24.12.2019 - 11:43 | Son Güncellenme:
Romatoid artrit, her ne kadar genç erişkin kadınlarda daha sık görülse de erkeklerde de her yaşta görülebiliyor. Görülme sıklığı coğrafyalara göre değişiklik gösteren bu hastalık tüm dünya nüfusunun yüzde 0.4 ile yüzde 1’ni etkiliyor. Kadınlarda erkeklerden 2-3 kat daha fazla görülen romatoid artritin kesin görülme nedeni henüz tam olarak bilinmiyor. Ancak genetik yatkınlık, sigara, çevresel faktörler, enfeksiyon hastalıkları, beslenme ve hormonal faktörlerin hastalık üzerinde etkili olduğu düşünülüyor.
Romatoid artrit, daha çok el ile ayak ve el bileklerindeki küçük eklemlerdeki ağrı, şişlik, hareket kısıtlılığı ve bir saati geçen sabah tutukluğu ile kendisini belli ediyor. Eklem tutulumu genellikle simetriktir ve pek çok eklemde olabilmektedir. Zaman içerisinde, gerektiği şekilde tedavi olmayan hastalarda diğer eklemlerde de tutulum görülebilir. Nadiren romatoid nodüller veya akciğer hastalığı da bu tabloya eşlik eder.
Romatoid artrit şikayeti ile doktora başvuran hasta muayene edildikten sonra gerekli laboratuvar ve röntgen tetkikleri istenir. Tanı için bu bulguların en az 6 haftadan daha fazla bir süredir mevcut olması gerekir.
Tetkiklerde akut faz göstergeleri (ESR, CRP) ve romatoid artrite özgü olan testler (RF, Anti-CCP) çoğunlukla pozitif saptanır. Eklem hasarları röntgen tetkikleriyle belirlenebilir. Tüm sonuçlar birlikte değerlendirilerek uluslararası kriterlere göre tanı konulur.
Tedavide erken tanı çok önemlidir. Amaç, hastanın şikayetlerini azaltmak ve eklem hasarının önüne geçmektir. Hastalığın şiddetine göre bireysel ilaç tedavisi düzenlenir. Düşük dozda kısa süreli steroid tedavisi, sentetik ya da biyolojik hastalık modifiye edici ajanlar ile hastalık büyük oranda kontrol altına alınabilir.
Tedavi başlangıcından sonra düzenli aralıklarla klinik bulgular ve laboratuvar testleri kontrol edilerek hasta takip edilir. Günümüzdeki mevcut tedavi seçenekleri ile kalıcı eklem hasarı ve fonksiyon kayıpları engellenebiliyor.