YaşamEvlat edinildiğini çocukken anladı, hayatı değişti! 'Biyolojik ailemle görüşüyoruz'

Evlat edinildiğini çocukken anladı, hayatı değişti! 'Biyolojik ailemle görüşüyoruz'

14.04.2025 - 06:47 | Son Güncellenme:

ODTÜ, Ege ve Hacettepe mezunu bir akademisyen. Aynı zamanda evlat edinilmiş bir çocuk, şimdi ise evlat edinme üzerine çalışan bir yetişkin: Gamze Bilir Seyhan. Onun hikâyesi sadece bir hayatı değil, toplumun bakış açısını da değiştirmeye aday. Seyhan, 11 yaşında evlat edinildiğini öğrendiği günden bu yana yaşadıklarını Milliyet.com.tr okuyucuları için paylaştı.

Evlat edinildiğini çocukken anladı, hayatı değişti Biyolojik ailemle görüşüyoruz

Gonca Kocabaş / Milliyet.com.tr - Gamze Bilir Seyhan, ODTÜ, Ege ve Hacettepe Üniversitelerinde erken çocukluk eğitimi alanında eğitim aldı. 2010 yılından bu yana Ege Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde akademisyen olarak görev yapan Seyhan, yalnızca akademide değil, sosyal medyada da farkındalık yaratıyor. 'birevlatedinilmehikayesi' adlı hesabından evlat edinme deneyimlerini paylaşıyor. Aynı zamanda çocuklara evlat edinilme sürecini anlatmak için yazdığı 'Kırmızı Balon Ailesi' adlı kitabıyla da dikkat çekiyor. 

Haberin Devamı

Evlat edinildiğini çocukken anladı, hayatı değişti Biyolojik ailemle görüşüyoruz

'23 SENE ANNE – BABA OLMANIN ÖZLEMİNİ ÇEKMİŞLER'

Söke’de dünyaya gelen Gamze Bilir Seyhan, doğar doğmaz, 23 sene boyunca anne – baba olmanın özlemini çekmiş ailesi tarafından evlat edinildi. Çocukluğu, sevgiyle, merakla ve bolca hayalle geçen Gamze, evlat edinilmiş bir çocuk olarak, ailesinin ona sunduğu güvenli ve şefkatli ortam, kendisini hep değerli hissetmesini sağladı:

"Çocukluğumun hatırladığım en belirgin hali güvende olmak" diyen Gamze, “Her çocuk için ne kadar kıymetli olduğunu bildiğim bir duyguydu bu. Annemle babam, beni sadece büyütmekle kalmadılar; varlığımla büyüdüler, birlikte öğrendik, birlikte dönüştük. Elbette ben de birçok çocuk gibi kim olduğumu, nereden geldiğimi, neden farklı hissettiğimi zaman zaman düşündüm. Ancak bu sorular beni korkutmadı. Aksine kendimi tanımaya, anlamaya ve başkalarını anlamaya yöneltti. Bugün erken çocukluk eğitimi alanında çalışırken, tam da bu yüzden her çocuğun hikâyesinin biricik olduğuna inanıyorum” ifadelerini kullandı. 

Haberin Devamı

‘EVLAT EDİNİLDİĞİMİ ANLAMIŞTIM’

Evlat edinilmesiyle ilgili ilk açık konuşmayı 11 yaşındayken annesiyle yapan Gamze, “Küçük bir çevrede büyüdüğüm, insanların sürekli benimle ve benim hikayemle ilgili yanımda konuşmalarını duyduğum için zaten evlat edinildiğimi anlamıştım. O nedenle annemle o konuşmayı yaptığımızda yeni bir şey öğrenmediğim için benim için şaşırtıcı olmamıştı ve hayatımda da hiçbir şeyi değiştirmedi bu konuşma. Sadece “Evet, doğru anlamışım” diye düşündüğümü ve kafamdaki soruların netleştiğini hatırlıyorum. Bu beni rahatlatmıştı” diyerek şunları söyledi: 

