01.07.2025 - 15:36 | Son Güncellenme:
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'ye hizmet aşkımızı yitirmedik, bundan sonra da yitirmeyeceğiz. Bizim yerimiz milletimizin yanıdır. Bize oy versin veya vermesin 86 milyonun tamamı öz ve öz kardeşimizdir, canımızdan bir parçadır." dedi.
Erdoğan, AK Parti Konferans Salonu'nda düzenlenen 172. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, AK Parti olarak istişare geleneğini istikrarlı bir şekilde sürdürdüklerini gururla ifade etmek istediğini söyledi.
Grup toplantıları, Merkez Yürütme Kurulu, Merkez Karar ve Yönetim Kurulu toplantıları ve milletvekilleriyle bir araya geldikleri özel toplantılarla meseleleri değerlendirdiklerini ifade eden Erdoğan, ülke ve dünyanın gündemindeki konuları kabinede iki haftada bir düzenli olarak etraflıca ele aldıklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, özel gündemli toplantılar aracılığıyla Türkiye'nin karşılaştığı tehdit ve tehlikelere çözüm yolları geliştirdiklerini, milletvekilleriyle, kabine üyeleri ve genel merkez yönetimini bir araya getirdikleri kahvaltılı sohbet formatındaki toplantının sonuncusunu bu sabah gerçekleştirdiklerini dile getirdi.
Şehirlerin sorunlarına, sıkıntılarına, taleplerine dair hususları ilk elden dinleme imkanı bulduklarını vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bütün bunlara ilaveten, dar veya geniş katılımlı toplantılarla istişare mekanizmasını en verimli, etkili şekilde işletiyoruz. Partimizin kuruluşundan itibaren bu konudaki hassasiyetimizi her zaman muhafaza ettik. Hem partimize hem ülkemize hem de dış politikaya dair her meseleyi açık yüreklilikle konuşuyor, tartışıyor, kararlarımızı buna göre alıyoruz. Bir AK Parti geleneği olarak yıllardır Türk siyasetinde dikkatle takip edilen Kızılcahamam İstişare ve Değerlendirme Toplantımızın 32'ncisini İnşallah 11-13 Temmuz tarihlerinde gerçekleştireceğiz. Kampımızı bir istişare zemini olmanın ötesinde AK Parti'nin yeni dönem yol haritasının şekilleneceği bir ortak akıl platformu olarak görüyoruz. Kızılcahamam kampından inşallah güçlenerek, yenilenerek, tazelenerek, enerji ve ilham toplamış olarak çıkacağız."
"TÜRKİYE'NİN KARŞILAŞTIĞI TEHDİT VE TEHLİKELERE ÇÖZÜM YOLLARI GELİŞTİRİYORUZ"
Sizlerin vasıtasıyla, 81 vilayetimizin tamamında davamıza hizmet eden, hak ve adalet mücadelemize destek veren tüm teşkilat mensuplarımıza selamlarımı, saygılarımı gönderiyorum.
Toplantımızın tüm teşkilatımız için, ülkemiz, milletimiz ve demokrasimiz için hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum. Konuşmamın hemen başında bir hususu gururla ifade etmek isterim.
AK Parti olarak istişare geleneğimizi istikrarlı bir şekilde sürdürüyoruz. Grup toplantılarımızda MYK ve MKYK toplantılarımızda milletvekillerimizle bir araya geldiğimiz özel toplantılarla meselelerimizi değerlendiriyoruz.
Ülkemizin ve dünyanın gündemindeki konuları kabinemizde iki haftada bir düzenli olarak etraflıca ele alıyoruz. Aynı şekilde özel gündemli toplantılar aracılığıyla Türkiye'nin karşılaştığı tehdit ve tehlikelere çözüm yolları geliştiriyoruz.
Milletvekillerimizle kabine üyelerimiz ve Genel Merkez Yönetimini bir araya getirdiğimiz kahvaltılı sohbet formatındaki toplantımızın sonuncusunu bu sabah gerçekleştirdik.
Şehirlerimizin sorunlarına, sıkıntılarına, taleplerine dair hususları ilk elden dinleme imkanı bulduk. Bütün bunlara ilave eden dar veya geniş katılımlı toplantılarla istişare mekanizmasını en verimli, en etkili şekilde işletiyoruz. Partimizin kuruluşundan itibaren bu konudaki hassasiyetimizi her zaman muhafaza ettik.
