Gece Yarısı Güneşi’nin Toprakları: Norveç
21.05.2013 - 15:43 | Son Güncellenme:
‘Kuzeye Giden Yol’ anlamına gelen Norge, bir zamanlar Avrupa’nın kuzey kıyılarını kasıp kavuran, Grönland’a ve Amerika’ya ilk ayak basan Vikingler’in torunlarının yaşadığı toprakların ta kendisi; Odin’in, trollerin, ormanlar, fiyordlar, dağlar, şelaleler, geyikler, balıklar, göller ve tünellerin ülkesi…
İstanbul Atatürk Havalimanından Türk Hava yolları ile Hamburg’a, oradan kara yolu ile Kiel’e vardığımızda hayatımda ilk uzun deniz seyahatime ev sahipliği yapacak MSC Musica tüm ihtişamı ile limanda demirlemiş, farklı ülkelerden binlerce yolcusunu kabul etmeye başlamıştı.
yudum.sasmaz@milliyet.com.tr
Akşamüstü demir alınan Kiel’den ilk durağımız olacak Geiranger’e varana kadar açık denizde seyrettik. Bir buçuk gün süren bu zamanı, cruise yolculuklarının avantajlarından olan birbirinden farklı eğlence ve organizasyonla geçirmeyi tercih edenler de vardı, dinlenmeye çekilenler de. Şahsen karşılaşacağım güzellikler karşısında dizlerimin bağına hakim olabilmek adına saatlerce uyudum.
Sabahın ilk saatlerinde kaldığım kabinin perdelerini açmamla karşılaştığım manzara bir daha silinmemek üzere zihnime kazındı… Coğrafyaya uygun düşen hava şartları –yağmur ve sis- ise duyduğum hayranlığın tuzu biberi oldu!
Storfjord’un sonundaki çatalda bulunan ve ilk durağımız olan Geiranger’e doğru ilerliyorduk… Geiranger kasabası ve oraya adını veren vadi, Norveç’te en çok tercih edilen tatil merkezleri arasında. Eskiden kuzeye giden posta rotası olan ve virajlı dar yollardan oluşan Kartal Yolu’ndan ilerledikçe Dalsnibba Dağı’na tırmanıyor ve Yedi Kardeş, Gelin tülü, Damat isimli şelaleler arasından geçiyoruz. Sürekli değişen manzaranın her anı göz kamaştırıcı… Djupvatn Gölü ve Flydal Gorge seyir terası bölgenin diğer en çekici alanları.
Ertesi sabah Sogna Fiyord'un güzelliklerini denizden izleyerek Flam’a varıyoruz. Limanından ayrılarak Norveç'in en büyük fiyortlarından Sognefjord'u bir de karadan seyretmek için Gudvangen’e varıyoruz. Sonrasında Stalheim vadisinin dik ve sarp geçitlerinden yukarı tırmanarak Sivlefossen ve Tvindefossen şelalelerini görüyoruz. 1840'dan beri kuzeyin en popüler güzergahı olan 13 zig-zag’lı kanyonuna bakan terası ile Stalhaim Oteli'nin manzarası inanılmaz! Ardından Vangvatnet Gölü’nün yanındaki Voss’a devam ediyoruz. Öncesinde gördüklerimiz eşiği o kadar yükseltmiş ki bir kış sporları merkezi olan Voss biraz fos geliyor.
3. limanımız Bergen’i başka sevdim.Belki tanışır tanışmaz baş başa kalma şansı yakaladığım için duygusallaştım, belki de deniz mahsulü adına aradığınız her şeyi bulabileceğiniz balık marketi yüzünden…
Dünyanın en eski senfoni orkestralarından birine sahip olan Bergen, aynı zamanda ünlü besteci Edvard Grieg’in de doğum yeri. Yeni nesil için önemli isimlerden Erlend Oye ve Kings of Convenience da bu şehirden çıkma, A-ha ve Madrugada da…
Ülkenin ilk ulusal tiyatrosu da Bergen’de ve pek çok uluslar arası festivale ev sahipliği yapıyor.
Kuzeyin ilk komedi yazarı Ludvig Holberg; Norveç’in en büyük manzara ressamı Johan Christian Dahl da bu şehirde doğmuş. Çığlık tablosunun ressamı Edvard Munch bu topraklarda doğmuş olmasa da Bergenli bir sanayici sayesinde şehir Much’ün işlerinden eşsiz bir koleksiyona sahip.
2000 yılında bir Avrupa Kültür Şehri olan Bergen sokaklarında graffitilere de rastlamak mümkün.
UNESCO’nun dünya mirası listesine girmiş olan şehrin eski Hansa iskele mimarisi benzersiz ve belki de tüm Norveç adına en tanıdık görüntülerden biri.
