Abdullah Karakuş

Yeni kabinenin bakanları önceki gün yemin ederek göreve başladı. TBMM’de yemin törenini izledim ve bakanlarla sohbet etme imkânı buldum.

İlk gördüğüm izlenim hepsi heyecanlı ve yol haritalarına yönelik toplantılara başlamış. Birçok bakan zaten bir şekilde yeni görevlerinin neler olduğunu biliyor ve aynı alanda çok çalışmaları olmuş.

TBMM’de en çok ilgi gören bakan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan gibiydi. Fidan Meclis koridorunda zaman zaman ilgiden dolayı yürümekte zorlandı.

Bakan Fidan’ı TİKA Başkanlığından beri tanırım. Yurt dışı ile ilgili çalışmaları 20 yılı aştı. MİT Başkanlığı sürecinde de sürekli Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte yurt dışı gezilerine katıldı ve önemli toplantılara girdi.

Fidan Suriye ile ilgili önemli toplantıları da yürüttü ve terörle mücadelede noktasal operasyonlar yaptı.

Özellikle Avrupa’daki terör örgütlerini barındıran ülkelerle ortak terörle mücadele konusunda görüşmelerde bulundu.    

Bakan Fidan ile TBMM’de

Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından yeni bir döneme girildi. Önceki gün Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde göreve başlama töreni yapıldı. Arkasından da Çankaya Köşkü’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yeni kabineyi açıkladı. Her ikisinde de yeni döneme ilişkin net mesajlar verildi.

Külliye ‘deki Sergi Salonu’nda yapılan törene davetliydim. 5 bine yakın konuk vardı. İlgiden salonda hareket etmek zordu.

Türkiye’nin her bölgesinden ve dünyanın birçok ülkesinden katılım oldu. 50’si devlet ve hükümet başkanı olmak üzere, toplam 81 ülkeden 100’e yakın yabancı konuk katıldı.

Afrika’dan ve Latin Amerika’dan çok sayıda cumhurbaşkanı ve başbakan katıldı. Güney Afrika Cumhurbaşkanı ve Küba Başbakanı dikkat çekenlerdi. Ermenistan Başbakanı ve Mısır Dışişleri Bakanı’nın katılımı da yeni dönemle ilgili mesajlar içeriyordu. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan törene katılan dünya liderleriyle tek tek sohbet etti. Erdoğan, devlet ve hükümet

İki turlu seçim her partide bir değişiklik getirecek gibi gözüküyor.

Kabine yeni isimlerden oluşacak gibi. Yeni dönemde yeni bakanlar kurulu bekleniyor.

AK Parti Grup yönetimi değişti. Ayrıca AK Parti yönetimi de değişecek. Yeni MKYK için kongre süreci de başlayabilir.

Muhalefette de başarısızlık tartışmaları bir yenilenme başlatabilir. CHP içinde tartışmalar artabilir.

Bu süreçte Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili istifa edip etmeme tartışmaları da başladı bile.

Demirtaş’ın son çıkışı da yeni bir tartışma başlatabilir. 

Bir de önümüzdeki yıl yerel seçimler var. O da yeni bir süreci başlatabilir her partide.

AK Parti her zamanki gibi çalışmalarına şimdiden başladı.

Seçimin ikinci turuna birkaç gün kalırken gündem döndü dolaştı yine Suriye ve mültecilere geldi. Millet İttifakı’nın Suriye ve Suriyelileri geri gönderme açıklamaları arttı. Hükümet ise bu konuda kararlı ve bölge barışı ile huzuruna yönelik adımlar attı, atıyor. Buradaki kırmızı çizgi ise terörle mücadele. Rusya’da Suriye tarafının da katıldığı 4’lü toplantılarda bunun altı ısrarla çiziliyor.  

Önce şunun da bir altını çizmek gerekiyor: Batı ve ABD için önemli olan kendi güvenliği. Binlerce kilometre öteden terör örgütlerini destekleyerek belki de bölgede huzurun olmamasını istiyorlar. Suriye ve bölge ülkelerindeki genel politikaları bu.  

Türkiye ise Suriye sorununun çözülmesi, barış, bölge güvenliği ve huzurunun gelmesini istiyor. Suriye’de her şey normale dönerse o bölgeden Türkiye’ye terör örgütlerinin gelmesi de önlenmiş olacak. Ama bunu batı ülkeleri istemediği için iş sürekli çıkmaza

Perşembe günü, Economist ve diğer batı medyasının dünyadaki gelişmeleri takip ederken kendi görüşleriyle sınırladıkları bir alanı dinlediklerini, bunun da onların gelişmelerle ilgili tahminlerini yanılttığını ifade etmiştim. Medyanın yanılgılarıyla sadece kendi okurlarına zarar verebileceğini, ancak birçok ülke liderinin de aynı yankı odasında dinleyip konuştuğunu, bunun kendi halklarına ve komşu ülkelere zarar verdiğini savunmuştum. 