Hem partimize hem ülkemize hem de dış politikaya dair her meseleyi açık yüreklilikle konuşuyor, tartışıyor, kararlarımızı buna göre alıyoruz.
"KOLTUK, MAKAM, UNVAN İÇİN BU GÖREVLERE ADAY OLMADIK"
Erdoğan, genel merkezinden mahalle ve köy temsilciliğine kadar her seviyede teşkilatı yekvücut olarak uyum ve koordinasyon içinde her zamankinden daha kararlı bir şekilde yollarında ilerlediklerini anlattı.
AK Parti'li kadrolar olarak, kavga edenlerden değil, istişare kültürünü ve kardeşlik hukukunu yüceltenlerden olduklarını milletin çok net biçimde gördüğüne dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
"Birbirinin ayağını kaydıran, birbirine kumpas ve tuzak kuran değil, aynı davaya, aynı ideale gönül veren bir hareketiz, böyle bir teşkilatız. Bakın, bizi çıkarlarımız bir araya getirmedi, siyasi ikbal hevesimiz bizi bu çatı altında buluşturmadı. Koltuk, makam, unvan için bu görevlere aday olmadık. Biz sadece halka hizmet ederek Hakk'ın rızasını kazanmak için buradayız. Milletimize hizmetkarlık yapmak için AK Parti'deyiz. Merhum Arif Nihat Asya 'İçimizden biri köprü olmaya razı olmazsa kıyamete kadar bu suyun kıyılarını bekleriz' demiş. İşte biz de gönüller arasında köprü olmak için bu çatı altındayız. 86 milyonun birliğini, dirliğini, kardeşliğini güçlendirmenin gayretindeyiz. 14 Ağustos 2001'den bu yana ortak bir gaye için ortak hedefler, dertler, meseleler için omuz omuza mücadele ediyoruz. Bu mücadeleyi de hamdolsun alnımızın akıyla veriyoruz."
"PARTİYE, MİLLETE TEPEDEN BAKMAYI YAKLAŞTIRMADIK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, millete olan aşklarını, sevdalarını büyüterek, bıkmadan, usanmadan engeller karşısında yılmadan "önce Türkiye" şiarı ile yola kararlılıkla devam edeceklerini vurguladı.
AK Parti kadrolarına durmanın, duraksamanın, rehavete kapılmanın yakışmayacağına işaret eden Erdoğan, şunları paylaştı:
"Bize, teveccühüne ve güvenine mazhar oldukları milletimizle aramıza mesafe koymak, hele hele duvar örmek asla yakışmaz. İnşallah önümüzdeki ay 24'üncü yaşımızı kutlayacağız. Yaklaşık 24 yıldır bu partiye kibri, tekebbürü, millete tepeden bakmayı yaklaştırmadık. İnşallah, bundan sonra da yaklaştırmayacağız. Milleti hor görenlerden, milleti yok sayanlardan, milletin dertlerine kulak tıkayanlardan olmadık. İnşallah bundan sonra da olmayacağız. Türkiye'ye hizmet aşkımızı yitirmedik, bundan sonra da yitirmeyeceğiz. Bizim yerimiz milletimizin yanıdır. Bize oy versin veya vermesin, 86 milyonun tamamı öz ve öz kardeşimizdir, canımızdan bir parçadır."
"Biz millet için varız, millet neredeyse biz hep orada olacağız. Millet ne istiyorsa onu yapacak, onu hayata geçireceğiz. AK Parti milletin partisidir. Bu teşkilat, aziz milletin teşkilatıdır" diyen Erdoğan, elitlerin, seçkinlerin değil, her zaman garip gurabanın, fakir fukaranın, kimsesizlerin, ihtiyaç sahiplerinin yoldaşı olduklarını aktardı.
Yoksulları, garipleri, yolda kalmışları samimiyetle kucakladıklarını, ellerinden tutup kaldırmanın mücadelesini verdiklerini, bugün de aynı çizgide siyaset yaptıklarını belirten Erdoğan, "Ülkemizin her sokağından, her sokakta yaşayan her bir vatandaşımızdan, başkanı olduğumuz şehrin sakinlerinin hepsinin derdinden, sıkıntısından, şikayetinden haberdar olmak bizim öncelikli vazifemizdir." diye konuştu.