Cesur Kral Olav Kyrre limana vardığından ve 1070 yılında şehir kurulduğundan beri dünyadan pek çok farklı insan tarafından ziyaret edilmiş, kimileri gelip gitmiş kimileri ise kalmayı tercih etmiş. Tam da bu yüzden farklı kültürleri bir arada barındıran Bergen, aynı zamanda Kuzey’in en büyük şehri, Norveç’in ilk başkenti ve Kraliyet’in yerleşimidir.
Bergen’in en büyük özelliği ise 11. yüzyıldan beri değişmeyen görünümü ve dokunulmazlığı. Halk, şehirleri ve gelenekleri ile gurur duyuyor. Bir ayağı denizde olan şehrin başı göğe ererken kalbi doğru yerde atıyor: Bulaşıcı coşkusunu ziyaretçileri ile paylaşmaktan mutlu.
Bergen aynı zamanda dünyanın en çok turist çeken bölgelerinden biri olan ve yine UNESCO tarafından koruma altına alınmış olan Norveç fiyortlarına geçiş kapısı. En uzun fiyort olan Sognefjord şehrin kuzeyinde ve Hardangerfjord ise güneyinde bulunuyor.
Son durağımız Oslo. Akerhus Kalesi, Kathedral, Parlamento, Kral Bulvarındaki Üniversite, Kraliyet Tiyatrosu, Kraliyet Sarayı, insan evresi temalı açık hava heykel müzesi Vigeland Parkı, Kış Olimpiyatları Merkezi, Bygdoy Yarımadası şehrin turistik yerleri…
Norveç’in derin ve dar, dorukları karlarla kaplı ve küçük büyük şelaleler ile bezeli yüksek dağlarla çevrili fiyortları, National Geographic tarafından dünyanın en bozulmamış turizm merkezlerinden biri seçilmiş. En uzun olanlar Sognefjord ve Hardangerfjord; en dar olanlar ise Geirangerfjord ve Næroyfjord.
Oraya buraya dağılmış küçük çiftlikler bazen dağların eteklerine konuşlandığı gibi bazen de insanların yüzyıllardır buralarda yaşadığının kanıtı olarak daha yüksek mevkilerde görülebiliyor.
Bu görkemli coğrafi oluşumları görmek için en çok tercih edilen yöntem ise cruise yolcululukları…
Ülkenin güney kesimlerinin ulaşım, iklim ve coğrafi yapıdan kuzeye göre uygun şartlara sahip olması, nüfus yoğunluğunun burada fazla olmasının en büyük sebebi. Norveç’in yarısına yakın bir kısmında yaşam şartları, özellikle kış aylarında oldukça zorlayıcı bir hal alıyor. Bu yüzden Norveç’in bir diğer adı da Gece Yarısı Güneşi’nin Toprakları. Kış aylarında 67 gün boyunca tam bir karanlık, yaz aylarında ise 77 gün tam bir aydınlık hakim.
Norveç denilince akla gelen ‘yüksek intihar oranı’ büyük bir yanılgı. İskandinav ülkeleri arasında en yüksek intihar oranına sahip olan ülke aslında Finlandiya.
Kuzey ülkeleri denilince akla gelen bir diğer şey de yüksek alkol tüketimi… Norveç dilinde ‘şerefe’ kelimesinin karşılığı ‘skol’, ‘kafatası’ demek ve Vikinglerden geliyor. Yaşlı ve bilge bir Viking öldüğü zaman kafası kesilir, kafatası üstten bir kapak gibi açılır ve içine bira koyularak içilirmiş. Bu ritüelin sebebi, o kişinin bilgeliğini ve zekasının kafatasından içki içenlere geçeceğine olan inançtı.
Norveç Avrupa’nın hem en zengin hem de en pahallı ülkesi. Elbette turist olarak bulunmak ile burada yaşamanın maliyeti arasında ciddi bir farklılık var. Zira basit bir işçinin maaş, gelir vergisi, emeklilik ödemesi ve sigortası gibi giderler düşüldükten sonra net 4 bin dolardan fazla; kalifiye bir işçinin maaşı ise 10 bin dolara çıkabiliyor. Emeklilik yaşı 67 ve emekli maaşı normal maaşın en az %66’ina denk geliyor. Üstelik devlet hayatı boyunca çalışmayanı da, ev hanımı olarak çalışanı da yine 67 yaşında emekli yapıyor ve bir maaş bağlıyor.
Norveç mutlaka görülmesi gereken bir ülke. Her sezon farklı güzellikler vaat ediyor ziyaretçilerine…
İçinde yaşayan trollere dair masalların çocuklara hala anlatıldığı ormanları ile, geyikleri, eşsiz fiyortları, sarp dağları, bu dağlardan gürül gürül akan şelaleleri, sıklıkla buz tutan gölleri, şanslıysanız balinalar ile karsılaşacağınız Arktik Okyanusu ve Kuzey Denizi, gece yarısı güneşi ve kuzey ışıkları ile mutlaka görülmesi gereken görkemli ve vahşi bir yeryüzü cenneti…
-------
Nasıl gidilir?
