YaşamTüm birikimlerini maviyemişe yatırdılar! Hollanda ve Rusya, 2 Türk öğretmenin peşinde

Tüm birikimlerini maviyemişe yatırdılar! Hollanda ve Rusya, 2 Türk öğretmenin peşinde

20.02.2025 - 07:28 | Son Güncellenme:

25 yıllık öğretmenler, topraksız tarımla maviyemiş üreticisi oldu. 40 dönüm arazide, 15 bin saksıyla üretim yapıp ihraç ediyorlar. "Yevmiyeye verecek paramız olmadığı için birçok ağır işi ortak olan öğretmen arkadaşlarımızla birlikte yaptık" diyen Gülay-Süleyman Demirci, bu aşamaya gelene kadar yaşadıkları zorlukları anlatıp kazandıran sırrı açıkladı.

Tüm birikimlerini maviyemişe yatırdılar Hollanda ve Rusya, 2 Türk öğretmenin peşinde

Gonca Kocabaş / Milliyet.com.tr - Gülay-Süleyman Demirci çifti, Akdeniz Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya bölümü mezunu. Okulda tanışarak evlenen çiftin, İTÜ makine mühendisliği bölümü son sınıfta okuyan bir oğulları var. Uzun yıllar özel sektörde kimya öğretmenliği ve idarecilik yaptılar. Gülay Demirci, Antalya’da özel bir kolejde kimya öğretmeni, fen bilimleri bölüm başkanı ve aynı zamanda proje koordinatörüydü. Eşi Süleyman Demirci ise büyük bir eğitim kurumunun genel müdürüydü. Öğretmenlik kariyerlerinde birçok ödül sahibi de olan çift, başarılı kariyer hayatlarına rağmen istifa ederek üretim yapmaya başladılar. Şimdilerde 20 yıllığına kiraladıkları 40 dönüm maviyemiş bahçesinin sahipleri oldular.

Haberin Devamı

Tüm birikimlerini maviyemişe yatırdılar Hollanda ve Rusya, 2 Türk öğretmenin peşinde

'YOLA ÇIKARKEN MAVİYEMİŞ AKLIMIZDA YOKTU'

Uzun yıllar hizmet sektöründe çalışmalarına rağmen, üretim yaparak ülkeye katkı sağlamak istiyorlardı. Antalya'da yaşadıkları için tarımsal üretim onları çok heyecanlandırdı. Bu noktada tarımsal olarak neyi üretebiliriz sorusunu araştırmaya başladılar. Maviyemişin (Blueberry) Antalya'da topraksız tarımla yetiştirilmekte olduğunu gördüler. "Topraksız tarımda ciddi bir kimya bilgisine ihtiyacınız var" diyen öğretmen çift, “Çünkü bitki besleme suyunun ve özel torf karışımının pH, EC gibi kimyasal parametreleri sürekli kontrol altında olması gerekiyor. Kimyager olduğumuz için bu teknik bilgiye sahibiz ve bunu başarabileceğimizi düşündük, bu nedenle mavi yemiş yetiştirmeye karar verdik. Yola çıkarken maviyemiş aklımızda yoktu. Araştırmalarımız sonucu karar verdik” şeklinde konuştu.

Haberin Devamı

Tarım konusunda pek bilgilerinin olmadığına değinen Gülay Demirci, "Eşim Süleyman Bey, ikinci üniversite olarak Anadolu Üniversitesi ziraat teknikerliğine kaydını yaptırdı. Ben Akdeniz Üniversitesi kimya anabilim dalında doktora yaptığım için akademik makalelere rahatlıkla ulaşabilmekteydim. Çok fazla uluslararası makale tarayarak bu konuda yapılan çalışmaları inceleme ve kendimizi geliştirme şansı bulduk. Ayrıca Antalya İl tarım Müdürlüğü'nün YouTube üzerinden yaptığı canlı eğitimler ve kayıtlı eğitimleri izledik. Maviyemişle ilgili yüz yüze olan birçok eğitimine katılarak sertifika aldık. Teknik olarak da bölgemizde bulunan neredeyse bütün maviyemiş bahçelerini gezerek onların tecrübelerinden yararlandık" bilgisini paylaştı.