"2025 YILI YAZ AYLARINDA 750 BİN GENCİMİZE ULAŞMAYI HEDEFLİYORUZ"
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yaz döneminde kadın kollarımız ve gençlik kollarımız da sahaya inecek, son derece önemli çalışmalara imza atacaklar. Kabinesiyle, genel merkeziyle, kurullarıyla, milletvekilleriyle, ilçe ve belde teşkilatlarıyla, hepsinden öte il teşkilatlarıyla, belediyesiyle hep beraber tam kadro sahada olacağız." dedi.
"Artık bu yaz mevsimi bizim için mevsimlerden bir mevsim olmayacak." diyen Erdoğan, çok çalışacaklarını, kapı kapı dolaşacaklarını ve vatandaşlarla hemhal olacaklarını söyledi.
AK Parti Genel Merkezi'nin farklı birimlerinin, teşkilatın yaz mevsimini en iyi şekilde değerlendirmesi amacıyla çeşitli programlar hazırladığını anlatan Erdoğan, "Geçen sene yaptığımız ve oldukça verimli geçen Türkiye Buluşmalarını 'Türkiye Yüzyılı Buluşmaları' temasıyla inşallah devam ettiriyoruz. Bakanlarımız, genel başkan yardımcılarımız, Merkez Karar Yönetim Kurulu üyelerimiz ve milletvekillerimiz, 81 ilimizi ziyaret edip, teşkilat mensuplarımızla, sivil toplum kuruluşlarımızla, iş dünyamız ve halkımızın çeşitli kesimleriyle bir araya gelecekler. Yaz boyunca partimizin olmazsa olmazı danışma meclislerimizi de ara vermeden ve mümkün olan en yüksek katılımla gerçekleştireceğiz." diye konuştu.
Yaz süresince gençlere yönelik belediyelerin düzenleyeceği etkinlikleri "Yaz Seninle Güzel" başlığı altında topladıklarını aktaran Erdoğan, 2028 seçimlerinde 5,6 milyon gencin ilk kez oy kullanacağını, bu gençlerden 2 milyonunun AK Parti'li belediyelerin sınırları içerisinde yaşadığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2025 yılı yaz aylarında gençlere yönelik çalışmalarla 750 bin gence ulaşmayı hedeflediklerini bildirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kendi belediye sınırlarımız dışında ikamet eden gençlerin de bu çalışma ve faaliyetlerden haberdar olmalarını sağlayacağız. Yaz döneminde kadın kollarımız ve gençlik kollarımız da sahaya inecek, son derece önemli çalışmalara imza atacaklar. Kabinesiyle, genel merkeziyle, kurullarıyla, milletvekilleriyle, ilçe ve belde teşkilatlarıyla, hepsinden öte il teşkilatlarıyla, belediyesiyle hep beraber tam kadro sahada olacağız. Milletimizle gönül bağımızı güçlendirecek, serzenişlerini dinleyecek, hayır dualarını almaya özellikle gayret göstereceğiz. Yaz dönemini muhalefetle aramızdaki farkı açmak için bir fırsat olarak hep beraber kullanacağız. Yine bu süreçte muhalefetin sürekli köpürttüğü yalan ve iftiraların önünü, delilleriyle, belgeleriyle vatandaşlarımıza doğruları anlatarak keseceğiz. Belediye ve il başkanlarımız başta olmak üzere sizlerden bu faaliyetlere gereken önemi vermenizi, bu faaliyetlerin en yüksek verimle hayata geçirilmesi için özveriyle çalışmanızı beklediğimi ifade ediyorum."
"TÜRKİYE'YE ÇAĞ ATLATTIK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu programların, kendilerine milletin görüşlerini doğrudan öğrenme imkanı sunarken, aynı zamanda hizmetleri anlatma fırsatı da bahşettiğini söyledi.