“Evlat edinildiğimi anladığım zamanlar olmuştu. Çünkü insanlar konuşmayı ve başkalarının sınırlarını aşmayı çok seviyorlar. Çocukluğum boyunca “Bu o çocuk mu? Bu aldığınız çocuk mu?” soruları aileme; 'Sen o musun?', 'Sen onların (biyolojik aileyi kastederek) çocuğu musun?', 'Sen aldıkları/verdikleri çocuk musun?' soruları da bana yöneltildi. Küçücük bir çocuk olsanız bile bu sorular sizi etkileyebiliyor. Bu sorular nedeniyle evlat edinildiğimi anlamıştım. Keşke böyle olmasaydı, keşke insanlar bu kadar sınırları aşmasaydı. O nedenle de bu konuyu yüksek sesle konuşmaya başladım ki bu konu toplumda normalleşsin ve toplumdaki insanlar kimseye böyle sorular yöneltmesin. Çünkü bu soruların arkasında salt kötü bir merak var, bu soruların yanıtları soran kişiye hiçbir şey kazandırmıyor. Aksine 'Ne mutlu, ne güzel bir ailesiniz' ifadelerini duymak isterdim, ailem de bunları duysun isterdim. Şimdi çocuklar bu ifadeleri duysunlar diye konuşuyorum, evlat edinmeyi her yerde anlatıyorum.”

Evlat edinildiğini çocukken anladı, hayatı değişti Biyolojik ailemle görüşüyoruz

‘AİLEMLE BİYOLOJİK AİLE AKRABA, HÂLÂ GÖRÜŞÜYORUZ’

"Biyolojik aileme karşı hislerim nötr diyebilirim" diyen Gamze, “Ailemle, biyolojik aile akraba onları tanıyorum ve hâlâ görüşüyoruz. Dünyaya fizyolojik olarak gelmemi sağladılar ve beni evlat edindirdiler. Evlat edinilmemiş olsaydım nasıl bir hayatım olurdu bilemiyorum. Evlat edinilmemiş olsaydım bu konuda çalışmak, konuşmak aklıma gelmezdi ve hayatımda bir şeyler eksik olurdu gibi geliyor. O nedenle iyi ki evlat edinilmişim diye düşünüyorum. Biyolojik abla ile konuştuk, hatta kendisi evlat edinmeyi normalleştirmek adına topluma yönelik düzenlemiş olduğum etkinliklerin bazılarında bana destek oldu” bilgisini paylaştı.

Haberin Devamı

"Toplumda evlat edinmeye dair ‘Kan bağının olmadığı bir çocuk, 'gerçek' evlat olamaz’ algısı yaygın" diyen Gamze, "Bu düşünce, yalnızca evlat edinilen çocuğun ailesine 'yabancı' kalacağı varsayımına değil, aynı zamanda ebeveynliğin temelini sadece biyolojik bağa indirgemeye dayanıyor. Oysa bilimsel çalışmalar, duygusal bağlanmanın, bakım verenle kurulan ilişkinin ve güvenli bir çevrenin çocuğun gelişimi için çok daha belirleyici olduğunu gösteriyor. Sevgi, bağlılık, emek ve birlikte geçirilen zaman; bir çocuğun 'gerçek ailesini' tanımlar. Bu önyargı, hem evlat edinen aileleri hem de çocukları derinden etkileyebiliyor” ifadelerine yer verdi.

Evlat edinildiğini çocukken anladı, hayatı değişti Biyolojik ailemle görüşüyoruz

‘EN BAŞTA İSMİMİ AÇIKLAMADAN YAZMAYA BAŞLADIM’

Sosyal medyada evlat edinilme deneyimini samimiyetle paylaşan Gamze, “Yüzlerce ailenin evlerinin büyük kızı oldum, çocuklarının 'Gamze ablası' oldum. Öyle çok insanla yolum kesişti ki aileler çocuklarını bekleme heyecanlarını, kavuşma anlarını, çocuklarının büyümelerini benimle paylaşıyorlar. Benim gibi evlat edinilmiş yetişkinlerden de zaman zaman mesajlar alıyorum, konuştukça şunu anlıyoruz aslında aynı hikâyeyi farklı yerlerde, farklı zamanlarda yaşamışız, hepimiz çok sevilmişiz. Sanırım en önemlisi de yalnız olmadığımı gördüm. Bu bana çok büyük bir güç verdi” dedi. 

