04.06.2025 - 06:43 | Son Güncellenme:
Didem Seymen / Haber Merkezi - Muğla’nın Marmaris ilçesinde dün gece meydana gelen deprem sırasında Fethiye’de yaşayan 8. sınıf öğrencisi 14 yaşındaki Afranur Günlü’nün hayatını kaybetmesi, panik atak hastalığını gündeme taşıdı. Prof. Dr. Mansur Beyazyürek “Panik atak ortada hiçbir sebep yokken geçirilir, ölüme sebep olmaz. Burada ölüme sebebiyet veren başka tetikleyiciler vardır” derken Doç. Dr. Taha Can Tuman da “Deprem anında ortaya çıkan korku, altta yatan özellikle tanı konmamış koroner damar hastalıkları, kalıtsal kalp hastalıkları ve ritm bozukluğu olanlar için tehlikeli olabilir” ifadesini kullandı.
Panik atak dünya genelinde yaygın rastlanan bir psikolojik sorun. Araştırmalar dünya genelinde nüfusun yaklaşık yüzde 35’inin yaşamlarının bir döneminde panik atak yaşadığını gösteriyor. Batılı kaynaklarda görülme sıklığı yüzde 1-3 olarak belirtiliyor. Türkiye’de ise her 100 kişiden dördünün tedavi gerektirecek düzeyde panik atak problemiyle karşı karşıya olduğu tahmin ediliyor. Türkiye Ruh Sağlığı Profili araştırmasına göre, sağlık ocaklarına başvuran hastalarda panik bozukluğu görülme sıklığı kadınlarda yüzde 0.5, erkeklerde yüzde 0.2. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre panik bozukluk kadınlarda, erkeklere göre iki-üç kat fazla görülüyor.
‘Altta yatan sebep araştırılmalı’
Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde 10 yıl başhekimlik yapmış olan duayen isim Prof. Dr. Mansur Beyazyürek, “Panik ataktan ölüm diye bir şey kesinlikle söz konusu olamaz” diyerek şunları kaydetti:
“Burada kızımız çok korkmuş olabilir ama ölümünü altta yatan bir sebep tetiklemiştir. Hayat kalitesi düşük, uyku problemi olan, hayatı zor geçen insanlarda daha kolay tetikleniyor. Daha önce panik atak geçirilmişse, profesyonel bir kişiye başvurulmamışsa, ilaçları aksatılmışsa bunlar çok önemli. Hayat kalitesi, uyku düzeni, beslenme düzeni... Tetikleyiciler var ama bunlar panik atağın sebebi değil. Mesela halı sahada çok fazla efor sarf eden birisi için panik ataktan öldü diyemeyiz, mutlaka altta yatan ve/veya bilinmeyen bir kalp hastalığı vardır. Kişiler hiçbir sebep yokken panik atak geçirir, tetikleyici bir şey varsa bu panik atak değildir, altta yatan sebep araştırılmalıdır.”
Belirtileri neler?
Bağcılar Medipol Mega Üniversite Hastanesi’nden Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Taha Can Tuman da şu bilgileri verdi: “Panik atak esnasında kişide çarpıntı, kalp atımlarını hissetme ya da kalp atım hızında artış olması, terleme, titreme ya da sarsılma, nefes darlığı ya da boğuluyor gibi olma gibi hissi, soluğun kesilmesi, göğüs ağrısı ya da göğüste sıkıntı hissi, bulantı ya da karın ağrısı, baş dönmesi, sersemlik hissi, düşecek, bayılacakmış gibi olma, sanki ortam gerçek değilmiş gibi bir hissin gelmesi veya kişinin kendisini sanki yabancı biriymiş gibi hissetmesi, kontrolünü kaybetme ya da çıldırma korkusu, ölüm korkusu, vücutta uyuşma ya da karıncalanma hissi, üşüme, ürperme ya da ateş basması ve ağız kuruması gibi belirtiler olur.”
Tuman, panik atağın aniden başlayıp hızla şiddetlendiğini belirterek şunları kaydetti: “Kişi panik atak esnasında kalp krizi geçirdiğini, felç kalacağını, öleceğini, bayılacağını ya da aklını yitireceğini düşünebilir. Ancak panik atağın öldürücü olmadığını bilmemiz gerekir. Deprem anında ortaya çıkan korku, altta yatan özellikle tanı konmamış koroner damar hastalıkları, kalıtsal kalp hastalıkları ve ritim bozukluğu olanlar için tehlikeli olabilir.”
Tedavi: İlaç ve terapi
Doç. Dr. Tuman, hastalığın tedavisine ilişkin şunları kaydetti: “İlaçlar ve terapi kullanılabilir. Terapide dikkat odağının bedenden çevreye yönlendirilmesi için müdahaleler yapılır, felaketleştirme gibi hatalı bilişler ele alınır, güvenlik sağlayıcı davranışlar tespit edilir. Nefes ve gevşeme egzersizleri öğretilir. İlaç tedavisinde anti-panik ilaçların etkinliği 4-6 haftada başladığı için ilk dönemlerde kaygı giderici ilaçlar kısa süreli kulla-nılabilir. İlaç tedavisine 6 ay-1 yıl devam edilir.”
SAĞLIK SİGORTASI KAPSAMINDA DEĞİL
‘Öngörülebilir, ölçümlenebilir olmalı’
Avukat Melda Merve, panik atağın sağlık sigortası kapsamında olup olmamasına ilişkin şunları kaydetti: “Panik atak, psikolojik bir rahatsızlıktır ancak neticesinde ölümün meydana gelmesi hali fizyolojik olarak başkaca nedenlere dayanmaktadır. Panik atak geçiren, hastalığı dış bir etmenle tetiklenen sigortalı bunun neticesinde kalp krizi veya beyin kanaması gibi sebeplerle hayatını kaybedebilir. Bu durumda ölüm nedeninin panik atak olarak belirlenmesi mümkün olmayacaktır. Sigortacı, riskin öngörülebilir olmasını arzular, aksi halde sürdürülebilir bir sigortalılık ilişkisi sağlamak güçleşecek, riskin tahmin edilemeyen ölçüte gelmesi poliçenin uygulanmasında da sorunlara sebep olacaktır. Panik atak gibi rahatsızlıkların poliçe kapsamına alındığı hallerde fizyolojik neticesini göz ardı ettiğimiz birçok rahatsızlıktan bahsetmek mümkün olabileceği gibi ölçümlenebilir verilerin olmaması da objektif olarak hesaplanabilir olmayan poliçe bedelleri ve tazminatları doğurabilecektir.”
‘Panik atağa bağlı ritim bozukluğu’
Muğla Fethiye’de yaşayan ve deprem anında panik atak geçirdiği belirtilen 14 yaşındaki Afranur Günlü hayatını kaybetti. Yakınları, ablasıyla aynı odada kalan Afranur’un aniden uyanıp ayağa kalktığını, ardından tekrar yatağına uzandığını söyledi. Bunun üzerine sağlık ekiplerine haber verildi. Hastaneye kaldırılan Günlü kurtarılamadı. Muğla Valisi İdris Akbıyık “Bir evladımızı deprem esnasında kaybettik. Panik atağa bağlı kalp ritim bozukluğunun neden olduğu değerlendiriliyor. Kesin ölüm nedeni daha sonra açıklanacak” dedi.