Hizmet, eser, yatırım, icraat ve proje noktasında Cumhuriyet tarihinin en başarılı kadrosunun bu salonda bulunduğunu ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Her anlamda Cenab-ı Allah'a hamdolsun bizden önce yapılanların katbekat fazlasını 23 yılda biz ülkemize kazandırmayı başardık. Ulaştırmada, sağlıkta, savunmada, tarımda ve daha birçok başlıkta, merhum Özal'ın tabiriyle 'Türkiye'ye çağ atlattık.' Kimse kusura bakmasın, muhalefet hizmet yarışında bizim elimize su bile dökemez. Bizim herhangi bir belediye başkanımızın vizyonu, çalışkanlığı, hizmet tutkusuyla muhalefetten kimse boy ölçüşemez. Bakın, bunu laf olsun, polemik olsun diye de söylemiyorum. Türkiye'yi adım adım birçok defa gezmiş bir kardeşiniz olarak söylüyorum. İllere, ilçelere gittiğimizde AK Parti ve Cumhur İttifakı belediyelerinin farkını çok net biçimde görebiliyoruz. AK Parti ve Cumhur İttifakı belediyelerinde icraat var, eser var, 7/24 çalışma var. Şehirlerini güzelleştirme mücadelesi var, meydanlarda verdiği sözü tutma şuuru var. Emanetin hakkını hizmet siyasetiyle ödeme iştiyakı var. Bizim belediyelerimizde şikayet etmek değil, çözüm üretmek var. Lafla peynir gemisi yürütme kurnazlıkları değil, taş üstüne taş koyma şevki var. Şehrin hakkını bilen, kul hakkını gözeten bir tasavvur var. Rantın değil, hizmetin izini süren yüce bir ahlak var. Sadece bugünü değil, yarını da düşünen bir bakış açısı var. Bol keseden vaat dağıtıp unutan değil, 'Söz namustur' deyip canla başla çalışan tüm mesaisini şehrine ve hemşehrilerine adayan heyecanlı, gayretli, liyakatli kadrolar var. Tekrar ediyorum, gerçek belediyecilik denilince son 30 yıldır akla ilk gelen bu hareket olmuştur. İnşallah bundan sonra da belediyeciliğin kitabını yazmaya devam edeceğiz. Başarılarla dolu bu tertemiz mirasımıza hiç kimsenin leke bulaştırmasına Allah'ın izniyle müsaade etmeyeceğiz."
Erdoğan, tüm teşkilata emeklerinden, hizmetlerinden ötürü teşekkür ederek, Allah'tan kendilerini doğru yoldan, ülkeye, millete, ümmete ve tüm insanlığa hizmet yolundan ayırmamasını diledi.
"DÜŞENİ YEMEK BİR CHP GELENEĞİ"
Erdoğan şöyle devam etti; Değerli dava arkadaşlarım, muhalefetin ahvalini inanıyorum ki sizler de takip ediyorsunuz. Ne halde olduklarını görüyorsunuz. Ana Muhalefet Partisi'nde yaşanan gelişmeleri milletimiz ibretle izliyor. Parti içi kavgadan didişmeden başlarını dahi kaldıramıyorlar. Daha iki sene öncesine kadar yere göğe sığdıramadıkları Cumhurbaşkanı adaylarına bugün en ağır hakaretleri etmekte hiçbir beis görmüyorlar. Anlaşıldığı kadarıyla düşeni yemek bir CHP geleneği. Burada şunu çok açık ve net ifade etmek isterim. CHP'de süre giden iç savaş, tabii ki CHP'nin iç meselesidir. Kimin kime ne dediği, hangi ithamlarda bulunduğu, hangi hakaretleri ettiği, CHP içinde kimin kimi hançerlediği bizi ilgilendirmez.
Bizi ısrarla çekmek istedikleri kurultay tartışmaları da yine CHP'nin iç sorunudur. Şu gerçeğe özellikle dikkatinizi çekiyorum. Yargıya taşınan davanın tüm tarafları dikkat edin CHP'lilerden oluşuyor. Şaibe var diyen de yok bunun yanında başka ne diyorsunuz ya diyen de yok şikayet eden de mağdur oldum diyen de bunlar.
Daha burada zikretmeye bizim edebimizin el vermediği yüz kızartıcı iddiaları dillendirenlerin hepsi CHP'lilerden başkası değil. Bu kavganın, bu bilek güreşinin hiçbir yerinde biz yokuz. Aynı durum diğer soruşturma ve kovuşturmalar için de geçerlidir.
Eğer konuyla ilgili suçlayacak birilerini arıyorlarsa AK Parti'ye veya bize değil gitsinler eski ve yeni yol arkadaşlarına baksınlar, dava dosyasında kimlerin isimlerinin yazılı olduğuna baksınlar.
Biz bugüne kadar bu kavganın bu rekabetin bu meydan muharebesinin tarafı olmadık bundan sonra da olmayacağız. Yolu adliyeye düşen herkes gibi CHP'liler de mahkemede kozlarını paylaşır delillerini sunar savunmalarını yapar bağımsız ve tarafsız Türk yargısı da En doğru en isabetli kararı verir. Nihayetinde şeriatın kestiği parmak acımaz.
