12.05.2025 - 07:01 | Son Güncellenme:
MELİSA VARDAL - Bodrum, 17 Mayıs’ta müziğin birleştirici gücüne ev sahipliği yapacak. Atölye Piera ile We Play vokal topluluklarının iş birliğiyle düzenlenen “Çok Sesli Şarkılar Şenliği”, Dibeklihan Kültür ve Sanat Köyü’nde gerçekleşecek. İstanbul’dan gelen dokuz farklı vokal topluluğunun yanı sıra Bodrum’da faaliyet gösteren Koro Piera da sahnede olacak. Şenliğin düzenleyicilerinden Haluk Polat, hem İstanbul’daki We Play korolarının hem de Bodrum’da kurulan Atölye Piera Koro’nun şefi. Ödüllü şef, bu şenliği kolektif bir müzik üretiminin sahneye yansıması olarak tanımlıyor.
100 kişi toplandı
Bodrum’da her hafta gerçekleştirdiği koro çalışmaları sırasında bu fikrin doğduğunu söyleyen Polat, “Başlangıçta iki-üç koro bir araya geliriz diye düşünmüştüm ama İstanbul’daki korolardan çok sayıda arkadaşımız bu etkinliğin bir parçası olmak istedi. Şu anda yaklaşık 100 kişi İstanbul’dan geliyoruz. Bodrum’da da 40-45 kişi katılıyor. Neredeyse 150 koristle çok sesli bir şenlik yapıyoruz” diyor. Haluk Polat’ın deyimiyle “çok sesli halk şarkıları” bu şenliğin temelini oluşturuyor. 38 parçalık seçkide “Nar Tanesi”, Zülfü Livaneli’den “Özgürlük”, Yeni Türkü’den “Mamak Türküsü”, “Ah Bir Ateş”, “Divane Aşık Gibi” ve “Cevriye Hanım” gibi eserlerin yanı sıra Hıdırellez ruhunu kutlamak için balkan ezgisi “Ederlezi” de yer alıyor. Ayrıca İngilizce pop şarkıların çok sesli düzenlemeleri de sahnede seslendirilecek.
90’lı yıllardan beri çok sesli müzikle ilgilenen Haluk Polat, ülkemizde o yıllarda çok sesli müziğe olan ilginin oldukça sınırlı olduğunu belirtirken yıllar içinde bu durumun büyük bir değişim gösterdiğini vurguluyor ve “Şu anda ülkemizde belediye ve devlet korolarının dışında, tamamen gönüllülerin bir araya gelerek oluşturduğu 300’ü aşkın çok sesli müzik korosu olduğunu biliyorum. Bunlar çocuk, genç ve yetişkin koroları olarak farklı yaş gruplarından insanları bir araya getiriyor” diyor. Çok sesli müziğin özüne de mercek tutan sanatçıya göre çok sesli koro yalnızca bir sahne performansı olmanın ötesinde, kolektif üretimin, uyumun ve birlikte yaşamanın güçlü bir ifadesi. Bu bağlamda Sovyetler Birliği’ni örnek gösteren Polat, “Kolektif değerlerin güçlü olduğu toplumlarda koro müziğinin bu kadar yaygın olması bir tesadüf değil. Koro, insanlara birlikte hareket etmeyi, birbirini dinlemeyi öğretiyor. Birlikte bir armoni yaratmak, uyum sağlamak gerçekten çok önemli. Bence bugün toplumun gereksinim olan şey tam da bu” ifadelerini kullanıyor.
Şenliğe dönüşebilir
Atölye Piera’nın kurucusu Funda Sayın, bu şenliğin gelecekte düzenlenmesi planlanan uluslararası çok sesli koro festivalinin ilk adımı olduğunu söylüyor; Haluk Polat ise Bodrum’un böyle bir festivali taşıyacak potansiyele sahip olduğunu düşünüyor. Polat, “İnsanlar Bodrum’u sadece yazlık olarak görüyor ama orada binlerce insanın yaşadığı ciddi bir kent hayatı var. Bodrum, atmosferi ve sahne altyapısıyla böyle bir festivali kaldırabilecek potansiyele sahip. Önümüzdeki yıllarda önce ulusal sonra uluslararası bir festivale dönüşmesini planlıyoruz” şeklinde konuşuyor.