13.02.2021 - 13:00 | Son Güncellenme:
Kovid-19'un nörolojik sistem üzerinde yarattığı etki tüm dünyada en merak edilen konular arasında yer alıyor. Özellikle Kovid-19'un birtakım nörolojik belirtiler ile göstermesi ise bu süreçte çok araştırıldı, çok tartışıldı. Nöroloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Yıldız Kaya, Kovid-19’un 7 nörolojik sinyalini şöyle açıkladı:
Baş ağrısı Kovid-19’un oldukça yaygın görülen belirtilerinden birini oluşturuyor. Öyle ki hastalarda görülme sıklığı yüzde 40’a kadar yükselebiliyor.
Kovid-19'a bağlı gelişen baş ağrısında daha önce olmayan şekilde ve şiddette tüm başta ağırlık hissi oluşur, bazen de bıçak saplanır gibi keskin karakterlidir.
Uykudan uyandıracak kadar şiddetli olabilen ağrı genelde ağrı kesiciyle geçmeyebilir.
Kovid-19 enfeksiyonu nedeniyle gelişen baş ağrısının migrenden daha farklı özellik sergiler.
Bu ağrı çift taraflı, tüm başı tutan, ağrı kesiciye rağmen azalmayan, dirençli bir ağrı olarak tanımlanıyor. Günlerce devam edip şiddeti günler içinde artabiliyor.
Yaygın kas ağrıları da Kovid-19 enfeksiyonunun sık görülen belirtileri arasında yer alıyor. Hastalığa bağlı kas liflerinde gelişen iltihabi tutulum nedeniyle nadir de olsa kas hücrelerinde kayıp ve güç kaybı da gelişebiliyor.
Ağrı kesicilerle azalmayan vücutta, kol ile bacak kaslarında ve eklemlerde şiddetli ağrı, dokununca hassasiyet gibi şikayetler Kovid-19 enfeksiyonu iyileştikten günler sonra bile devam edebiliyor.
Kovid-19 enfeksiyonunun erken veya geç döneminde kol ve bacaklarda yaygın uyuşma, ağrı ve güç kaybı şikayeti ile gelişen nöropati, bir başka deyişle vücuttaki sinir uçlarında tahribat gelişmesi belirtileri ortaya çıkabiliyor.
Nöropati yürüme güçlükleri, ellerini kullanmakta zorluk, el ve ayaklarda yanma, karıncalanma gibi duyu bozuklukları ve ağrılara neden olabiliyor.
Bazı Kovid-19 hastalarında ani başlayarak hızla ilerleyen, bacaklardan kollara hatta solunum kaslarına kadar tutulum gösteren Guillain Barré Sendromu da gelişebiliyor.
İleri yaşta özellikle demansı olan hastalarda ve aynı zamanda komorbid başka deyişle daha önce felç geçirme, hipertansiyon, diyabet veya kalp hastalığı olduğu bilinen Kovid-19 hastalarında bilinç değişiklikleri de gelişebiliyor.
Ani oluşan unutkanlık, davranış değişiklikleri ve hafıza kusurları gibi belirtiler Kovid-19 hastalığında genellikle ileri yaştaki kişilerde ilk belirti olarak ortaya çıkabiliyor.
Kovid-19 enfeksiyonu doğrudan beyin hücresini etkilemesi dışında vücutta yaratmış olduğu yoğun iltihabik olaylar nedeniyle meydana gelen metabolik bozukluklar ve oksijenlenmedeki azalmaya bağlı değişikliklere yol açıyor.
Bunun yanı sıra virüs tarafından tetiklenen sitokin fırtınası sonucu oluşan çoklu organ yetmezliğinin gelişmesi de ensefalopati olarak tanımlanan tabloya neden oluyor.
Kovid-19 çevresel ve sosyal koşullara bağlı olarak uyku ve uyanıklık ritminin bozukluğu gibi uykuyla ilişkili hastalıkların ortaya çıkmasına neden olabileceği gibi, daha önce var olan uyku hastalıklarının kötüleşmesine de yol açabiliyor.
Uyku bozuklukları ileri yaşta ve özellikle demans hastalarında Kovid-19 ‘un habercisi olabiliyor. Daha önce var olmayan sürekli uyku hali gelişmesi, gece gelişen halüsinasyon ve yer ile zaman karışıklığı gibi durumlar hastalığın belirtisi olarak karşımıza çıkabiliyor.
Kovid-19 enfeksiyonu işitme ile denge sinirinde hasar yaparak kulak çınlaması ve baş hareketleriyle tetiklenen baş dönmesi veya sallantı hissi gibi şikayetlere yol açabiliyor. Aynı zamanda ani işitme kayıplarına da neden olabiliyor.
