ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye’deki askerlerini çekme açıklaması Türkiye için sürpriz değildi. Bir süredir ABD’li yetkililerle Türk yetkililer arasındaki görüşmelerde bu konu gündeme geliyordu. Trump’ın da bu konuyu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile de bir kaç kez görüştüğünü öğrendim. Trump, Erdoğan’a “biz çekilirsek siz bölgede neler yapabilirsiniz?” diye başlayan cümlelerle ara ara bu konuyu gündeme getirmiş...
Trump bunu dile getirse de üst düzey Türk yetkililer bunun hayata geçirilmesini bazı ülkelerin karşı çıkmasından ötürü beklemiyorlardı.
Üst düzey yetkililerden aldığım bilgiye göre, Suudi Arabistan başta olmak üzere bazı Arap ülkeleri ve İsrail, ABD’nin Suriye’den askerlerini çekmesini istemiyor.
O nedenle ne kadar asker ve ne kadar sürede çekilecek önümüzdeki günlerin en tartışmalı konulardan biri olacak gibi gözüküyor.
Erdoğan’a gelen tebrikler
Cemal Kaşıkçı cinayeti tüm dünyada tartışılıyor ve takip ediliyor.
Türkiye’nin olaya yaklaşımı ve üzerine gitmesi de dünyada takdir görmüş.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, görüştüğü liderler, “Kaşıkçı cinayeti ile ilgili adımlarınız ve tepkiniz yerindeydi. Bu süreçte çok iyi bir duruş sergilediniz” mesajları vermiş.
Fırat’ın doğusuna yönelik operasyon konusunda “Asker ve istihbaratımız sahadaki durumu, biz de diplomasi kısmını yürütüyoruz” diyen Çavuşoğlu “ABD YPG ve PKK’nın koruculuğuna bürünmesin” uyarısı yaptı. Çavuşoğlu ABD Başkanı Trump’ın Türkiye’yi ziyaret etmek istediğini de söyledi
Cenevre
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Cenevre’deki Suriye zirvesi dönüşü ABD’ye Fırat’ın doğusuna yönelik askeri operasyon ve PKK-YPG’ye yönelik uyarılarda bulundu.
“Türkiye buraya gireceğim diyor, girer” diyen Çavuşoğlu, “Zamanlaması teknik bir konudur. Askerimiz ve istihbaratımız sahadaki durumu yürütürken, biz de diplomasi kısmını yürütüyoruz. Hedefimiz ABD değil YPG ve PKK’dır. Ama ABD de YPG ve PKK’nın koruculuğuna bürünmesin” dedi. “Türkiye’nin askeri operasyon yapmaması için ABD’nin ne yapması gerekiyor?” sorusu üzerine ise Çavuşoğlu, “YPG’nin bu bölgeden çıkarılması gerekiyor” diye konuştu. İki ay öncesine göre ABD ile ilişkilerin çok daha iyi ama tatmin edici olmadığını da dile getiren Çavuşoğlu, son görüşmelerde tarihi belli olmamakla birlikte Trump’ın Türkiye’yi ziyaret etmek istediğini söylediğini vurguladı. Cenevre görüşmeleri için davet ettiği gazetecilerin sorularını özel ANA uçağında
CENEVRE
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile birlikte dün Cenevre’deydim.
Suriye ile ilgili İsviçre’nin Cenevre kentinde önemli bir toplantı vardı.
Türkiye, Rusya ve İran dışişleri bakanları dün bir araya gelerek Suriye’nin yeni anayasasına yönelik bir toplantı yaptı. Dünkü zirve siyasi çözümün başlangıcı açısından önemli ayak oldu. Önümüzdeki günlerde de Rusya’da, Devlet Başkanları düzeyinde 3’lü zirve yapılacak.
Suriye krizine yönelik çözüm çabaları uzun süredir farklı ülkelerde toplantılarla devam ediyor. Soçi, Astana, İstanbul ve Cenevre…
Türkiye bir an önce Suriye’de krizin bitmesini ve seçim yapılarak halkın istediği bir rejimin başa geçmesini istiyor.
Türkiye Beşar Esad’ın yönetiminden ayrılmasını da yüksek sesle dile getirmişti.
Türkiye dengeli listeden yana
Bakanlık olarak kentsel dönüşüm konusunu öncelikli işler arasında gördüklerini belirten Bakan Murat Kurum, Türkiye’nin nüfusunun yüzde 71’inin ve topraklarının yüzde 66’sının 1. ve 2. deprem bölgesinde bulunduğunu vurguladı. İstanbul’un depreme tam anlamıyla hazır olmadığını belirten Kurum, “Vatandaşımızın, belediyemizin, bakanlığımızın da içinde olduğu bir süreci beraber yürütmek zorundayız” dedi...
Krakov
Deprem... Başta İstanbul olmak üzere bazı şehirlerin hassasiyetle üzerinde durması gereken bir konu. Türkiye’nin yaşadığı depremlerden ders çıkarıp yeni depremlere karşı iyi hazırlanmak gerekiyor.
İstanbul depreme hazır mı? En çok tartışılan konulardan biri. Sadece İstanbul’da değil Türkiye’de deprem için dönüştürülmesi gereken çok bina var.
İstanbul’un depreme hazır olup olmadığını ve park sorunları nedeniyle girilemeyen sokaklarını Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile iklim Zirvesi için gittiğimiz Polonya’da konuştum.
Türkiye’nin nüfusunun yüzde 71’inin ve topraklarının yüzde 66’sının 1. ve 2. deprem bölgesinde bulunduğunu belirten Kurum, 5 milyon civarında dönüştürülmesi gereken konut olduğunu söyledi. İstanbul için çok hızlı bir dönüşüm süreci yürütmek istediklerini
Bireysel emeklilik benzeri bir sistem şimdi de konut için hayata geçirilecek.
