23.10.2020 - 13:26 | Son Güncellenme:
DHA
Diyarbakır Yenişehir Kooperatifler Mahallesi’nde geçen çarşamba günü, Dicle Üniversitesi Matematik Bölümü’nden geçen yıl haziran ayında mezun olan Melek Aslan (24), erkek kardeşi Mustafa Aslan (21) tarafından silahla vurularak öldürüldü. Melek Aslan'ın cenazesi ailesi tarafından teslim alınarak, toprağa verildi. Cinayet zanlısı Mustafa Aslan da tutuklandı.
AZMETTİRİCİ ESKİ SEVGİLİ, MELEK'E KABUSU YAŞATMIŞ
Mustafa Aslan'ın savcılıkta verdiği ifadesi ise, ablasının evlilik hazırlığı yaparken yaşadığı şiddet olayları üzerine ilişkisini bitirip, uzaklaştırma ve koruma kararı aldırdığı eski sevgilisi Orhan Vatansever'in cinayetin azmettiricisi olduğunu ortaya çıkardı. Melek Aslan'ın kardeşi tarafından öldürülmeden 36 gün önce polise yaptığı şikayet ise, eski sevgilinin genç kıza 11 ve 15 Eylül günleri arasında yaşattığı kabus dolu 4 günü, gözler önüne serdi.
DHA, Melek Aslan'ın 15 Eylül günü, Diyarbakır Yenişehir Emniyet Müdürlüğü’nde verdiği ifadesine ulaştı. Melek'in yaşadığı kabusu tek tek anlattığı ifadesi ise söyle;
“Orhan Vatansever’le 1 yıl önce ortak arkadaş aracılığıyla tanıştım. Kendisiyle sevgili olduk. İlk zamanlar her şey normal gidiyordu. Geçtiğimiz haziran ayında mezun olunca, Orhan, telefonla arayarak beni ailesiyle yaşadığı Sakarya’ya davet etti. Ben de gittim. Ailemin haberi olmadı. Kız yurduna yerleştim. Aynı zamanda bir dersaneye yazıldım, KPSS’ye hazırlanmaya başladım. Orhan, Almanya’da kasap olduğu için bu ülkeye gidecekti. Beni de götürmek istedi. Ancak ben gitmedim. WhatsApp üzerinden görüşme yapıyorduk. Orhan’la otururken telefonum çaldı. Arayan bir erkek arkadaşımdı. Şüphelendi, kıskançlık yaptı. Telefonu açmamamı söyledi. Tartıştık. Ben de kendisinden ayrıldım. Diyarbakır’a gideceğimi söyledim. Ancak beni tehdit etmeye başladı. Korktuğum için 3 ay Sakarya’da kalmak zorunda kaldım. Davranışları abartılı olunca Sakarya’da polise şikayette bulundum. Orhan’dan kurtulamayacağımı anlayınca sosyal medya hesaplarımı kapattım. Sonra da otobüsle Diyarbakır’a döndüm. Aparta yerleştim. Orhan bu süreçte benimle irtibat kuramadığı için annemi, babamı, kardeşlerimi rahatsız etmeye başlamış. Sonra ailem bana tepki gösterdi. Şu an ise ailemden kimseyle görüşmüyorum. Orhan’ın kendilerine ne söylediğini bilmiyorum."
OTELDE TUZAĞA DÜŞÜRMÜŞ
Genç kızın, iki ay önce bir otelden arandığını belirterek, "Çekiliş kazandığımı söylediler. Otele gittiğimde Orhan’ın orada olduğunu gördüm. Yanında ortak arkadaşlarımız vardı. Kendisiyle burada biraz görüştüm. 4 gün sonra kendisiyle başka bir kafede oturduk. Çıkışta tekrar aynı konulardan tartışmaya başladık. Bana hakaretlerde bulundu ve darbetmeye başladı. Karakola giderek, şikayetçi oldum. 2 ay süreyle uzaklaştırma kararı verildi" dediği öğrenildi.
