
Yerlikaya, Taş Bina Kültür Sanat Merkezi'nde Konya Valisi İbrahim Akın ve il protokolüyle bayramlaştıktan sonra AK Parti Konya teşkilatı mensuplarıyla bir araya geldi.
Partililerle bayramlaştıktan sonra yaptığı konuşmada, memleketinde olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Yerlikaya, tüm Müslümanların Ramazan Bayramı'nı kutladı.
Bayramın huzur ve esenlik getirmesini dileyen Yerlikaya, Türkiye'nin bayram öncesi son 10 günde çok önemli sınavlardan geçtiğini belirterek, "İstanbul'da cumhuriyet savcılığının yapmış olduğu bir soruşturma, onun akabinde gözaltı ve nihayetinde ilk muhakemedeki tutuklamalar sonucunda bildiğiniz gibi ana muhalefet bir çağrıda bulundu, insanları sokaklara çağırdı. Ben İçişleri Bakanı olarak her zaman şunu söylüyorum, bundan sonra da söylemeye devam edeceğim; demokratik bir hak. Toplanma, gösteri yürüyüşü yapma, protesto hakkı. Herkes bu siyasal iklimde, bu özgürlük ortamında aynı konuda aynı şeyi düşünebilir mi? Düşünemez. 170 civarında siyasi parti var. Her birinin kendi kuruluş kanunlarında olduğu gibi genel bir ödevi var; bu ülkeye hizmet etmek. Kendisi gibi düşünen arkadaşları, kardeşleriyle beraber yol yürüyüp milletin refahını, milletin huzurunu, dünya devletler ailesinde büyük ve güçlü bir Türkiye olma idealini sağlamak. Ama bunu yaparken dilimizin, davranışımızın, yorumlarımızın hem kanunlara hem de etik değerlerimize uygun olması lazım." diye konuştu.
Bakan Yerlikaya, dün gerçekleştirilen Maltepe mitingi için Valiliğe müracaat olduğunu ve Valiliğin de bu mitinge izin verdiğini, mitingin yasalara uygun şekilde yapıldığını dile getirerek, "2024 yılında bize yapılan, İçişleri Bakanlığı ve bizim taşra teşkilatlarımıza, yani Valiliklerimize, mülki idari amirlerimize yapılan, 'Biz miting yapmak istiyoruz. Toplantı yapmak istiyoruz' müracaatlarının yüzde 96'sına izin verdik. Tıpkı dün Maltepe'de olduğu gibi." ifadesini kullandı.
Yerlikaya, yürüyüş, protesto ve benzeri etkinliklerin yasalara uygun şekilde yapılması gerektiğinin altını çizerek şöyle devam etti:
"19 Mart'tan 28 Mart'a kadar gündüz oruç, gece mübarek vakitlerde sokağa çağrılan insanların bir kısmının, bazılarının, neler yaptığını aziz milletimiz gördü. Türkiye'nin huzuru için İçişleri Bakanlığı olarak, 675 bin ailemizle, başta emniyet, jandarma, sahil güvenlik olmak üzere biz ne yapıyoruz? Biz vatandaşlarımızın huzurunu, güvenliğini, esenliğini sağlamak üzere 7/24 görevimizin başındayız."
Emniyet teşkilatının özveriyle huzur ve esenlik için çalıştığını vurgulayan Yerlikaya, şunları söyledi:
"Bu yasa dışı gösterileri yapanların da güvenliğinden sorumlu olan bir bakan olarak söylüyorum; gelinen noktada ne oldu? 158 kahraman polis memurumuz görevini yaparken yaralandı. Şunu açık yüreklilikle söylemek istiyorum; aynı bugünlerde Avrupa'nın bazı başkentlerinde, özellikle Fransa'da çıkarılacak veya çıkan bir yasanın protestosu için yasa dışı gösteri yapanlara karşı polisin davranışlarına bakın. Anlatılacak gibi değil. Ama bizim kahraman polisimiz, duruşu, sabrı, sağduyusu, emir, komuta, disiplin hakimiyeti ve buna riayeti şükürler olsun ki takdire şayan. Her biri, iftihar ettiğimiz bir duruş sergiliyor. Huzurlarınızda bu toplumsal olaylarda, bu yasa dışı protestolarda, bu şiddet, vandalizme varan, sağa sola zarar veren, polise şiddet uygulayanlara karşı sabrı, disiplini ve sağduyuyu elden bırakmayan bütün polis teşkilatımın, emniyet teşkilatımın hem bayramlarını tebrik ediyorum hem de kendilerini kutluyorum."