Kovid-19 enfeksiyonunun başka bulguları olmadan; tek belirtisi olarak tat ve koku kaybı gelişebiliyor.
Bu enfeksiyonun diğer koku alma bozukluğu yapan viral enfeksiyonlardan farkı, burun tıkanıklığı olmadan ciddi koku alamama sorunu yaşatması.
Araştırmalarda bunun nedeninin ACE-2 olarak adlandırılan bir enzimin burun içindeki koku alma alanında yüksek miktarlarda bulunması ve koronavirüsün vücuda girişine izin veren kapı işlevi görmesi olduğu ortaya kondu.
Kovid-19 enfeksiyonuna bağlı tat ve koku kaybı bazen yaklaşık 2-4 hafta içerisinde tamamen düzeliyor.
Nöroloji Uzmanı Prof.Dr. Burcu Örmeci de Kovid-19 koronavirüs enfeksiyonunda görülen nörolojik problemler ve nörolojik hastalıklara sahip kişilerin neler yaşayacağı ve neler yapması konusunda tüm merak edilen soruları cevaplandırdı. İşte o sorular:
Hastalığı hafif geçirenlerde nörolojik belirti ve bulgular görülebildiği gibi hiç belirti göstermeyenlerde de ilk bulgular nörolojik olabiliyor. Öte yandan her Kovid-19 vakasında nörolojik bulgu görülüyor.
İnme görülme oranı, Kovid-19’lu hastalarda normalden yaklaşık 3-6 kat daha fazladır. Akut inme, Kovid-19’u ağır atlatan özellikle yaşlı, hipertansiyon, diyabet, kronik akciğer hastalığı ve obezite gibi risk faktörleri olan hastalarda görülüyor.
Hastalığı şiddetli veya hafif geçiren, aynı zamanda nörolojik bulgulara da sahip hastaların testleri ile nörolojik bulguya sahip olmayanlar arasında anlamlı bir fark yoktur.
Eğer hastada kas hasarı varsa kreatin kinaz (CK) düzeyi yüksek çıkar. Kas hasarı olan hastalarda ayrıca nötrofil sayısı artışı, lenfosit sayısı düşüklüğü, CRP ve D-dimer düzeylerinde daha fazla artış vardır.
Kas hasarı olanlarda karaciğer ve böbrek başta olmak üzere çoklu organ hasarı da görülebiliyor.
Parkinson ve Alzheimer gibi hastalıkları olanlara 65 yaş üstü kişilere yaklaşır gibi yaklaşmak uygun görünüyor.
Miyastenia Gravis ve Multipl Skleroz (MS) gibi bağışıklık sistemi hastalıkları için bağışıklık baskılayıcı ilaç alanlar ve sorun yaşama riski daha yüksek olan hastalar için ise hala çalışmalar devam ediyor.
Bu konunun otoriteleri tarafından öneriler şu şekilde sıralanıyor:
Bağışıklık sistemini baskılayan düzenli ilaçları kullanan ve hafif COVID-19 enfeksiyonu belgelenmiş hastalarda genellikle tedaviye devam edilmesi makuldür.
Ancak bağışıklık baskılama etkileri yüksek ilaç kullananlarda, şiddetli hastalık için risk faktörleri olanlarda (ileri yaş ve diğer hastalıkların varlığı) veya COVID-19 belirti ve bulguları kötüye gidiş gösteren hastalarda tedavi durdurulması düşünülmelidir.
Bağışıklık sistemini baskılayan düzenli ilaçları kullanan, şiddetli veya komplike COVID-19 enfeksiyonu ile hastaneye yatırılan hastalarda tedavinin kesilmesi önerilir.
Tedavi 4 hafta sonra veya belirti ve bulgular tamamen iyileştikten sonra, hastalığın atak riski akılda tutularak yeniden başlatılabilir.
Akut atak geçiren hastalar sıklıkla kısa süreli yüksek doz damar içi kortizon (metilprednizolon) ile tedavi edilir.
Yüksek doz steroidler, atakların iyileşmesini hızlandırır ancak genellikle sonucu etkilemez.
Kovid-19 salgını sırasında kortizon tedavisi için hafif ataklarda acele edilmemeli; şiddetli ataklar için düşünülmesi önerilir.
Bu gruptaki durumu iyi olan hastaların Kovid-19 salgını sırasında rutin ve gerekli olmayan hastane ziyaretlerinden kaçınması ve mümkün ise online randevu ile tedavi takibi ve değerlendirmelerin yapılması tavsiye edilir.