03.12.2024 - 07:01 | Son Güncellenme:
İstanbul’da yenidoğan bebekleri anlaşmalı özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek, haksız kazanç sağlayan ve kusurlu davranışlarda bulunarak ölümlerine neden olan Fırat Sarı ve İlker Gönen’in de aralarında bulunduğu 22’si tutuklu 47 sanığın yargılanmasına Bakırköy Adliyesi 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün devam edildi. Tutuksuz sanık doktor Mehmet Gürül, savunmasında “İsmi geçen sanıkların yarısını tanıyorum yarısını tanımıyorum. Epikrizlerin SGK’ya uyumlu olmayanları uyumlu değildir diyerek belirttim. Sağlıkçı maaşıyla çalışıyorum, herhangi bir örgüt üyeliği yapmadım. 2020’den sonra Florya Hastanesinde çalıştım Fırat Sarı ile orada tanıştım. TRG Hospital’e daha önce iş başvurusu yapmıştım olmamıştı en son tekrar başvuru yaptığımda olumlu olduğunda Fırat Sarı ile anlaşmalı olduğunu biliyorum. 125 bin lira sabit maaşım var, ciro artışı ya da azalması maaşımı etkilemiyordu. Fırat Sarı ile ortak ev aldık. Gıyasettin hasta için bizi arardı. Bağcılar Şafak ve Avcılar Şafak Hastanesi sahiplerini amca yeğen olarak biliyorum. Gıyasettin biz Bağcılar Şafak Hastanesi’ndeyken hastane için arardı ama Avcılar Şafak Hastanesi’nde hiç aramadı” diye konuştu.
Bebeklere zarar verebilen ilaç
Gürül, şöyle devam etti: “Curosorf ilaç SGK’dan satın alınmıyor, firmadan satın alınıyor. Gerektiği kadar alınıyor. İlaç saat kaçtan kaça alındığı kaç doz alındığı yazılır. Curosorf ilaçların satıldığı hakkında duyumlar aldım. Fırat Sarı bana, Hasan ile Doğukan’ın ilacı sattığını söylediğinde şoke oldum. Hasan, hastaneme geldiğinde kendisini sıkıştırdım. SGK’nın dolandırıldığını bırakın, ilaçlar uygun koşullarda saklanmadığında bebeklere zarar verirdi. Curosorf satışında herhangi bir müdahalem olmadığı gibi satışına da karşıyım.”
‘Tek suçum saklamak’
Gürül, “En büyük hatam bu hastanelerde çalışan hemşireleri denetlememiş olmam. Yeni işe başlayan hemşireler işi öğrensin istedim. Benim buradaki tek suçum saklamak. Denetime gelindiğinde dışarıdan gelen anlaşması olmayan dış nöbetçi hemşireleri gizlemek” diye konuştu. Gürül savunmasının devamında, “Hasan Basri benimle sadece 2 ay çalıştı. Doğukan’ı ilk kez kolluk sürecinde gördüm. Benim hastanemde hastalarıma sadece ben bakarım Fırat Sarı bakamaz. Yetişemediğim sırada İlker Gönen’e sorardım. Hasta olduğu zaman 112 sırayla hastaneleri arar.112 dönem dönem usulsüz hasta sevkinden sıkıldığında, bizim yerimize hastaneyi arar hastane de bize aktarırdı” ifadelerini kullandı.
Epikriz raporlarını evinde saklamış
Savcının, “Fırat Sarı’ya ‘Neden epikrizleri yazacağız konuşmamız lazım’ dedin” sorusuna cevap veren Gürül, “Denetlemeye gelen doktor hastaların yattıkları epikrizleri istemiş, hastanın o günkü bulgularla, eski bulguları da dahil edilerek tedavi süreci olur, yaptığımız yanlış mı nedir o konudaki konuşmalarımız bunlar” ifadelerini kullandı. Sanık Gürül, “Güney Hastanesi’nde çalışmadım, evrak verdim fakat beni işe başlatmadılar. SGK başlangıcımı yapmadılar. Ekim ayı sonlarıydı sadece birkaç gün gittim bebeklerine baktım. Kaya bebeği hiç görmedim” dedi.
Savcının, “Hasan Basri, Doğukan’ın ve senin aleyhine beyanda bulunuyorlar” sorusuna cevap veren sanık, “Hasan ile husumetim ilaç satışını yakaladığım için, sadece Hasan ile 2 ay çalıştım. Hasan Basri hariç diğerleriyle hiç çay içmişliğim yok, husumetim de yok” dedi.
Savcının, “Slip neden dosyada yok” sorusuna cevap veren sanık Gürül, “Hastanın tedavisinde kullanmak için not alıyorum ama slip olmadığı için çıkmamış o yüzden onlar yok” yanıtını verdi. Savcının “Epikrizler neden evinde bulunuyor” sorusuna ise sanık, “Epikrizi yazılan hastalar hukuk sürecinde olduğum hastalardı. Avukatıma danışmam gereken şeylerdi, polise ifade vermişim dosyalar bende onlar sorulmuyor, epikrizlerin bir kısmı 2-3 sene öncesi olan epikrizlerdir. Soruşturmalardan biri Ankara idari mahkemesinde hepsi hukuki süreçlerden dolayı evimde bulunan epikrizlerdir” diye konuştu.
Aracında ölü bulundu
Küçükçekmece’de Satılmış Çim otomobilinin içinde ölü bulundu. Çim’in ‘Yenidoğan Çetesi’ soruşturması kapsamında kapatılan özel bir hastanede çalıştığı öğrenildi.
İkitelli’de önceki gün öğlen saatlerinde bir kişinin otomobilinin içinde hareketsiz durduğunu görenler polis ve sağlık ekiplerine haber verdi. Sağlık ekipleri yaptığı incelemede araç içersindeki kişinin öldüğünü belirledi. Polis ekipleri ise ölen kişinin iki gündür kayıp olarak aranan Satılmış Çim olduğunu tespit etti. Çim’in cansız bedeni Yenibosna’daki Adli Tıp Kurumu’na kaldırılırken, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından olayla ilgili inceleme başlatıldı. Öte yandan Satılmış Çim’in ‘Yenidoğan Çetesi’ soruşturması kapsamında kapatılan özel bir hastanede depo sorumlusu olduğu öğrenildi.