Haberin Devamı

Kırmızı Balon Ailesi: Bir Evlat Edinilme Hikayesi kitabıyla ilgili, “Kitap konuyu biraz daha görünür kıldı. Çocuklarla birebir bağ kurmamın yolu oldu. Telefonumun galerisi kitaba sarılan, kitabı okuyan, okumaya çalışan, kitapla uyuyan minik çocukların fotoğrafları ve videolarıyla dolu. Sanırım en çok kitabı yanından ayırmayıp onunla birlikte sarılarak uyuyan çocuklar beni çok etkiledi. Bir kere de bir anaokulunda, okulun en küçüğü olan 3 yaşındaki bir kız çocuğu ben kitabı okuduktan sonra parmağını kaldırıp 'Panda kendisine yuva bulmuş' demişti, o anı da aklımdan çıkaramıyorum” diye konuştu. 

Haberin Devamı

Evlat edinilmenin gizlendiği bir toplumda, açıkça konuşmanın kendisini korkutup, korkutmadığını sorduğumuz Gamze, “En başta çok korktum, ismimi açıklamadan yazmaya başladım. Sonra bunu çok düşündüm. 'Bu konu normalleşsin isterken, kendimi gizleyerek başarılı olamam ki' dedim kendime. Cesaret buldukça önce adımı yazdım, sonra soyadlarımı, sonra fotoğraflarımı kullanmaya başladım. Sonrası da çorap söküğü gibi geldi derler ya, öyle oldu. Hikâyem bizi sevgi ve şefkat dolu bir yerde birleştirdi. Şimdiyse korkmuyorum, büyük bir gururla 'Bir kişi bile evlat edinmenin gizlenmesi gereken bir şey olmadığını öğrense benim için yeter' diyerek yazmaya, anlatmaya ve konuşmaya devam edeceğim” bilgisini paylaştı.

Evlat edinildiğini çocukken anladı, hayatı değişti Biyolojik ailemle görüşüyoruz

‘ÇOCUĞA 3-6 YAŞ ARASINDA EVLAT EDİNİLDİĞİ SÖYLENMELİ'

Türkiye’de evlat edinme işlemlerinin, Türk Medeni Kanunu çerçevesinde yürütüldüğüne dikkat çeken Gamze, “Ülkemizde iki yolla evlat edinme gerçekleştiriliyor, bunlar kişilerarası evlat edinme ve kurum aracılığıyla evlat edinme. Kurum aracılığıyla evlat edinmede süreci Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı yürütüyor. Kişilerarası evlat edinmede ise evlat edindirecek aile ve evlat edinecek ailenin birlikte mahkemeye başvurması gerekiyor. Her iki yolda da evlat edinmenin resmi yollarla gerçekleştirilmesi esastır. Kurum aracılığıyla evlat edinme için bazı şartlar bulunuyor, bu şartları sağlayanlar başvuruda bulunabiliyor. Evli çiftler için en az 5 yıllık evlilik ya da en az 30 yaşında olmak, bekâr bireyler için 30 yaşını doldurmuş olmak, evlat edinilecek çocukla evlat edinen kişi arasında en az 18 yaş fark olması, çocuğun evlat edinmeden önce en az 1 yıl boyunca bakımı ve gözetimi evlat edinmek isteyen kişiler tarafından yapılmış olması ve istisnalar hariç biyolojik anne-babanın rıza vermesi. Evlat edinme uzun süren bir süreç çünkü başvuru ve ön görüşmeler, ev ziyaretleri ve sosyal incelemeler, uygun eşleşme yapıldığında çocuğun aileyle uyum süreci, 1 yıllık gözlem ve değerlendirme süreci ve mahkeme kararı ile resmi evlat edinmenin gerçekleşmesi gibi aşamaların tamamlanması gerekiyor” diyerek şunları söyledi: 

“Evlat edinme, bu prosedürlerin yanında duygusal boyutu da olan bir süreç. Sadece bir çocuğa anne-baba olmak değil, bir aile olmayı öğrenmekle de ilgili aslında. Ebeveynlerin evlat edinmeye hazır olup olmadıklarını içtenlikle değerlendirmesi çok önemli. Çünkü evlat edinme bir boşluğu doldurmak değil, bir çocuğun yaşamına güvenli bir bağ sunmak için yapılmalıdır. Ayrıca bu bağın sunulması ve çocukla güvenli bağlanmanın gelişmesi zaman alabilir. Çocuğa 3-6 yaş aralığındayken evlat edinildiğinin açıklanması, kimlik gelişimi için çok önemli. Hukuki yollarla gerçekleştirilen bir süreç olduğu için resmi kayıtlar her an çocuğun karşısına çıkabilir. Daha kötüsü bu gerçeği bilen konuyla alakasız en uzak bir kişi bir gün çocuğun karşısına geçip 'Sen o aldıkları çocuk musun?' diye sorabilir. Bu nedenle çocuktan hikâyesini sağlamak yerine, çocukla hikayesini mutlulukla ve gururla paylaşmalıyız.”

