Yıldız Tilbe, şov dünyasının ‘nevi şahsına münhasır’ isimlerinden biri...
Tanıyanlar zaten biliyor ‘Yıldız Tilbe kafası’nı...
Sosyal medya hayatımıza girdikten sonra şarkıcı daha da zenginleştirdi repertuvarını...
Bazı günler, daha doğrusu gece yarıları döktürüyor Twitter’da.
4.5 milyon takipçisi de memnun bundan...
Niye memnun olmasın ki insanlar?
Bakar mısınız şarkıcının bir gece iki saatte Twitter’da yazdıklarına?
00.26 Yine şahane bir gece.
Oktay Kaynarca, Yunus Emre Yıldırımer, Ozan Akbaba ve Hüseyin Avni Danyal’ın başrollerini paylaştığı ATV’nin dizisi ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ın ekrandaki altıncı sezonu... Yıllardır izlediğim tek yerli dizide şimdiye kadar kimlerin oynayıp, ayrıldığını merak ettim. Ortaya çıkan liste bir hayli kabarık. 8 Eylül 2015’ten beri yayında olan dizinin ana kadrosuna adını yazdırıp, ayrılan oyuncu sayısı tam 75 kişi...
Bahadır Özener’le Berna Aruz’un yazdığı diziden senaryo gereği ayrılanların ezici bir çoğunluğunu Oktay Kaynarca’nın canlandırdığı Hızır Çakırbeyli veya adamları, birkaçını ise düşmanları öldürdü. Beyin ameliyatı geçiren Sabina Toziye, senaryo gereği yatağında kalp krizinden ölen tek kişi oldu! Salı akşamlarının en çok izlenen iki yapımından biri olan dizinin ekran serüveni bitene kadar bakalım kaç oyuncunun daha yolu ‘EDHO’dan geçecek?
Oyuncu-Rolü Giriş-Çıkış
Galip
Yıllar geçse de bu ülkede bazı gerçekler değişmiyor. Kısa zamanda kolay yoldan çok para kazanma sevdası yüzünden her devirde binlerce insan bile bile mağdur oluyor.
Saadet zinciri “Titan”a, Jet Fadıl’a, Çiftlikbank’ın “Tosuncuk”una para kaptıranlardan sonra şimdi de kripto para mağdurları karşımızda.
Müşterilere ait birkaç milyar dolar Thodex’in hesabından bir gecede buharlaştı. 290 bin dolar nakitle yurt dışına uçan ve “kırmızı bülten”le aranan Faruk Fatih Özer, ardında 400 bine yakın mağdur bıraktı.
Arkadaşlarımız Ferit Zengin ve Elif Altın, kripto para vurgununun mağdurlarıyla konuştu. Fırat Üniversitesi öğrencisi
21 yaşındaki A. K.’nın söylediklerine dikkat lütfen:
“İnternetten Thodex’in reklamlarını gördüm, bir sürü oyuncu vardı. Onları görünce güvenilir olduğunu düşündüm. Part time işlerden kazandığım tüm paramı Thodex’e yatırdım.”
Çiftlikbank’ın “Tosuncuk”u insanları dolandırdığında da benzer bir tablo vardı karşımızda. Mehmet
ATV, bir süre yayınına ara verdiği ‘Kim Milyoner Olmak İster?’i yeniden ekrana getirecek. Kanalın final yapacak dizilerinden ‘Hercai’nin yerine pazar akşamı yayınlamayı planladığı yarışmanın tanıtımlarına başladı. İşte o tanıtım filminden yarışamaya dair çarpıcı veriler:
“10 yılda 931 bölüm, 4 bin 476 yarışmacı, 32 bin 106 soru ve 57 milyon 549 bin TL ödül.”
Yarışmacılara bölüm başına dağıttığı ortalaması para ödülü 62 bin TL olan bir yapımın sunucu ve prodüksiyon giderlerini de dahil ettiğinizde bile en ucuz yazlık dizinin yarısı kadar bir maliyet çıkar ortaya.
O yüzdendir ki şimdiye kadar Kenan Işık, Selçuk Yöntem, Murat Yıldırım ve Kenan İmirzalıoğlu’nun sunduğu ‘Kim Milyoner Olmak İster?’ gibi stüdyo programlarının sayısı artıyor.
İki sebebi var bunun:
Birincisi dizilerin maliyeti, ikincisi de Kovid-19’un dizilere etkisi.
