‘Körfeze Bakan Pencereler’

Hilton’un Körfez manzaralı lokantasında yemeklerin lezzeti kadar servisi de dikkat çekiyor‘Körfeze Bakan Pencereler’
İzmir Hilton Oteli’nin "Körfez’e Bakan Pencereler Lokantası" ağzının tadını bilenler için bir kulüp kurdu. Kulüp üyelerini cezbeden ise Fransız ahçı Perraudeau’nun yemekleri...
Geçen hafta iki ünlü "gourmet" (yemek uzmanı / ağızının tadını bilen kişi) ile İzmir’de Hilton Oteli’nin Körfez’e Bakan Pencereler Lokantası’nda İzmirli Ağzının Tadını Bilenler Klubü’nün (Gourmet Club) yemeğine katıldım.
Tuğrul Şavkay kardeşimiz ile Ali Esat Göksel kardeşimiz, "ünleri" Türkiye’nin dışına taşan ağzının tadını bilen kişilerimiz. Yabancı ülkelerden bile davet ediliyorlar. Yabancılar bile bizim ağzının tadını bilen kişilerimiz olarak onlara "Geliniz yemeğimizin tadına bakınız. Bize akıl veriniz" diyorlar.
Ben de yirmi yıldır yemek yazısı yazıyorum ama "ağız tadı uzmanı" olarak değil, "lokanta müfettişi" olarak!.. Ben lokantanın havasına, servisine, temizliğine, yemeklerin düzgünlüğüne, istikrarına bakarım. Yemek tadı kadar lokantadaki hizmete, müşterilere gösterilen ilgiye değer veririm. Ben nasıl olsa karnımı evde de doyururum, köftecide de... Madem ki önemli bir ödeme yapmayı göze alarak bir lokantaya gidiyorum, ödemenin karşılığını beklemek de benim hakkım...

Bu ön açıklamadan sonra Körfez’e Bakan Pencereler Lokantası’nı anlatayım. Sonra lokantadaki havayı, yemekleri anlatırım. Efendim, İzmir’deki Hilton Oteli onuncu yılını tamamladı. Binası ilginç bir binadır. 34 katlı binanın, (12-30 arası) 19 katı oteldir. Diğer katları başka amaçlarla kullanılır. Giriş katında otelin kayıt kuyut ofisi (resepsiyon) ile "La Dolce Vita" isimli bir lokanta / kahve var. Yüzme havuzu 10’uncu katta. Bir alt katı Colonnade Lokantası. Benim anlatacağım Körfez’e Bakan Pencereler Lokantası ile barı 31’inci katında... Bu lokanta pazar hariç her gece 19.00-23.00 arasında İzmirlilere hizmet veriyor. Pencerelerinden gece pırıl pırıl İzmir’i seyrederek yemek yemek pek zevkli oluyor. İzmir Hilton Oteli’nin genel müdürü yeni değişmiş. Uzun yıllar İsrail’de yöneticilik yapan Clement Hassid, İzmir’e gelmiş. Clement Hassid, "Buraya gelirken, İzmirliler sadece balık yemekten hoşlanır. Balık lokantası dışında hiçbir lokantaya gitmez dediler. Böyle bir şey olur mu? İzmir gibi zengin geçmişi, zengin mutfağı olan şehirde neden Akdeniz yemeklerine ilgi duyulmasın? Akdeniz yemeği Türk, İtalyan, Fransız, Yunan mutfağı bütünlüğüdür" diyor.
İşte bunun için İzmirlileri lokantaya çekmek arayışında Gourmet Club (Ağız Tadını Bilenler Kulübü) kurulmuş. Otelin Fransız şefi Philippe Perraudeau, belli aralarla yemek şöleni düzenliyor.
Bu şölenlerde mönüyü, içilecek içkileri önceden belirliyorlar. Belli bir fiyatı ödeyen (geçen haftaki yemeğe katılanlar kişi başı 45 milyon lira ödedi) bütün yemekleri ve içkileri tadabiliyor.
Geçen haftaki yemeğin mönüsünde şunlar vardı: Başlangıç: Porto şarabı
ile tatlandırılmış ördek ciğeri. (Gewurtztramier Vin d’Alsace şarabı eşliğinde), ardından beyaz tarragon sosu içinde enginarlı kalkan filetosu (Domaine Laroche-Chablis şarabı eşliğinde), arada elma sorbe, ardından taze baharatla marine edilmiş sarımsaklı, kuzu sırtı (Chateau Lalene Bordeaux şarabı eşliğinde). Nihayet: Grand Manier ile tatlandırılmış soğuk sufle, kahve, konyak, likör ve çikolata...
Yemek önemli ama, servis de önemli... Böyle bir düzenlemede tüm mutfak ekibi ile servis ekibi salona hizmet veriyor. Servis şefi Akın Yorulmaz yönetiminde, Mustafa Tuncer, Yusuf Aras, Mustafa Boyacı, Metin Keskin, Cumhur Hancıoğlu, Ergin Erdoğan, Ata Türköz, Aylin Gürsoy, İlkay Gürsoy, Volkan Giray, Savaş Türkmen, Hande Süsler, Mehmet Kapağan, Melike Erakman mükemmel bir ekip uyumu içinde servisi aksatmadan yürüttüyor. Bütün bu tablonun arkasında da bir sorumlu hanım var. Yiyecek içecek müdürü Sevil Görgülü.
Yemeğe birlikte katıldığım iki ünlü ağız tadı uzmanı dostum Tuğrul Şavkay ile Ali Esat Göksel hazırlanışının yemeklerin sunuluşunun, lezzetinin, servisin çok iyi olduğunu söylediler. Ben uzmanlığa değer veririm. Onlar beğendiğine göre iyi demektir.
Gelelim bu tür yemeklere olan ilgiye... İzmir’de yıllardır yaşayan ve de "Levanten" diye adlandırılan, Avrupa ülkelerinden İzmir’e göç etmiş aileler var. Bu aileler genelde sanayide, ticarette ve ulaştırmada çok başarılı olmuş aileler. İzmir’in köklü aileleri var. Tarım, tütüncülük, sanayi, ticaret alanında yatırımları var. İzmir’de çok sayıda yabancı sermayeli kuruluş ve bunlarda çalışan üst yönetici var. Ama İzmir’de yaşayanlar genelde İzmir içinde "lokanta gibi lokanta"lara pek ilgi göstermiyor. Bu nedenle de lokanta gibi lokanta yaşamıyor. İzmir Hilton’un yeni yönetimi ile yeni Fransız şefi şimdi bu alışkanlığı değiştirmek, İzmirlileri lokantaya çekmek arayışında. Bakalım başarılı olacaklar mı?

