Bilgisayar, iPad ve cep telefonunu kullanan çocuklar çevredeki insanlar tarafından zeki olarak değerlendiriliyorlar. Fakat aileler, çocuklarına küçük yaşlardan itibaren tablet ve telefon kullandırdıkları için çocukların beyin gelişimi tamamlanamıyor, bu da sosyal ortama uyum sağlamalarında sorunlar meydana getirebiliyor.
Cep telefon, bilgisayar, iPad gibi teknolojik cihazların hayatımızda çok yer kapladığı inkar edilemez bir gerçek. Bu teknolojik cihazların günlük yaşantımızı kolaylaştırdığı doğru ancak bunların aşırı ve kontrolsüz kullanımı da teknoloji bağımlılığına yol açıyor.
Özellikle teknolojinin içine doğan çocuklar gerçek hayatta sosyalleşmeyi öğrenemeden sanal âlemde, sosyal paylaşım sitelerinde, oyun konsollarında sosyalleşmeyi öğrenmeye çalışıyor.
TEKNOLOJİK EMZİK NİYETİYLE KULLANILIYOR!
1 yaşındaki çocuğun konuşmayı öğrenmeden elektronik aletlerle tanıştığını görüyoruz. Birçok çocuk 3 ile 5 yaş aralığında motor becerilerini sağlıklı bir şekilde geliştirmek için kalem kullanır ve farklı figürleri çizmeye çalışırken, internet ile zaman geçiren çocuklar, hiçbir şekilde anlaşılır ve mantıklı figürler oluşturamıyorlar.
Teknolojik aletlerin küçük yaştaki çocuklar tarafından kullanımının zekâ göstergesi olarak değerlendirilmesi olayın trajikomik yanıdır. Aslında bu durum daha küçük yaşta bağımlı olma tohumlarının atıldığı ve bunun büyük bir riski de beraberinde getirdiğini bizlere gösteriyor.
Günümüzde bazı anne ve babalar teknolojik aletleri çocukların bakıcısı gibi kullanıyor.
AVM’lerde, kafe ve restoranlarda mama sandalyesine oturtulan çocukların eline cep telefonu, iPad verip çocuğun yemek yemesini sağlayan ya da arkadaşlarıyla, dostlarıyla rahatça konuşabilmek için teknolojik aletleri “tekno emzik’’ niyetine çocukların kullanımına açarak o anda susmasını sağlayan ebeveynler çocukların bağımlılıklarının altyapılarını oluşturuyorlar.
Teknolojik aletler çocuğun hayatını olumsuz etkileyerek çocuğu esir almaya başladığı anda da bu çocukları bizlere getirerek çocukların neden böyle olduğunu, teknolojik aletleri elinden alamadıklarını, ne yapacaklarını bizlere soruyorlar.
ANNE VE BABALARA BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR
Düşünün ki çocuğunuz sanal ortamda hazzı, mutluluğu, heyecanı, eğlenceyi yaşıyor ve orada bunları paylaştığı arkadaşları var. Aslında teknolojik aletleri kullanan çocuğun yaşadıkları ve hissettikleri tam da bu. Bu noktada anne ve babalara çok fazla görev düşüyor.
Çocuğa bu duygu ve düşünceleri yaşatacak ortamlar yaratmadığınız sürece bunun üstesinden gelmek çok zor.
Bunun beraberinde teknoloji bağımlılığını önlemek için atılması gereken iki önemli adım var.
Birincisi, çocuklara ve anne-babalara teknolojinin ve internetin sağlıklı, doğru olarak kullanılmasını sağlayacak yeterli bilgiyi vermek ve onları bilinçlendirmektir.
İkincisi, teknoloji ve internet kullanımına bağlı risk faktörlerini ortadan kaldırmaktır. Bu da çocuklara gerçek hayatta yaşam alanı sağlamaktan geçiyor.
BUNLARI MUTLAKA UYGULAYIN
Çocuklarınızın arkadaşları ile görüşmelerini sağlayın. Onları bir araya getirecek aktiviteler planlayın ve kendi akranlarıyla sosyalleşmelerini sağlayın.
İlgi ve yetenek alanlarına uygun spor dallarına, sosyal-kültürel aktivitelere yönlendirin.
Teknolojik alet kullanımı ile ilgili sınırlar getirin. Günlük internet kullanım saatlerini değiştirin.
Çocuğunuzun bilgisayar kullanımını kontrol edin. Güvenli internet uygulamalarının bilgisayarlarda olmasına önem verin. Çocuğunuz uzun süreli bilgisayar kullanıyorsa ve bunu hâlâ engelleyemiyorsanız mutlaka uzman desteği alın.
Unutmayın sıfır teknoloji değil, sınırsız teknoloji değil, yeterince teknoloji!