Şiir okuduğumuz için ceza aldığımız davada da partimize açılan kapatma davasında da duruşumuz tavrımız ne söylediğimiz bellidir. Boş işlerle uğraşacaklarına hukuk mücadelesi nasıl verilir bize bakıp öğrensinler. Haksızlığa uğrasak da kimseyi tehdit etmedik kimseye hakaret etmedik yargıyı tanımıyorum demedik. Savunmamızı yaptık yargının verdiği karara teslim olduk. Aynı olgunluğu, aynı özgüveni, aynı hukuka saygıyı maalesef CHP'de ve CHP yönetiminde göremiyoruz.
Bunun takdirini milletimizin çok iyi yaptığına ve yapacağına inanıyorum. CHP'nin pusulası bozulmuş, siyasi kıblesi şaşmıştır. Bu acı gerçeğe rağmen temennimiz, Türkiye'nin ana muhalefet partisinin sahte gündemlerden kurtulup, milletin asli gündemine dönmesidir.
"MUHALEFETİN İSTİKAMET SORUNUNU BİR AN ÖNCE ÇÖZMESİNİ ÜMİT EDİYORUZ"
Bölgemiz yangın yerine dönmüşken, dünyada tarihi kırılmalar ve krizler yaşanırken, Türkiye yarım asırlık bir sorununu çözmeye çabalarken, hasılı ortada bu kadar yakıcı ve hayati meseleler varken ana muhalefetin 3-5 belediye soyguncusunun oyuncağı haline gelmesi bununla da kalmayıp gerginlikten kutuplaşmadan istismardan beslenmeyi siyasetinin merkezine yerleştirmesi hem kendileri hem de ülkemiz için kayıptır. Siyasi rekabeti husumete dönüştürmek, kendileri dışındaki herkesi düşmanlaştırmak, her eleştiriyi zorbalıkla bastırmaya çalışmak Türkiye'ye ve demokrasimize yapılabilecek en büyük kötülüktür.
Türkiye'nin ihtiyacı olan yapıcı ve sorumlu bir siyaset dilidir. Muhalefetin istikamet sorununu bir an önce çözmesini ümit ediyoruz.
Şunun bilinmesini isterim böyle bir dönemde küçük sorunların küçük hesapların peşinde koşanlar tarihe hesap veremezler. Biz kartların yeniden kırıldığı küresel siyaset ve ekopolitikte Türkiye'yi en güçlü biçimde konumlandırmanın derdindeyiz. Terör sorunu tamamen çözmüş iç cephesini tahkim etmiş, bagajlarından ve safralarından kurtulmuş bir Türkiye için mücadele ediyoruz. Bu mücadeleyi de mümkün olan en geniş katılımla vermek istiyoruz.
"ALÇAKÇA BİR PROVOKASYON"
Değerli kardeşlerim, sözlerimi bitirmeden önce bir konuyu önemli vurgulamak istiyorum. Mukaddes kitabımız Kur'an-ı Kerim'de Rabbimiz şöyle buyurmaktadır. De ki, eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.
Evet, ayet-i kerimede emredildiği üzere Cenab-ı Allah'ın affı ve merhametiyle müşerref olmanın yolu, Peygamberimizi her şeyden, herkesten çok sevmeyi, O'na hürmet etmeyi, son nefesimize kadar O'nun kutlu yolundan yürümeyi, inancımızın ve imanımızın bir gereği olarak görüyoruz.
Türk milleti İslam'la müşerref olduğu günden beri peygamber sevgisiyle temayüz etmiş en önemli vasfı Resulullah sevgisi olan bir millettir.
Biz millet olarak adı güzel, kendi güzel olan Habibi Kibriya Efendimiz'in meftunuyuz, mecnunuyuz, muhibbanıyız. Peygambere ümmet olmayı nasip ettiği için rabbimize sonsuz hamd-ı sena ediyoruz. Adap bilmez ahlaksızların yaptığı hürmetsizlik asla kabul edilemez. Mizah kisvesiyle yapılan açık bir kışkırtmadır. Alçakça bir provokasyondur. Emniyet ve yargımız hemen harekete geçmiş gerekli süreçler başlatılmıştır. Küstahlık edenler bunun hesabını hukuk önünde vereceklerdir. Kimsenin kutsallarımıza hakaret etmesine müsade etmeyiz. Öfkenin aklı perdelemesine hiçbir genç kardeşim izin vermemelidir. Bu görevi bugüne kadar yerine getirdik bundan sonra da en güzel şekilde ifa edeceğiz.