Tüm birikimlerini maviyemişe yatırdılar Hollanda ve Rusya, 2 Türk öğretmenin peşinde

'FARKLI BİRİKİMLERİMİZİ SATTIK, BORÇ ALDIK'

Tarım sektörüne girmeyi düşünürken karşılaştığınız en büyük zorlukları sorduğumuz çift, “Birincisi ailemiz ve çevremizdekiler, kurulu olan düzenimizden istifa edip yani konfor alanımızı terk edip böyle bir işe kalkışmamızı macera olarak gördüler. Yıllarca yaptığımız birikimlerimizi satarak bu işe girmemizi riskli buluyorlardı. Ancak biz kendimize ve birbirimize çok güveniyorduk. Onları ikna edip desteklerini almak çok zor oldu. Çünkü neredeyse her gün haberlerde tarım üreticilerinin maliyetlerini bile karşılayamadıklarını görüyorlardı. Onlara geleneksel tarım yapmayacağımızı, uzun yıllar edindiğimiz bilgi ve tecrübemizi farklı alanda, farklı bir bakış açısıyla tarım yapacağımızı anlatmak çok zor oldu” diyerek ekledi:

Haberin Devamı

"İkinci yaşadığımız zorluk ise maliyetimiz çok çok arttı ve sübvansiyonlu kredi de istediğimiz miktarı alamadık. Elimizdeki küçük birikimimizle bahçeyi bir noktaya kadar getirebildik. Daha sonra farklı birikimlerimizi sattık, çevremizden borç aldık, yetmedi öğretmen arkadaşlarımızdan bu işi başarabileceğimize inananlar bize ortak oldular, yine yetmedi ekstra tüketici kredisi çektik. Ciddi anlamda konfor alanımızdan çıkarak yaşadığımız yaşam kalitesinin standartlarının çok altında yaşayarak bahçeyi çok şükür bugünlere getirdik. Hatta yevmiyeye verecek paramız olmadığı için birçok ağır işi ortak olan öğretmen arkadaşlarımızla birlikte bedenen kendimiz yaptık. Fiziksel olarak tabii ki ufak tefek de olsa bizlerde kalıcı hasarları oldu."

Kuruluma başladıktan sonra öngörülmeyen birçok ekstra masraf çıktığını dile getiren Gülay-Süleyman Demirci, “Bu maliyet karşısında çok zorlandık. Maviyemiş yetiştiriciliği kurulum ve işletme maliyeti yüksek ama getirisi de yüksek olan bir tarımsal ürün. Kazancı hemen ilk yıllardan pek hissedemiyorsunuz ancak yeni kurulan bir sistem için yeterli. Ürününüz kaliteli olduktan sonra kesinlikle satış ve pazarlamada problem yaşamıyorsunuz çünkü arz-talep dengesine baktığımız zaman arz talebi karşılayamıyor” ifadelerine yer verdi.

Tüm birikimlerini maviyemişe yatırdılar Hollanda ve Rusya, 2 Türk öğretmenin peşinde

'HEDEFİMİZ 100 BİN SAKSIYA ULAŞMAK'

"Tesisin kurulmasından ilk hasat gününe kadar geçen süre bizim için stresliydi" diyen Demirci ailesi, “Ancak ilk ürünlerin toplanmasıyla içimizde inanılmaz bir heyecan ve motivasyon oldu. Sattığımız ürünlerin kaliteleriyle ilgili geri dönüşler inanılmaz güzeldi. Meyvelerimizin kaliteli olduğu sektörde konuşuluyordu. Hatta bize 'Hocalar' diyorlardı ve 'Hocaların ürünü iyidir', 'Hocaların yaptığı kalitelidir' şeklinde güzel sözler duymak tarif edilmez bir duyguydu. Daha iyisini yapmak için kendimizle yarışıyor ve çalışıyoruz. Bu meyve aslında ülkemizde yaban mersini olarak biliniyor. Daha sonra Prof. Dr. Hüseyin Çelik hocamızın girişimiyle resmi ismi ‘Maviyemiş’ olarak tescillenmiş” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

Haberin Devamı

“Ülkemizde yeteri kadar rekolte olmadığı için Blueberry denilince diğer ülkelerin aklına Türkiye gelmiyor.  Şili, Peru gibi ülkeler çok kısa sürede dünya devi olmayı, bu meyvenin anavatanı olan Amerika’yı bile geride bırakmayı başarmışlar. Ülke olarak biz de gerekli değeri ve önemi verirsek akla gelen ilk ülkelerden biri olabiliriz. Nisan’da 2. hasat dönemine gireceğiz. Hâlâ borçları ödeme aşamasındayız. Şu an 15 bin saksımız var, uzun vadeli planımız toplamda 100 bin saksıya ulaşmak.”

