Tamam… Fenerbahçe’nin “Kayseri patlaması” bugün küllerinden doğmuş, sahada saklanmak yerine amansız bir forma yarışına girmek cesareti bulmuş dünkü bezgin/ bıkkın futbolcuların performansına “sihirli” değil, sadece “samimi bir el” değmesi sonucudur ama… Yeri göğü inleten bu infilakı mutlaka bir kategoriye sokmak gerekirse, etiketi “teknik direktör maçı” olur ve İsmail Kartal, kurt hoca Hikmet Karaman’ı yenmiştir aslında.
Haftalardır futbolcularına tek tek dokunan, ödül ve ceza dağıtımında adaletten şaşmayan İsmail Kartal, bu kez doğrudan oyuna dokundu ve kusursuz çalışması gereken orta sahaya dayalı hücum ve savunma planını, aynen hayalindeki gibi sahaya taşıdı.
Hem de Başkan Ali Koç’a rağmen!
Neden?.. Çünkü, İsmail Kartal ve talebeleri tüm bunları yaparken Fenerbahçe başkanı aradığı ünlü/pahalı yabancı hoca sayısını ikiye çıkarmış, adeta “siz ne yaparsanız yapın ben bu masayı yıkıp yeniden kuracağım” mesajı vermekteydi.
Takımda herkes omuz omuza kendi yarattıkları ve en çok kendileri hissettikleri “korkuları” tek tek hafızalardan silmeye, ikincilik gibi Fenerbahçe’ye pek de uymayan bir hedefe konsantre olmaya, en azından gelecek sezonun çatısını kurmaya uğraşırken, yukarıdan “boşuna çabalamayın” gibi bir ses geliyor.
Doğrusu tuhaf bir yönetim tarzı!
Maça gelince… İlk on biri, gireni çıkanı, mücadelesi, isteği, saha içi/saha dışı planı ve yeteneği ile “kendini aşmadı” sadece “kendine ulaştı”, net bir galibiyet aldı Fenerbahçe.
Tersten son golle başlayalım…
Takımın en olgunlarından ve uzun aradan sonra geri dönen Gustavo ile genç yetenek Ferdi’nin topu kendi ceza alanlarından söküp alarak başlattığı kontratağı, 17 yaşındaki Arda dördüncü gol olarak rakip kaleye yolluyor.
Resmen “kuşaklararası” takım oyunu.
Hatta “takımlararası”!.. A takımı, B takımı yok. İlk onbir, kulübeden gelen fark etmiyor.
Tümü son yarım saatte oyuna girmiş. Çünkü, haftaya Kadıköy’de oynayacakları “tribünle helalleşme maçına” sarı kart engeli çıkmasın diye hem sahanın yıdızları hem de hepsi gol atmış İrfan Can’ı, Rossi’yi, Zajc’ı kenara almış İsmail Kartal.
Yani, maçı oya gibi işliyor kenarda Hoca.
Aslında, Hikmet Karaman’ın planı da benzer ve o da orta sahada hakimiyet kurmayı planlıyor. Lakin iş uygulamaya geldiğinde Fenerbahçe başarıyor.
“Eğreti Hoca” ha!..
Sert başlayan, sert süren maçta rakip Kayserispor’un Fenerbahçe kalesinde tek tehdidi serbest vuruştan Altay’ın çıkardığı top. Çünkü rakip orta sahayı geçse çok iyi kaleci Altay’a gelmeden önce çok iyi iki stoper var. Takım halinde çok iyi Fenerbahçe.
Deplasman sadece lafta… Fenerbahçe’nin sağ kanadı saha içi rotasyon yapıyor irticalen. Osayi, Mert Hakan ve İrfan Can sanki bir tek adam. Civa gibi akıyorlar birbirlerinin boş bıraktığı alanlara. Yerlerine girenler onları aratmıyor. Tüm futbolcular savunma da var, hücumda da.
Kayserispor’a doksan dakika boyunca Fenerbahçe’nin attığı golleri saymak kaldıysa, ne rakip futbolcuların yetenek noksanlığından ne de hocasının yanlış planlamasından. Oynayıp/oynatmayan Fenerbahçe’ydi ki, skor da belgesi.
Belli ki… Fenerbahçe bariz şekilde koşar adım yükselirken yeni sezonda gelip gideceklerin konusunu biz açsak ağzımızı kapatmaları gerekenler “sosyal medyayı tatmin etmek için” bu takımın kıvamını bozmazsa, muhtemelen sonu iyi gelecek sezonun.