Yerlikaya, demokrasiye ve sandığa, milletin takdirine inançlarının tam olduğunu dile getirerek, "Cumhurbaşkanı'mız, partiyi kurduğu ilk günden beri içte ve dışta ne kadar vesayet makamı varsa bunların her birini güzellikle, dirayetle, kararlılıkla, azimle bir, bir, bir, ortadan yasal olarak kaldırdı; dil olarak, ruh olarak kaldırdı. Şu yakın zaman içinde önce İngiltere, sonra Almanya ekranlarına çıkıp da "Siz bizi bu mücadelede yalnız bıraktınız. Kendimizi terk edilmiş hissediyoruz' sözünü de duyduk mu? Tabii çok üzüldük. Necip Fazıl'ın bir sözüyle karşılık verdik. Üstat, 'Sokak lambası gibi olma, kime yandığın belli olsun' diyor." ifadesini kullandı.
Yerlikaya "yanmak" kelimesinin Anadolu'da sevdayı, hesapsız sevgiyi ifade ettiğini belirterek, "Biz dünya için değil, sandık için, oy için değil, başa gelmek için değil, biz sizi Allah için seviyoruz, biz size sevdalıyız." dedi.
Bütün siyasi partilerin Türkiye'nin bekası için çalışması, "sosyal bölücülüğe" geçit verilmemesi gerektiğini vurgulayan Yerlikaya, son günlerde yapılan boykot çağrılarını eleştirdi.
Ekonomik açıdan ülkelere fayda sağlayan bazı şirketler hakkında boykot çağrısı yapıldığını hatırlatan Yerlikaya, şunları kaydetti:
"Anlamakta güçlük çekiyorum. İstanbul Büyükşehir Belediyesinin gelirleri içine, o şehirde bulunan şirketlerin ödediği vergiden pay gelmiyor mu? Tıpkı Konya'daki gibi. Konya'daki şirketler ne kadar gürbüz, güçlü olursa, daha fazla ciro, daha fazla tahakkuk, daha fazla vergi öderse, bundan hemşehrilerin en büyük tecelli ettiği yer olan Büyükşehir Belediyesinin hakkı, payı geliyor mu? Tüm büyükşehirlerde geliyor mu? Derdiniz ne o zaman? 'Beni sevmiyor, benim gibi düşünmüyor, benimle beraber yürümüyorsan, o zaman seni boykot ederim'. Bunun anlamı şu; siyasi rekabette sınıfta kalınca, 'Türkiye'yi çökertirsek AK Parti'yi çökertmiş oluruz' diyorlar. Biz buna müsaade edemeyiz. Biz buna müsaade etmeyeceğiz ama onların yaptığı gibi nobran değil. Bize yakışan 23 yıllık duruşumuzla bunu yapacağız. Güzel ahlakla, tatlı dille, azimle, kararlılıkla. Onlara da bu ülkeye, bu millete yakışan siyasetin nasıl olduğunu, 23 yıldır olduğu gibi öğretmeye devam edeceğiz."
Programda, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, AK Parti Konya İl Başkanı Fatih Özgökçen ve AK Parti Konya Milletvekili Ziya Altunyaldız da konuşma yaparak, teşkilat mensuplarının ve tüm İslam aleminin bayramını tebrik etti.