‘Dünyanın teknoloji üssü olmak istiyoruz’

SERKAN ARMAN- Kısa bir süre önce AGM Teknoloji’nin CEO’su olan Özlem Kalkan büyük bir hedefe sahip: Hem yerel hem de küresel pazarda fark yaratarak AGM Teknoloji’yi Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen teknoloji üretim merkezlerinden biri haline getirmek... Kalkan, “Yeni dünya düzeninde ülkemizin teknoloji üretimi ve teknolojik ürün geliştirme alanında stratejik bir konumda olacağını öngörüyor ve bu doğrultuda yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz” diyor. 2024 yılında Türkiye’de çoklu SMT hatlarına sahip tek yerli cep telefonu üretim fabrikasını açtıklarını ve üretim kapasitesini artırarak 20 saniyede bir telefon üretebilecek bir hıza ulaştıkları bilgisini veren Kalkan bu yıl 5G teknolojisinin devreye girmesinin kendileri için büyük fırsatlar barındırdığını, Türkiye’de 5G üretim altyapısına hazır iki fabrikadan birine sahip olduklarını da söylüyor. Özlem Kalkan’la 2025 planlarını, büyüme hedeflerini ve teknolojide kadın liderliğini konuştuk...

Türkiye’nin önde gelen teknoloji ve telekomünikasyon şirketlerinde 20 yılı aşkın süre üst düzey yöneticilik yaptınız. Şimdi AGM Teknoloji’nin kaptan köşkündesiniz. Sizin liderliğinizde AGM Teknoloji’de nasıl bir yol haritası takip edilecek?

AGM Teknoloji’nin liderliğini devralmak benim için büyük bir sorumluluk olmakla birlikte, oldukça heyecan verici. Türk mühendislerimizin yetenekleriyle geliştirdiğimiz yenilikçi çözümlerle hem yerel hem de küresel pazarda fark yaratarak AGM Teknoloji’yi Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen teknoloji üretim merkezlerinden biri haline getirmeyi hedefliyorum.

Yeni dünya düzeninde ülkemizin teknoloji üretimi ve teknolojik ürün geliştirme alanında stratejik bir konumda olacağını öngörüyor ve bu doğrultuda yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Kurucumuz Aydın Mıstaçoğlu’nun 30 yılı aşkın sektör tecrübesi ve yerli yatırım vizyonuyla, AGM Teknoloji ve kardeş şirketlerimizle birlikte ülkemizi küresel arenada en iyi şekilde temsil etmeye hazırlanıyoruz.

Üretimden pazarlamaya, satıştan teknik desteğe kadar her alanda tam kapasite hizmet verebilecek bir teknoloji üssü inşa ettik. AGM Teknoloji’nin gücünü, çalışanlarımızın uzmanlığı ve özverisiyle birleştirerek birçok başarıya imza atacağımıza inanıyoruz. Bu nedenle bunu sadece bir hedef olarak değil, kalbimizde taşıdığımız bir misyon olarak görüyoruz.

2024 yılı şirketiniz açısından nasıl geçti? Neler olumlu, neler olumsuz etkiledi? Bu yıl nasıl başladı, öngörüleriniz neler?

2024 yılı, bizim için oldukça yoğun ama aynı zamanda ödüllendirici bir yıl oldu. Türkiye’de çoklu SMT hatlarına sahip tek yerli cep telefonu üretim fabrikasını açtık. Ayrıca, üretim kapasitemizi artırarak şu anda 20 saniyede bir telefon üretebilecek bir hıza ulaştık.

Otomasyon temelli üretim hatlarımız ve altyapımızla maksimum verimlilik ve sürdürülebilir üretim ilkeleri doğrultusunda çalışırken, yatırımlarımız sayesinde tedarikten satışa kadar uzanan süreçlerde 1000 kişilik bir ekibe istihdam sağlıyoruz. Bu yatırımların AGM Teknoloji’yi yalnızca üretim alanında değil, uçtan uca teknoloji çözümleri sunan küresel bir oyuncu olma yolunda ileriye taşıyacağına inanıyoruz. Hedefimiz, şirketimizi bölgenin en çok tercih edilen teknoloji üretim ve pazarlama üssü haline getirmek.