'CEZA ALIRSA BANA ZARAR VERİR DİYE KORKTUM'
Avukatıyla konuştuğunda bu olaydan dolayı Orhan’ın ceza alabileceğini söylendiğini anlatan Melek Aslan, "Ben de ceza alırsa bana daha çok zarar verir korkusuyla karakola tekrar giderek, şikayetimden vazgeçtim. Ancak uzaklaştırma tedbir kararı devam etti. Bunun üzerine Orhan serbest bırakıldı. Sonrasında ortak arkadaşlarımdan Almanya’ya gittiğini öğrendim. Bir iki hafta sonra Orhan tekrar Diyarbakır’a geldi. 11 Eyül 2020 günü sabah 08.00 da kaldığım kız apartından çıkarak yakında bulunan bir kafeye geçtim. Birden karşıma Orhan çıktı, yanıma oturdu. Niye geldiğini sorduğumda, ‘Senle hesap görmeye geldim’ dedi. Olay çıkmasın diye ve korktuğum için yanında 2 saat oturdum. Kaldığım aparta geçmek için çıkarken, sosyal medya hesaplarımdaki engelleri kaldırmamı istedi. Ben de kaldırdım. WhatsApp üzerinden konuşmak, görüşmek istediğini bildirdi. Eğer görüşmezsem başka kişilerin zarar göreceğini, aileme zarar vereceğini söyledi. Kendisine kesinlikle görüşmek istemediğimi söyleyerek, engelledim. 12 Eylül günü öğle saatlerinde Orhan bana ulaşamayınca kaldığım aparta gelerek, benimle görüşmek istediğini söylemiş. Burada bulunan kahvehanede oturarak, beni beklemeye başlamış. Akşam saatlerinde aparttan çıkan bir kadını ben sanıp, takip etmiş. Bunların hepsini arkadaşlarımdan öğrendim. Aynı gün eşyalarımı toplayarak Mardin’e gittim. Orhan tekrar aparta gelmiş, beni sormuş. Nereye gittiğim konusunda bilgi almaya çalışmış. Ailemi ve arkadaşlarımı rahatsız etmeye başlamış. Ben de Mardin’de emniyete giderek, tekrar şikayette bulundum. 15 Eylül günü Mardin’den Diyarbakır’a döndüm" diyerek ifadesini sürdürmüş.
'3 KİMLİK KULLANIR, KİRALIK ARAÇLARLA DOLAŞIRDI'
Melek ifadesinin devamında ise şunları söylemiş:
"Orhan'ın vücudunda kesikler olduğunu gördüm. Kollarında ve boyun kısmında bıçak izleri vardı. Bunları kendisinin yaptığını söylüyordu. Ulaşımlarını da araç kiralayarak gerçekleştiriyordu. Kendisinin arabası yoktu, araç kiralardı. Orhan bana telefonumdan sosyal medya hesaplarımdan tehdit, hakaret ve şantaj amaçlı mesajlar atıyor."
Orhan Vatansever'in Alman ve Bulgar vatandaşlıkları da bulunduğunu bildiren Melek Aslan, "Alman kimliğindeki adı Orlin Minchev’di. Bulgar kimliğindeki adını bilmiyorum. Koruyucu tedbir kararının kaldığım apart adresinde uygulanmasını talep ediyorum. Orhan Vatansever’den şikayetçiyim” ifadelerini kullandı.
ESKİ SEVGİLİ ARANIYOR
Türk vatandaşlığının yanı sıra Alman ve Bulgar vatandaşlıkları da bulunduğu bildirilen eski sevgili Orhan Vatansever hakkında arama kararı çıkarıldı. Eski sevgili, her yerde aranıyor.
ÜNİVERSİTE ARKADAŞI KONUŞTU
Öte yandan eski sevgilisinin azmettirmesiyle kardeşi Mustafa Aslan tarafından öldürülen Melek Aslan'ın üniversiteden arkadaşı B.A., Demirören Haber Ajansı'na (DHA) konuştu. B.A., Melek'in, kendisini öldüren kardeşi Mustafa'yı çok sevdiğini belirterek, "Melek, kardeşini çok seviyordu. Yere göğe sığdıramıyordu. Hep ondan söz ederdi. Hatta İzmir'e ya da Muğla'ya yerleştikten sonra Mustafa'yı da yanına alınacağını söylemişti. O kardeşi öldürdü onu" dedi.
4 yıl boyunca Melek ile aynı yurtta kaldığını anlatan B.A., "Odalarımız bitişikti. Akşamları beraber merdivenlerde sohbet ederdik. Kantinde beraber yemek yerdik. Gündüz ikimiz de okuldaydık ama her akşam buluşurduk. Melek, çağdaş ve özgürdü. Bazen yurtta kızlar da derdi; çok iyi ailesi var herhalde. Ama ailesinin bu kadar tutucu olduğunu anlatmazdı Melek. Üstü kapalı bir şekilde bir şeyler anlatırdı o kadar" dedi.