Evlat edinildiğini çocukken anladı, hayatı değişti Biyolojik ailemle görüşüyoruz

‘TOPLUMDA EVLAT EDİNİLMEYE DAİR ÇOK YANLIŞ BİLGİ VAR’

Toplumda, evlat edinmeye dair birçok yanlış bilgi var olduğuna da dikkat çeken Gamze, “Bunlardan ilki, evlat edinilen çocuk anne babaya benzemeli, yoksa anlaşılır. Toplumda fiziksel benzerlik aile olmanın şartı gibi görülüyor. Bu da bazı aileleri gizliliğe, çocuklara da kimlik karmaşasına itebiliyor. İkinci yanlış bilinen ise evlat edinilen çocuk geçmişinden dolayı sorunlu olur. Her evlat edinilen çocuğun travmalı, problemli ya da davranış bozukluğu olan biri olacağı varsayılabiliyor. Her çocuğun ihtiyacı olan şey güvenli, sevgi dolu bir ortamdır. Bir diğer yanlış bilinen şey, evlat edinmek kimsesiz çocuklara yardım etmektir. Yardım temelli bir yaklaşım, çocuğu 'minnet duyması gereken' bir konuma itebilir. Oysa evlat edinme bir sosyal yardım değil, iki tarafın da sevgiye, aileye ve bağlılığa ihtiyaç duyduğu bir ilişki biçimidir. En çok korktuğum yanlış bilinen şey ise, evlat edinildiği çocuğa asla söylenmemeli. Bunu değiştirmemiz gerekiyor. Büyüyünce üzülür, dışlanır gibi gerekçelerle çocuklara evlat edinildiği gizlenmeye çalışılabiliyor. Bu tür sırlar uzun vadede çocuğun güven duygusunu sarsar. Son olarak ise şunu ekleyebilirim. Kendi çocuğun yoksa evlat edin. Evlat edinmenin sadece çocuksuzlukla ya da infertilite ile ilişkilendirilmesi, onu 'son çare' gibi gösteriyor. Evlat edinme, yalnızca çocuğu olmayanlar için değil, bilinçli şekilde bir çocuğa aile olmak isteyen herkes için bir yoldur” şeklinde konuştu.

Evlat edinmeyi düşünen ya da bu süreçte olan ailelere, "Bu yol, sadece bir çocuğa yuva vermek değil, aynı zamanda kendinizin de dönüşeceği, büyüyeceği bir yolculuk" diyen Gamze, sözlerini, “Bazen sabır ister, bazen yeniden düşünmeyi ama en çok da açık bir kalp ve koşulsuz sevgiyi. Bu süreçte kusursuz olmanız gerekmez; gerçek, tutarlı ve sevgi dolu olmanız yeter. Çocuğunuzun geçmişiyle birlikte onun bugünü ve yarını olmayı seçtiniz. Bu büyük bir cesaret ve sevgi işidir. Ve unutmayın, bu yolda yalnız değilsiniz. Yardım istemek, destek almak, öğrenmek güçlü olduğunuzu gösterir. Siz sevgiyle yaklaştığınız sürece, çocuklar da adım adım o sevgiye karşılık verirler. Birlikte büyümek, birlikte iyileşmek mümkün. Birlikte başarabiliriz” diyerek sonlandırdı.

Vücut Kitle İndeksi Hesaplama

Sağlığınızı kontrol altında tutmak için Vücut Kitle İndeksi (VKİ) hesaplama aracını deneyin!

VKİ HESAPLA
KEŞFETYENİ
Kazandığı ilk parayla aldığı şoke etti! 'Bebeklikten ödem var'
Kazandığı ilk parayla aldığı şoke etti! 'Bebeklikten ödem var'

Cadde | 14.04.2025 - 07:03

Ünlü sanatçı Sibel Can, yeni tarzıyla dikkat çekiyor. Ramazan ayından sonra tekrar sahnelere dönen Sibel Can, kazandığı ilk parayla ne aldığını açıkladı.

Yazarlar