ABD de bence liderinin kafasını kendi yankı odasından çıkartmadığı bir ülke oldu. Oysa daha şurada 20-30 yıl önce ABD, belki size-bana göre fazla “faydacı” ama sonuçta antenleri tüm dünyaya açık bir ülkeydi. “Amerika’nın dostu-düşmanı yoktur; çıkarları vardır” ilkesi, size-bana belki bir anlamda ahlaktan uzak görünürdü ama uluslararası ilişkilerde ABD’ye muhatap olan liderlere bir yönerge, bir ipucu da verirdi. “ABD neden bize düşmanlık yapıyor?” diye sorduğunuzda, hangi noktada ABD’nin menfaatlerine zarar verdiğinizi araştırabilirdiniz. 

Bu Amerika yok

ESKİŞEHİR 

Dönmez ile seçim bölgesi olan Eskişehir’de bir gün geçirdik. Togg’a bindik, esnaf ziyaret ettik. Togg’a büyük ilgi var Eskişehir’de de. Dönmez, “Togg 7. adayımız gibiydi” diyor. Dönmez, Millet İttifakı’nın teröristlerle görüştüğünü de belirtti.

Cumhurbaşkanlığı seçimindeki ikinci tura bir hafta kaldı. İttifaklar yine sahada. Enerji Bakanı Fatih Dönmez ile seçim bölgesi olan Eskişehir’de bir gün geçirdik. Togg’a bindik, esnaf ziyaret ettik. Togg’a büyük ilgi var Eskişehir’de de. Dönmez, “Togg 7. adayımız gibiydi” diyor. Dönmez, vatandaşın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve Türkiye Yüzyılı’na sahip çıktığını vurguladı. Millet İttifakı’nın 3-5 oy almak için teröristlerle oturup görüştüğünü belirten Dönmez, “Milletimiz de bunu gördü ve ‘önce vatan’ dedi. Kılıçdaroğlu’nun sözlerine de kimse inanmaz” vurgusu yaptı. Eskişehir’de bir

Salgın, ekonomik sıkıntılar, savaşlar, yurt dışı müdahaleler ve deprem sonrası seçime gidildi.

Bu kadar olumsuzluğa rağmen iktidar yine birinci çıktı. Bu seçimin açık kazananı Recep Tayyip Erdoğan.  

Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kaldı ama Erdoğan gücünü tüm dünyaya bir kez daha gösterdi. ‘Doğru adam doğru zaman’ sloganı ile seçime gidildi ve ADAM kazandı.

14 Mayıs seçiminin çok mesajları oldu. Bu mesajların iyi alınması ve okunması gerekiyor.

Birçok partide oylar düştü. Oylarıyla ters orantılı vekillik alanlar oldu. 10 vekil alanlar grup toplantısını yaptı. 

30 yıllık meslek hayatımda ben de birçok ilkle karşılaştım. 

Gençlerin ve Karadeniz’in mesajları çok önemliydi bence.

Yani

Bu pazar seçim zamanı. Demokrasi zamanı.

Herkes sandığa gitmeli ve oyunu kullanmalı.

Yurt dışında oy verme oranı artmış. Pazar günü de aynısı olmalı.

Kimse kimsenin oyunu tehditlerle değiştirmeye çalışmamalı.

Geçen hafta Van’daydım. PKK seçimlere yönelik baskılara başlamış. Oyların özgür irade ile verilmesini tehditlerle önlemeye çalışıyormuş.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bölge illerinde buna yönelik “Kardeşlerim, devletinize güvenin, bize güvenin. Huzurunuza ve hatta namusunuza göz diken terör örgütü bir daha sizin kılınıza bile ilişemeyecek” diyerek zaman zaman mesaj vermişti.

Erdoğan dün de net bir şekilde “Benim Kürt kardeşimi kimse tehdit edemeyecek, silah zoruyla kimse iradesine ipotek koyamayacak” diyerek gereken mesajı verdi.

Seçim dönemlerinde özgür iradeyi önlemeye yönelik çeşitli tehdit ve ayak oyunları olur.  Ama halk sandığa giderek bu tehditlere gereken cevabı verir.