'SEVGİLİSİNDEN KURTULMAYA ÇALIŞIYORDU'
B.A., Melek'in eski sevgilisinden kurtulmaya çalıştığını ifade ederek, "Ben uzun zamandır hayatında olduğunu biliyorum bu adamın. Melek onun korkusundan sosyal medya hesaplarını hiç kullanmıyordu. Sürekli numara değiştiriyordu. 2-3 ayda bir 'Ben Melek bu benim yeni numaram' diye mesaj gelirdi. Son numarasını bilmiyorum. Ondan kurtulmaya çalışıyordu artık. Korkuyordu. Her ayrıldığında ‘Diyarbakır'a gelirim seni öldürürüm, ya da seni rezil ederim’ diyordu. Çünkü Melek'in arkadaşlarını tanıyordu. Korkuyordu ondan aslında, korktuğu için ayrılamıyordu. Yoksa son zamanlarda bir sevgi ve saygı kalmamıştı. En son öldürülmeden 4 gün önce karşılaştık, benim çok acelem vardı. Bir gün bir yerde oturup bir çay içmek için sözleştik. Bana 'Nasılsın, nasıl gidiyor, mezun oldun mu?' diye sorular sordu. Güldük. Daha mezun olamadığım için şakalaşmıştı benimle" dedi.
'MATEMATİK DERSİ VERİYOR, OYUNCULUK ÖĞRENİYORDU'
Melek'in çok aktif olduğunu anlatan B.A. "Bir gün görüşmek üzere sözleşip, ayrıldık. Zaten 4 gün sonra öldürüldü. Öğrencilere özel matematik dersi veriyordu. Onun dışında oyunculuk dersi alıyordu. Bir yandan da dans kurslarına gidiyordu. Çok aktifti" diye konuştu.
'BİR ADAM SİLAH SIKIYORDU, NEREYE OLDUĞUNA BAKMADAN KAÇTIM'
Olay günü kendisinin de Sanat Sokağı'nda oturduğunu ve silah seslerini duyduğunu anlatan B.A., öldürülen kişinin Melek olduğunu daha sonra öğrendiğini söyledi. B.A., şöyle konuştu:
"O sırada kafeteryada oturuyordum. Bir adamı gördüm, silah sıkmaya başladı. Nereye sıktığına bakmadan kaçtım. Ondan sonra çığlık, kıyamet, ‘Bir kadın öldürüldü’ diye bağırıyorlardı. Kadın cinayetlerinden çok etkilenen birisiyim. Melek olduğunu bilmeden oturdum, ağladım. Akşam oldu, hala durup durup ağlıyorum. Burnumun dibinde bir kadın öldürüldü ve ben saklandım hiçbir şey yapamadım. Gece sosyal medyaya girdim Melek'in fotoğrafını gördüm, daha kötü oldum. Benim arkadaşım 100 metre ilerimde öldürüldü ve ben bilseydim Melek olduğunu en azından son nefesinde elini tutardım. Melek kitap okuyormuş. Vurulmadan önce Melek olduğunu öğrendikten sonra üzüldüm. Melek kardeşini çok seviyordu. Yere göğe sığdıramıyordu. Hep anlatıyordu. Hatta İzmir'e ya da Muğla'ya yerleştikten sonra Mustafa'yı da yanına alınacağını söylemişti."
'BİTMEK BİLMEYEN BİR ENERJİSİ VARDI'
B.A., Melek'in matematik öğretmeni mezunu olmasına rağmen bu mesleği yapmak istemediğini belirterek, "Matematik öğretmenliğini okudu ama matematik öğretmenliği yapmak istemiyordu. Çok sıkıcı geliyordu ona. Çünkü Melek'in bitmek bilmeyen bir enerjisi vardı. Dans kursuna gidiyordu. İlerde dans öğretmeni olacağım diyordu. Açılışlarda ya da doğum günlerinde palyaçoluk yapıyordu. Eğlenmek için yapıyordu onu. Çok hayali vardı. Oyuncu olmayı çok istiyordu mesela ama olmadı" diye konuştu.