07.08.2024 - 14:05 | Son Güncellenme:
Nar birçok insanın zevk alarak tükettiği meyveler arasında yer alır. Meyvesi kadar kabuğunun faydası da büyük. Saç bakımlarından cilt bakımlarına kadar hemen hemen her alanda kullanılan nar kabuğu, içerisinde bulunan bileşenlerle neredeyse her derdin devası.
Özelikle kış aylarında bazı hastalıklar daha sık yaşanır. Bunların başında ise grip, bronşit, boğaz ağrısı gibi hastalıklar gelir. Bu hastalıkların tedavisinde nar kabuğu kilit roldedir. Nar kabuğunun içerisinde bulunan yüksek orandaki C vitamini sayesinde birçok hastalık tedavi edilebilir.
Vücudumuzda bulunan toksinlerin atılması için antioksidan gerekir. Nar kabuğunun içerisinde oldukça fazla antioksidan bulunur. Bu antioksidan miktarı, kolesterolün düzenlenmesine fayda sağlar. Kolesterolün düzende olması tıkayıcı damar hastalığı veya tiroid bezinin az çalışması gibi hastalıkların da önüne geçmiş olur.
Nar kabuğunun cilde de oldukça yararlı etkileri vardır. Cildin yenilenmesini sağlayan nar kabuğu, cildi dışardan gelen zararlı güneş ışınlarından korur. Hatta nar kabuğu, bitkilere önem veren Hindistan gibi ülkelerin ecza depolarında yer alır.
Nar kabuğunun en mucizevi yanı ishale iyi gelmesidir. Vücudun fazla su attığı ishal dönemlerinde nar kabuğu tam bir şifadır. Nar kabuğunun kaynamış suda 10 dakika bekletilerek tüketilmesi ishal tedavisinin yanı sıra enfeksiyona sebep olan bakterilerin üzerinde de etki sağlar.
Bazı dönemlerde artış gösteren ishal hastalığının en önemli tedavi yöntemlerinden biri de zencefildir. 1980’li yıllardan beri ülser ve reflüyü rahatlattığı savunulan zencefil bağırsaklardaki gazı söktürür, mide ağrısı ve mide bulantısına etki eder, ishal oluşumunu engeller.
Zencefil vücudun bağışıklık sistemini güçlendirir. Vücudun enfeksiyonlara karşı tepkilerini hızlandırmaya yardımcı olan zencefilin, mantar enfeksiyonuna karşı en etkili bitki olduğu kanıtlanmıştır. Antiseptik özelliğiyle gıda zehirlenmelerine karşı da etkilidir.
Zencefil, sinir uçlarında bulunan ve çeşitli uyarıları alabilen özelleşmiş hücrelere etki eder. Bu etkisiyle ağrı kesici özelliği olduğu bilinir. Doğrudan ağrıyı veya ağrıya neden olabilecek iltihaplanmaların zencefil sayesinde hafiflediği bilinir. Kadınların yaşadığı regl sancılarında, eklem ve diz ağrılarında da zencefilin ağrı kesici özelliğinden faydalanılabilir.
Günlük 1000 miligram veya 1-2 damla kullanılan zencefil yağı kansere karşı önemli bir roldedir. Minnesota Üniversitesinin araştırmalarına göre zencefilin Kolon kanseri üzerinde hücrelerin büyümesini geciktirdiği görülmüştür. Buna ek olarak zencefilin yumurtalık kanseri üzerinde de olumlu etkileri olduğu söylenilebilir.
Zencefil, tozuyla ve çayıyla hemen her alanda tüketilmeye uygundur. Zencefil tozu yemeklerde baharat olarak kullanılabilir. Diyet programlarında yoğurda katılmış bir miktar zencefil tozu hoş bir aroma bırakabilir. Kış aylarında bal ve limonla destekleyerek, isteğe bağlı farklı baharatlar da karıştırılarak çay yapılabilir. Bu çay, bağışıklığın desteklenmesine fayda sağlayabilir.