Pandemi koşullarında haftada 2.5 saatlik bölüm yetiştirmek gün geçtikçe zorlaşıyor. Oyuncular veya set ekibinin Kovid-19 testinin pozitif çıkması çekimlere ara
Kovid-19’la birlikte televizyon kanalları doğal olarak ekranlarını bilim insanlarına açtı... Bir yılda televizyon tarihimizde olmadığı kadar doktor çıktı ekranlara... Kamuoyunun bu süreçte tanıdığı hekimlerden biri de Prof. Esin Davutoğlu Şenol. Gazi Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Şenol’un, sosyal medya trollerinden dert yandığı RS FM’den Atilla Güner’e yaptığı açıklamaları okuyunca şunları bir kez daha anladım.
Sosyal medyada ‘karşı fikre’ tahammülü sıfır ve üslupları çirkin ciddi bir kitle, bazı insanlarda uzmanlıkları dışında da fikir beyan etme merakı var.
Şenol’un Güner’e söylediklerine baktım, ‘bilim insanı’ndan öte ‘siyasetçi’ gibi. Kimsenin Şenol’a düşüncesi nedeniyle hakaret etme hakkı yok. Ancak bir hekimin de pandemide ‘korona siyaseti’ yapmaması lazım.
İşte Türkiye’nin ilk vakası geç bildirildiği için salgının bu noktaya geldiğini iddia eden Şenol’un, hekimden çok siyasetçiyi andıran söylemleri:
“Başından itibaren
Geçtiğimiz yıl birçok kez sokakta maskesiz görüntülenen, ceza aldıktan sonra bu kurala uyan Merve Boluğur, geride bıraktığımız hafta HES (Hayat Eve Sığar) kodu olmadığı için AVM’ye giremedi.
Haberlere göre Boluğur’un AVM’de işi yoktu. Amacı gözdesi olduğu basından kurtulmak için kendini içeri atmaktı.
Nişantaşı’ndaki AVM’nin güvenlik görevlisi, pandemi kuralları gereği Boluğur’dan HES kodunu göstermesini istedi.
Maskeyi bile iki ceza yiyince takmaya başlayan Boluğur’un HES kodu yoktu, ama şöhreti vardı. O öz güvenle güvenlik görevlisine, “Beni tanımadın mı?” diye sordu, ama AVM’ye girmesine yetmedi.
Google’a ‘Merve Boluğur haberleri’ yazdım ve karşıma çıkanlardan farklı başlıklıları kronolojik olarak sıraladım. Haberlere göz atınca Boluğur’un güvenlik görevlisine niye “Beni tanımadın mı?” dediğini daha iyi anlayacaksınız. 3.5 ayda kimin hakkında bu kadar haber çıksa, Boluğur gibi yapar. Bu arada bu listeden, bu haberleri yapanların da alacağı ders var.
Her şeyi
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın yazıp, bestelediği ve söylediği “Hiç Oldum”un düzenlemesini yaptığı için sosyal medyada linç
edilen Erkan Oğur, bu konuda ilk kez Independent Türkçe’den Ali Kemal Erdem’e konuştu. Oğur, söyledikleriyle kendisini eleştirenleri de,
destekleyenleri de şaşırttı.
Kendini “solcu ve devrimci” olarak tanımlayan Oğur, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın’ın eserine sazıyla destek vermesinin siyasi duruşunu değiştirmediğini söyledi:
“Saray ve kendi menfaati için müzik yapan birisi olduğumu iddia edenler oldu. Tersine, Saray’ın verdiği Cumhurbaşkanı Müzik Ödülü’nü kabul etmemiştim.”
Sadece kopuz çaldı
Oğur’un “Projeye nasıl katıldınız?” sorusuna verdiği yanıt şu:
İnsanlık tarihinde iz bırakan çoğu büyük olayları bir bakışta çok iyi anlatan simge fotoğraflar vardır.
Bir yılı aşkın süredir dünyayı kasıp kavuran koronavirüs pandemisinin simgelerinden biri hiç kuşkusuz ki maske...
Koronavirüs salgınından önce bilhassa Japon turistlerin yüzünde görünce yadırgadığımız maske, artık hepimizin vazgeçilmez aparatı.
Şimdi sokakta maskesiz insan görünce kızıyoruz.
Koronavirüs pandemisi bizi sadece maskeye ve evlerimize hapsetmedi; hayatımızdaki birçok alışkanlığı da değiştirdi.
El sıkışma, kucaklaşma gibi kadim alışkanlıklar bile tarih oldu.
O yüzdendir ki, Danimarka’da yayınlanan Politiken gazetesi foto muhabiri Mads Nissen’in 5 Ağustos 2020’de çektiği, bir hemşireyle