Dar ve orta gelirlilere yönelik düşünülen “bireysel konut projesinde” aile, uzun yıllar ödeme yaparak, çocuğuna 10-15 yıl sonra teslim edilmek üzere ev alabilecek.
Aile ödeme planını kendi belirleyecek ve çocuğuna verilmek üzere ev sertifikası sahibi olacak. TOKİ’nin yapacağı evlerde ön ödemeli bir süreç yürütülecek.
Yeni çalışmayı İklim Zirvesi için gittiğimiz Polonya’da Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum anlattı.
Kurum, TOKİ ile hem dar gelirli vatandaşlara hem de orta gelirli vatandaşlara hitap eden projelerde farklı yöntemler üzerinde çalıştıklarını dile getirdi. Kurum, “emekli, şehit ailelerine, dul ve yetimlere hitap eden konut projeleri içinde de farklı bir yöntem üzerinde çalışıyoruz. Bugünkü tefe, tüfe sisteminin dışında. TOKİ’de tefe tüfe oranlarını sabitledik. 8-10-12’yi geçmeyeceğiz” dedi.
Kurum hayata geçirmeyi planladıkları yeni bireysel konut sistemini şöyle anlattı:
“Güzel bir projemiz olacak. Ön ödemeli bir süreç yürüteceğiz. Neticede TOKİ konut sektörüyle alakalı alt gelir grubu vatandaşlarımız için çok büyük projeler gerçekleştirdi. Bunu biraz daha ileriki süreç için ailelerinin
Katowice
BM iklim Zirvesi için Polonya’dayım.
24. Taraflar Konferansı, Polonya’nın kömür madenleriyle ünlü ve havası kirli olan Katowice’de yapılarak dünyaya mesaj veriliyor.
Zirvede Türkiye’yi Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum temsil ediyor.
200’e yakın ülkenin katıldığı zirvede tehditler ve ülkelerin yaptıkları masaya yatırılıyor.
2015 Paris Anlaşması sonrası yol haritası tartışılıyor.. Kurallar Kitabı’nın çıkarılmasına çalışılıyor. Tüm ülkelerde değişim yaşanması bekleniyor.
Zirvede Türkiye standı da açıldı. Stantta hem videolarla hem de ebru, halı dokuma ve hattat yapılarak Türkiye tanıtıldı.
Davetlisi olarak geldiğim Bakan Kurum, hem ikili görüşmelerde hem de Başkanlar Oturumu’nda dünyaya çevreye duyarlılıkla ilgili Türkiye’nin yaptıklarını anlattı.
İnsanların ayrımcılıktan korunduğu dünyaya ihtiyaç olduğunu belirten Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Hakan Çavuşoğlu, “Sistematik insan hakları ihlalleri çatışma ve krizlerin ilk adımını oluşturuyor. İslam karşıtlığı ve yabancı düşmanlığı ana akım haline geldi” dedi
Bugün Dünya İnsan Hakları Günü...
Tüm dünyada insan hakları ihlalleri tartışma konusu.
70 yıl önce İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, 10 Aralık 1948’de BM’de kabul edilmişti.
Uyanları, uymayanları tüm dünya görüyor. Bir tarafta Filistin’e yapılanlar bir tarafta Suriye’de yapılanlar...
Dünyadaki insan hakları ihlallerini eski Başbakan Yardımcısı, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Hakan Çavuşoğlu ile konuştum.
Dünyada müslümanlara, Suriyeli mültecilere ve Filistinlilere yönelik insan hakları ihlallerinin arttığını belirten Çavuşoğlu, bunları önlemeye yönelik çalışmaların tüm dünya ülkelerinin görevi olduğunu söyledi. Dünyaya bakıldığında, insan hakları ihlallerinin ürkütücü boyutlarda bir yaygınlığa ulaştığının görüldüğünü belirten Çavuşoğlu, “sistematik insan hakkı ihlalleri sıklıkla çatışma ve krizlerin ilk adımını oluşturuyor. Aşırı sağcı, içe kapanmacı, İslam karşıtı ve yabancı düşmanı siyas
Savunma Sanayii Başkanlığı, 2016 yılında uzaya gönderilen ve 50 santimetreden yüksek çözünürlükteki görüntü alabilen GÖKTÜRK 1 uydusunun yerini alacak yeni projenin çalışmalarına başladı.
Yeni uydu, GÖKTÜRK 1’den daha iyi teknolojide olacak ve 30 santimetrenin altından yüksek çözünürlükte görüntü alabilecek.
Savunma Sanayii Başkanlığı, TSK tarafından kullanılacak olan gelecek nesil uyduların ve çok yüksek çözünürlüklü uydu kameralarının geliştirilmesi için çalışmalarına hız verdi.
Bu gibi yeni uydu projeleri terörle mücadele açısından da hayati önem taşıyor.
Savunma Sanayii Başkanlığı yetkililerinden aldığım bilgiye göre, uydu geliştirme programında TUSAŞ ve TÜBİTAK Uzay birlikte çalışıyor.
Savunma Sanayii Başkanlığı, Türkiye’nin milli menfaatleri doğrultusunda başlatacağı uzay projeleri ile dışa bağımlı olmayan bir uzay sanayinin geliştirilmesi, uzay teknolojilerinin kullanımının yaygınlaştırılması, altyapı ve insan kaynaklarının geliştirilmesini amaçlıyor.
Yine Savunma Sanayii Başkanlığı’nın yeni projesi olan Kombine Takım Uydu projesinde ise 5 farklı firmadan teklif alınmış.
Kabine, Kalın’ın yeni kitabını okuyor