, ilk kez bir mahkemeden bir CD geldi bana.

Çarşamba akşamları reytinglere damga vuran iki dizi var; Kanal D’deki ‘Sadakatsiz’le ATV’deki ‘Kuruluş Osman’... ‘Total’de bazen ‘Kuruluş Osman’ birinci oluyor, bazen ‘Sadakatsiz’. AB’de ise genellikle ‘Sadakatsiz’ bir numara... İki dizi arasında çok büyük reyting farkı yok. İki proje, çarşamba akşamları reyting pastasının yarısını paylaştığı için diğer dizilere çok fazla pay kalmıyor. O yüzden de hayli zamandır çarşamba günlerinin reyting listesinin ilk 10 sırasında başka diziye yer almıyor. Başrollerini Hülya Avşar, Mehmet Aslantuğ ve Deniz Çakır’ın oynadığı ‘Masumiyet’i FOX, çarşamba akşamına koydu. ‘Kuruluş Osman’ dönem dizisi olduğu için seyirci ‘Masumiyet’i ‘Sadakatsiz’e rakip olarak gördü. Dizinin ilk bölümünün yayınlandığı akşam ‘Sadakatsiz’le ‘Masumiyet’ arasındaki tweet yarışı kıran kırana geçti. Bölümlerin yayını bittiğinde Twitter’da ‘Sadakatsiz’

İngiltere’den sonra Japonya, Yalnızlık Bakanlığı kuran ikinci ülke oldu. 2018’de İngilizler’in böyle bir bakanlık kurma sebepleri şuydu:
Ülkede yaklaşık 9 milyon kişinin yalnızlık sorunu yaşaması...
200 bine yakın yaşlının aylarca hiç kimseyle konuşmadan hayatlarını sürdürmesi.
Engelli gençlerin yüzde 85’inin yalnızlıktan şikayetçi olması.
Başbakan Yoshihide Suga, Tetsushi Saamoto’yu Yalnızlık Bakanı atarken onu, ‘Ülke vatandaşları arasında yalnızlığı ve sosyal izolasyonu azaltmak’la görevlendirdi, ama Japonya’da durum, İngiltere’deki gibi değil. Japonya, çok ağır bir tabloyla karşı karşıya...
Japon Times’ın bu konudaki haberine göre, ülkedeki yalnızlık sorunu Covid-19 salgını nedeniyle başlayan izolasyon yüzünden daha da büyüdü. 2020’de intiharlar 11 yıl sonra ilk kez bu denli arttı. İntihar ederek ölenlerin sayısı koronadan ölenleri bile aştı.
İntihar vakaları ekim ayında pik yaptı. Bu ayda intihar eden kadın sayısı önceki yılın aynı ayına göre yüzde 70 arttı ve 879 oldu.

Yıllarca İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü’nün müdürlüğünü yapan, şimdilerde Üsküdar Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan Prof. Dr. Sevil Atasoy, terliklerinin fotoğrafı eşliğinde şöyle bir tweet attı:

“Kimi zaman TV’de söylenenleri duyduğumda şunun birini fırlatmamak için evde çorapla dolaşır oldum.”

Atasoy gibi bir bilim insanı, televizyonlarda dinlediği kendisini sinirlendirenler karşısında ne yapsa daha doğru olurdu?

Twitter’de 84 bin takipçisi de olsa medyatik bir isim Sevil Atasoy. Televizyonda kendisini sinirlendiren neyse, onu ‘kamusal çıkar’ için sosyal medyada dile getirse insanlar o konudaki gerçekleri öğrenirdi.

Atasoy, onun yerine terlikli metafor yapınca ‘sosyal medya geyiği’ne dönüştü konu.

İşte o ‘terlik geyikleri’nden birkaçı...

“Hmmm galiba 37 numara.”

“Ablam terliklerin de onurlu bir duruşu var, yazık etme.”

Antalya’da doktor Yusuf Onur Bozkurt’un diyetisyen eşi Gamze Kaçar Bozkurt’u uyurken iki kurşun sıkarak öldürmesi, ardından aynı tabancayla kendi hayatına son vermesi nedense hep unuttuğumuz bazı gerçekleri bir kez daha gösterdi.

İyi eğitim almış iki canın bir cinnetle hayattan koparılması başlı başına acı. Bu acıyı daha da derinleştirense bunun “geliyorum” demesi.

Kıskançlık yüzünden giyim tarzını hatta yaşadığı şehri bile değiştirmek zorunda kalan bir kadın, gördüğü psikolojik ve fiziksel şiddete rağmen eşine sürekli yeni şans verdi. Yetmedi, diyetisyen kadın, doktor eşini intihardan vazgeçirip, psikolojik tedavi almasını sağladı, ama sonuç bu. Genç bir anne iyi niyetinin kurbanı oldu. Psikolojik ve fiziksel şiddet bağımlısı, bazı insanlar okuyup doktor da olsa, psikolojik destek de alsa değişmiyor demek ki.

İşin bir de insanların topluma gösterdikleri yanıyla gerçekler arasındaki büyük fark meselesi var ki bu da hepimizi ilgilendiren bir konu.