24.06.2020 - 15:31 | Son Güncellenme:
Aşırı yağlanma ve yağ bezi sayısının en çok bulunduğu alanlardaki iltihaplanmaya seboreik dermatit denir. Genellikle derinin seboreik alanlarına yerleşen fakat kesin sebebi belli olmayan enflamatuar ve kaşıntılı bir hastalıktır. Toplumdaki sıklığı yüzde 1-3 oranında olup tedavi edilebilir bir rahatsızlıktır.
Saç derisi, kaş çevresi, göz kapağı, burun kenarları, dudaklar ve çevresi, kulak arkası, kulak dışı, göğsün ortası, sırt. Peki, bu hastalığa yol açan sebepler nelerdir? İşte cevabı...
Tam olarak bu durum sebep olmasa da yoğun sebum üretimi olan bölgelerde daha çok çıktığı için bu hastalığa zemin hazırlar.
Yapılan araştırmalar göstermiştir ki parkinson hastalığı, kafa yaralanmaları, felç, AIDS gibi sinir sistemini etkileyen hastalıklarla seboreik dermatitin bir ilişkisi vardır.
Seboreik dermatit hastalarının çoğunda vücuttaki mantar ve maya sayısında artış görülür. Kesin olmamakla birlikte mantar ilaçlarının bu hastalığa iyi gelmesi seboreik dermatitin bir mantar iltihabı olduğunu göstermektedir.
Hormon seviyesindeki değişimler ve bağışıklık sistemindeki zayıflamalar bu hastalığa davetiye çıkarmaktadır.
Seboreik dermatit hastalığının vücuttaki belirtileri arasında kızarıklık, ciltte yağlanma oranının artması, kaşıntı, cildin kabuklanması, kepeklenme (sarımsı ve yapışkan), saç kaybı, tüylerde dökülme sayılabilir.
Kesin bir yaş aralığı olmamakla birlikte sıklıkla görülen yaş gruplarını 3’e ayırabiliriz. Birincisi bebeklik dönemi, ikincisi orta yaş dönemi üçüncüsü ise yaşlılık dönemi. Genellikle bebeklerde yaşamın ilk 3 ayından sonra görülür. Hastalığın bu türüne infantil seboreik dermatit denir ve hemen hemen bebeklerin tümünde iki yaşına gelmeden geçer.
Yetişkinlerde görülen seboreik dermatit bebeklere oranla daha fazla nedene ve multifaktöriyel etkenlere dayandırılır. Hormon değişikliğine bağlı olarak ergenlikte görülme olasılığı yüksek olsa da yaş skalası hayli geniştir. Kronik bir hastalık olmasından dolayı özenle takip edilmeli ve engellenmelidir. Yaşlılık döneminde görülen seboreik dermatit ise tedavi edilsin veya edilmesin tekrarlar ve kaybolur.
Seboreik dermatit hastalığı bazı durumlarda hiçbir müdahale gerektirmeden kendiliğinden iyileşebilir. Ayrıca düzenli bir tedavi metodu ile kontrol altına almak mümkündür. Hastalık yoğun stres, sinir sistemi merkezine bağlı gelişen hastalıklarda daha fazla görülebilir.
Bu hastalığın bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde daha fazla görüldüğü düşünülmektedir. Hastalığı önlemenin ya da tamamen hastalıktan kurtulmanın imkânsız olduğu düşünülmektedir. Hastalık belli aralıklar ile tekrarlar ve devamlı tedavinin sürdürülmesi ile hastalığa karşı başarı sağlanabilir.
Keratolitik solüsyonlarla cilt döküntülerini temizlemek, iltihaplı cilt bölgesindeki malassezia gibi maya ve mantarlardan kurtulmak için ketokonazol veya siklopiroks içeren krem veya şampuanlar kullanmak.