2025 yılına bu güçlü vizyonla girdik ve hızla değişen teknoloji dünyasına adapte olmaya devam ediyoruz. Önümüzdeki süreçte, özellikle OMIX markamız ve ürünleriyle 5G teknolojisini karşılayacağız. Bunun yanı sıra, Ar-Ge çalışmalarımıza daha fazla odaklanarak AGM Teknoloji’nin sektördeki lider konumunu sağlamlaştırmayı hedefliyoruz. Ayrıca yeni üretim hatlarımızla farklı teknolojik ürün kategorilerinde üretime başlayarak hem iç piyasaya hem de dış pazara kendi markamız ve iş ortaklarımızın markalarıyla ihracat yapmayı planlıyoruz.

Üretiminiz ve iş birlikleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz? Yeni yatırımlar gündemde mi? Gündemde ise neler planlanıyor? Gündemde değilse, yatırımın önünü açmak için nelere ihtiyaç var?

Fabrikamızın faaliyete geçmesinden kısa bir süre sonra, dünya akıllı telefon pazarında ilk 5’te yer alan OPPO markasının akıllı telefonlarının tedarik, üretim, pazarlama ve dağıtım süreçlerinde yer alarak stratejik bir iş birliğine imza attık. Bu ortaklık sayesinde, OPPO’nun Türkiye pazarında hızla pazar payı kazanmasını sağladık.

Üretim tarafında sahip olduğumuz güçlü altyapı, küresel standartlarda üretim yapabilmemizi ve Türkiye’nin en modern cep telefonu fabrikalarından birini kurmamızı sağladı. Bunun yanı sıra, kendi markamız OMIX ile yerli üretim cihazlarımızı geliştiriyoruz. OMIX markasını bir dünya markası haline getirmek için kısa ve orta vadeli hedeflerimizi belirledik, ürün stratejilerimizi netleştirdik ve bu stratejileri hayata geçirmeye başladık.

Ayrıca Ar-Ge merkezlerimizi genişleterek yeni teknolojilere liderlik etmeyi planlıyoruz. Bu sayede AGM Teknoloji’yi yalnızca bir üretici olmaktan öte, teknolojinin her alanında tam hizmet sağlayan bir çözüm ortağına dönüştürmeyi amaçlıyoruz.

Yeni teknolojilere ve startup’lara yatırımlarınız var mı? Yakın gelecekte hangi teknolojilerin daha çok öne çıkacağını düşünüyorsunuz? 5G’nin bu yıl devreye girmesi sizi nasıl etkileyecek?

Yeni teknolojilerde liderlik hedefimiz doğrultusunda startup ekosistemine yatırım yapıyoruz. Ürünlerimizde ve üretim süreçlerimizde, startup’larla iş birliği yaparak yenilikçi çözümler geliştiriyoruz. Sürdürülebilir iyileştirme ve verimlilik anlayışını benimseyerek, özellikle IoT ve yapay zeka gibi alanlarda inovasyonları takip etmeye öncelik veriyoruz.

5G teknolojisinin devreye girmesi bizim için büyük fırsatlar barındırıyor çünkü Türkiye’de 5G üretim altyapısına hazır iki fabrikadan birine sahibiz.

5G’nin sağladığı hız ve bağlantı olanakları, akıllı cihazlarımızı ve IoT çözümlerimizi üst seviyeye taşımamızı sağlayacak. Yakın zamanda, bu alandaki yeniliklerimizi lansmanlarla duyuracağız. Ayrıca telefonlarımızın dayanıklılığını artırmak için IP seviyesine yönelik su, nem, toz ve yükseklik testlerini gerçekleştirdiğimiz özel laboratuvarlar kurduk. Bu çalışmalarımızla, gelişmiş özelliklere sahip yeni modeller geliştirmeye devam edeceğiz.

Kariyer yolculuğunuzda kilometre taşlarınız, kırılma noktalarınız neler oldu? Sizde en çok iz bırakan ‘yol öykülerinden’ birini paylaşabilir misiniz?

Ben hikâyemi anlatırken “ilkler ve riskler” başlığını atıyorum çünkü benim kariyer yolculuğumda en çok iz bırakan anlar, ölçülebilen riskleri alarak ilkleri hayata geçirdiğim anlar oldu.

