Dt. Pertev Kökdemir

Dt. Pertev Kökdemir

p.kokdemir@swissmeddental.com

Tüm Yazıları

Geçtiğimiz hafta, 7 yaşında bir hastam diş ağrısı şikâyetiyle geldi. Ağzını açtığında, neredeyse süt dişlerinin yarısı çürümüştü. Annesi, “Ama her gün fırçalıyoruz” dedi. Biraz konuşunca ortaya çıktı ki çocuğun gün içinde sürekli elinde ya bir meyve suyu ya da atıştırmalık bir kraker varmış. Yani aslında dişleri korumak için fırçalamak yetmemişti.

Market raflarında masum görünen birçok ürün, aslında diş çürüğünün en temel nedenlerinden biri... şeker. Çikolata, bisküvi, gazlı içecekler, meyve suları ve hatta bazı “sağlıklı” atıştırmalıklar… Hepsi, ağız içindeki bakteriler için adeta bir ziyafet niteliğinde.

Haberin Devamı

Şekerli bir gıda tüketildiğinde, ağızdaki bakteriler şekeri hızla parçalayıp asit üretmeye başlar. Bu asit, diş minesine saldırır ve çürük süreci başlar. Süre tahmin edilenden kısadır: Yaklaşık 20 dakika. Eğer bu sürede ağız temizlenmezse, asit etkisi uzar ve dişin savunma mekanizması zayıflar.

Gün içinde defalarca “küçük bir şey atıştırmak”, çürük açısından uzun bir asit bombardımanı anlamına gelir. Fırçalamak da bu durumu her zaman telafi edemez.

Sıklıkla sorulan bir soru şudur: “Şekerli bir şey yer yemez dişim çürür mü?” Elbette hayır. Çürük bir anda oluşmaz ama her gün, aynı yanlışlarla ilerler. Ve çoğu zaman fark edildiğinde geç kalınmıştır.

Bu nedenl, şekerli gıdaları yalnızca miktar olarak değil, zamanlama açısından da sınırlamak büyük önem taşır. Tabii ki düzenli olarak diş hekimi kontrolüne giderseniz, başlayan çürükler çok erken safhada fark edilir ve tedbir en basit şekilde alınabilir.