Tüm birikimlerini maviyemişe yatırdılar Hollanda ve Rusya, 2 Türk öğretmenin peşinde

'HOLLANDA VE RUSYA'YA GÖNDERDİK, YENİ PAZARLAR DA VAR'

"Özel sektörde öğretmen olarak çalışmak, yoğun iş temposunun bir getirisi olarak gün içinde sürekli stresli ve öfkeli oluyorsunuz" diyen Demirci çifti, “Aslında günümüzde beyaz yakalı dediğimiz birçok kişinin duygularıyla aynı. Tarım sektörüne geçtiğimizde tabii ki stres bitmiyor, doğa koşulları sizi etkiliyor, ekonomik koşullar sizi etkiliyor. Ancak doğada olduğunuz için artık öfkeniz yok. Neden yağmur yağdı diye doğaya sinirlenemezsiniz. Bu nedenle stres olsa da hayatımızda öfke olmadığı için aslında konfor alanımızı terk etmediğimizi, konfor alanını seçtiğimizi anladık. Bedenen daha çok çalışıyoruz ama mutlu ve huzurluyuz. İlk hasatımızdan sonra en şaşırtıcı yorum ise Hollanda’ya giden ürünlerimiz için gelen yorum oldu, 'Hocalardan Ventura şov'  dediler. Ventura bizim meyvelerimizden birinin çeşidi. Bu mesajı okuduğumuzda 'Emeklerimizin karşılığını aldık' dedik. Geçen sene toplam 32 ton ürün topladık. Bu yıl yaklaşık 45 ton ürün bekliyoruz. Geçen sene Hollanda ve Rusya' ya gönderdik. Bu yıl o bağlantılar devam ediyor, yeni pazarlar da var” şeklinde konuştu.

Haberin Devamı

Demirci ailesi, “Sadece maviyemiş değil; bir şeyler üretmek, birinin rızkına vesile olmak, yurt dışına ürün gönderip ülkeye döviz kazandırmak da  başlı başına tatmin edici bir olay. 25 yıl özel sektörde severek çalıştık ve bu mesleği severek yaptık. Öğrencilerimizle inanılmaz güzel bağlar kurduk ve birçoğuyla hâlâ görüşüyoruz. Ancak okullar kalabalık ortamlar olduğu için doğası gereği gün içinde çok fazla uyarana ve sese maruz kalıyorduk. Şimdi bahçede gezerken arı ve kuş sesleri ruhunuzu iyileştiriyor. Artık yetmeyen 24 saat bize çok uzun gelmeye başlamıştı. Çünkü her anını, dakikasını hissederek yaşıyorduk” ifadelerine yer verdi.

Tüm birikimlerini maviyemişe yatırdılar Hollanda ve Rusya, 2 Türk öğretmenin peşinde

'YILLARCA BU SÖZLERİ ÖĞRENCİLERİMİZE SÖYLEDİK'

Yeni bir işe girerken çok iyi bir araştırma ve emek gerektiğine dikkat çeken Gülay-Süleyman Demirci,, “İş kurma aşamasında sadece paranız varsa ve paranın kaba kuvvetiyle o işi kuruyorsanız başarı ihtimali ne yazık ki düşük oluyor. Biz maviyemiş bahçemizi kurarken kimya bilgimize ve öğretmenlikten gelen deneyimimize, öğrenme ve araştırma hevesimize güvendik” deyip sözlerini şöyle noktaladı:

"Konfor alanınızı terk etmeden, mücadele etmeden hiçbir şekilde başaramazsınız. Unutmayalım ki başarı gül dolu yollardan geçilen bir süreç değildir. Yıllarca bu sözleri öğrencilerimize söyledik ve bu söylediğimizi uygulamalı olarak umarım onlara kanıtlamışızdır. Unutmamalıyız ki bir kişi yapabiliyorsa herkes yapabilir, tabii ki bedelini ödediği takdirde."

Vücut Kitle İndeksi Hesaplama

Sağlığınızı kontrol altında tutmak için Vücut Kitle İndeksi (VKİ) hesaplama aracını deneyin!

VKİ HESAPLA
Yazarlar