Aslında hepimizin hayatında ilkler var ama sanırım benim onlara kurumsal hayatımda yüklediğim anlam biraz fazla. Ben, ilkleri yaratmayı seviyorum; başarı ve tatmini kendim için bu ilklerin üzerine inşa ediyorum. Bu, ilk defa o şirkette kadın lider sayısının erkek lider sayısını geçmesi de olabilir, Türkiye’de ilk defa hizmet veren bir iş modeli de olabilir. Kısacası, kendimi, ekibimi, şirketimi ve ülkemi ilkleriyle farklı kılmanın ve tercih sebebi haline getirmenin benim başarı tanımım olduğunu söyleyebilirim.

Bu nedenle benim için o kadar çok kilometre taşı var ki bir tanesini seçmek çok zor çünkü bende bıraktıkları manevi izler karşılaştırılamaz ve tercih edilemez şekilde eşsiz. O nedenle bir tane iş modeli, bir tane de kültür tarafından örnek vermek isterim.

Bugün BIM marketlerinde satılan MVNO iş modeli ile çalışan BiMCELL mobil hat hizmetini hayata geçirirken, pek çok ilde lansman toplantılarını gezip sahnede eğitim verirken birçok anlamda bir ilki gerçekleştirdik. Benim için önemli olan bir diğer konu ise TEDx konuşmam ile hedeflediğim kadın ve kız çocuklarına ilham olma arzumun vücut bulmasıydı. Kendi yolculuğumdan cesaret alıp yolculuğa ortak ettiğim “geleceğin yüzleri” ile eğitim aldırdığımız gençlerin, hayalimdeki gibi bu topraklarda beyin göçünü tersine çevirircesine kalıp teknoloji üretmesine şahit olmam, benim için başarı kelimesinin anlamı haline geldi.

Teknoloji gibi erkek ağırlıklı bilinen bir alanda kadın bir iş liderisiniz. Dar boğazlar ya da cam tavanlarla karşılaştınız mı? Zorlukları nasıl aştınız?

Teknoloji sektöründe kadın bir lider olmak, kendi zorluklarını beraberinde getiriyor. Ancak bu zorluklar, daha kararlı ve güçlü olmamı sağladı. Cam tavanları kırmak için azim ve başarıyla ilerledim. Bugün AGM Teknoloji’de, çeşitliliği ve kapsayıcılığı teşvik eden bir kültür oluşturuyoruz. Kurucumuz Aydın Mıstaçoğlu’nun yarattığı kurum kültürü, benim bu toplulukta cinsiyet bağımsız, iş odaklı ve hatta pozitif ayrımcılığa fırsat veren bir ortam yaratmamı kolaylaştırıyor.

Hatta ilk kez, grubun üst yönetiminde sayıca daha fazla olan erkeklerin, eşit temsiliyete önem veren bakış açısı sayesinde bir “kadın lider” olduğumun vurgusuna gerek olmayan bir yönetim anlayışı ile karşılandım. Bu bana, şirketimize, sektörümüze ve toplumumuza daha fazla kadın lider ve çalışan kazandırılması için büyük cesaret ve ilham veriyor. Bu nedenle, bu anlayışın sektörde daha fazla yer alması için örnek olmayı bir sorumluluk olarak görüyorum.

Yapay zeka teknolojisiyle ilgili nasıl adımlar atıyorsunuz ve planlar yapıyorsunuz?

Fabrikamızda en son robotik teknolojileri ve yapay zeka destekli sistemler kullanarak yüksek hassasiyetle üretim yapıyoruz. Örneğin, SMT hatlarında makine öğrenmesine dayanan bir kontrol mekanizmamız var; sorun çıktığında makineler birbiriyle haberleşerek hatalarını düzeltebiliyor.

Aynı zamanda ürünlerimizde yapay zeka tabanlı donanım ve yazılımlar kullanıyoruz. Yapay zeka teknolojileri, AGM Teknoloji’nin stratejik önceliklerinden biri. Ar-Ge ekibimiz, yapay zeka ve makine öğrenimi uygulamalarını ürünlerimize daha fazla entegre etmek için çalışıyor. Özellikle IoT çözümlerimizde, yapay zeka destekli algoritmalarla kullanıcı deneyimini daha kişiselleştirilmiş ve verimli hale getiriyoruz. Gelecekte, yapay zekayı daha fazla süreç ve hizmetimize entegre ederek teknolojide öncü bir rol oynamayı hedefliyoruz.