02.06.2021 - 04:04 | Son Güncellenme:
Ayrılık, herkesin farklı şekilde deneyimlediği bir süreç... Her ilişki kendi hatıra ve duygularını beraberinde getirdiği için ilişkinin bitişi ve kişilerin hissettikleri de farklılık gösteriyor.
Bazıları için kolay geçen ayrılık dönemi bazıları için sancılı olabiliyor. Kişinin ayrılık sürecini atlatmak için kendine zaman tanıması gerekiyor.
Ayrılık sonrasında beyinde düzenli olarak salgılanan dopamin, serotonin ve oksitosin hormonlarında bir azalma gözlemlenebilir ve bu da nörolojik açlığa sebep olur. Bu kimyasallar beynin ilişki süresince alışkın olduğu seviyelere gelmezse kişi endişeli, depresif ve yalnız hissedebilir.
Klinik araştırmalara göre, bu yoksunluğu azaltmak için insanlar ayrılık dönemlerinde beynin yine ödül merkezini çalıştıracak alışkanlıklara yönelebilir. Eski partnere dönme girişimleri, düşünmeden yanlış romantik ilişkilere atılma, eski partnerin sosyal medya hesaplarını kontrol etme ve çekilmiş fotoğraflara bakma ödül merkezini canlandıran hareketlerdir.
Ancak bu davranışların hiçbiri, beyni uzun vadede yaşadığı yoksunluktan kurtarmak için yeterli olmaz. Ayrılığın atlatılma süresini uzatabilir.
Yas sürecinde üzüntü ve kızgınlık gibi olumsuz duygular kişinin kendisine ve etrafındakilere zarar verecek boyutta olmadığı sürece oldukça normal karşılanır. Her şey bittikten sonra kendinizi veya bir başkasını suçlaması kolay ama bir o kadar da sağlıksız bir başa çıkma yöntemidir.
Geçmişte kalan keşkeleri ve ihtimalleri düşünmek size yardımcı olmaz. Bu nedenle kendinize karşı suçlayıcı olmak yerine yapıcı olmalısınız. Ayrılık sürecinde kendinizi terk edilmiş veya yalnız hissedebilirsiniz.
Bu hisler etrafta çiftler görülmesiyle tetiklenebilir. Böyle hissettiğinizde kendine, o kişiyi mi yoksa onunla beraberken edindiğiniz alışkanlıkları mı özlediğinizi sorun. Yalnız hissettiğinizde arkadaşlarınız veya ailenizle vakit geçirmeniz faydalı olabilir.
Ayrıca dışarı çıkarak, kurslara yazılarak ve yeni hobiler edinerek kendinizi meşgul etmek de isteyebilirsiniz. Bu durum sürecin kolay geçmesi için destekleyici olabilir. Ancak bunları duygularınızı yok saymak, inkar etmek için kullanırsanız duygusal patlamalar yaşayabilirsiniz.
Ayrılık sürecinin ardından bazen yaşadığımız kaybı kısa sürede atlatmak için yeni bir ilişkiye başlayabiliyoruz. Ayrıldığımız kişinin yerine bir başkasını koyarak yoksunluğunu yaşadığı duyguları telafi etmeyi deneyebiliyoruz. Dürtüsel olarak verilen bu tarz kararlar daha sonra pişmanlıklara neden olabiliyor.
Kendimize kayıp ve yas duygularını yaşayacak zaman ve alan tanımamız çok önemlidir. Ayrılıkla sağlıklı bir şekilde başa çıkma yollarından biri de ayrılığı bir hayat tecrübesi olarak görmektir.
Geçmişi değiştirmek mümkün değil ama ileride bazı şeyleri daha farklı yaşamak mümkün. Bu nedenle yaşadığınız ilişkiden edindiğiniz tecrübeler çok değerlidir.
Ayrılıkla ilgili duyguların ifade edilmesi bu süreci atlatmanın en sağlıklı yöntemlerinden biridir. Bu nedenle ne hissettiğinizi anlatın. Çünkü İfade edilmeyen duygu ve düşünceler kişinin içinde yaşamaya devam eder.
Yaşadığınız ilişkiden neler öğrendiğinizi ve neler kazanıp kaybettiğini yazın. Bu sayede yaşadıklarınıza daha objektif şekilde bakabilirsiniz.
Her şeyi bir anda unutamazsınız. Bu nedenle kendinize zaman tanıyın ve şefkat gösterin. Aile ve arkadaşlarınızla daha sık görüşün, bu sayede kendinizi daha az yalnız hissedersiniz.
Gelecekle ilgili olumlu düşünün, hayal edin. Bu şekilde motivasyonunuz da artar. Yeni aktivitelerin deneyin. Hobilerinize, sevdiğiniz faaliyetlere zaman ayırın. Neşeli şarkılar dinleyip komedi filmleri izleyin. Bütün bunlar modunuzun yükselmesine yardımcı olur.
Yeme düzeninize, uykunuza özen gösterin, spor yapın. Bu süreçle tek başınıza başa çıkmakta zorlanıyorsanız profesyonel bir uzmandan destek almanız en sağlıklı ve doğru yol olacaktır.