Fransız şeften gurmelere özel mönü Körfeze Bakan Pencereler Lokantası’nın Fransız ahçısı Philippe Perraudeau’nun kulüp üyeleri için düzenlediği lezzet şöleninde geçen hafta ördek ciğerinden elma sorbe’ye, kuzu sırtından sufleye birçok ilginç lezzet vardı.

Lezzetli bir televizyon programıGazeteci Hülya Ekşigil’in hazırladığı "Lezzet Yolu" ilginç konularıyla yemek kültürünü ekranlara taşıyor
Gazete ve dergi okurlarının yaptığı röportajlardan tanıdığı gazeteci Hülya Ekşigil, yemek kültürüne olan ilgisini Milliyet Sanat’taki yazılarından sonra "Lezzet Yolu" adlı programıyla Habertürk ekranına da taşıdı.
Yemek kültürü üzerine bilgiler veren ilginç formatıyla benzeri programlardan ayrılan Lezzet Yolu’nda, dünya mutfaklarından internet köşesine, yemek kitaplarından piyasaya çıkan yeni ürünlere kadar yemek kültürü üzerine merak ettiğiniz her şey var. Ekşigil’in hazırlayıp sunduğu programın bir özelliği de dünya mutfaklarından seçilen özel bir yemeğin, izleyiciye Four Seasons oteli#nin ahçıları tarafından tatbiki olarak anlatılması. Lezzet Yolu’nun sürpriz köşesinde ise her hafta, kendi semtinde ünlü olmasına rağmen tanınmayan mekanlar tanıtılıyor. (La Cave şarap mağazası, güllaç üreticisi Saffet Abdullah ve doğal ürünler satan Doğaya Dönüş geçen haftalarda bu köşenin konuğu oldular.)
Pazar günleri saat 12.30’da yayına giren Lezzet Yolu, çarşamba günleri 24.00’te tekrarlanıyor.




PAZAR