03.12.2020 - 16:32 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Türkiye'nin ürettiği silahlı insansız hava araçlarının (SİHA) Suriye'deki başarılarından sonra Dağlık Karabağ savaşında da Ermenistan'ı sahadan silmesinin dünya çapındaki yankıları sürüyor.
Bayraktar TB2'ler Ermenistan'ın kullandığı Rus Pantsir hava savunma sistemlerini Dağlık Karabağ'da yok etti. Amerikan Washington Post gazetesinin 'Türkiye'nin sınır dışındaki askeri eylemleri, kendi ürettiği silahlı insansız hava araçlarından güç alıyor' başlıklı haberinin ardından Avrupa'dan da övgüler yükseldi.
Geçen hafta Türkiye'den beş adet silahlı insansız hava aracı (SİHA) Bayraktar TB2 daha satın alacağını resmen ilan eden Ukrayna ise, tatbikatlarında Türk yapımı droneları test ediyor.
Daha önce de Türkiye'den altı adet Bayraktar TB2 alan Ukrayna'nın Türk SİHA'larını nerede ve nasıl kullanacağına dair ilk işaretler de veriliyor.
Ukrayna Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Ruslan Homçak, Bayraktar TB2'leri Donbass bölgesindeki Rus ayrılıkçılara karşı sahaya sürebileceklerinin sinyalini verdi.
Ancak asıl sürpriz, Kırım. Yerel medya, yine General Homçak'a dayandırdığı haberinde yavaş yavaş bir drone sürüsüne kavuşan Ukrayna ordusunun Bayraktar TB2'yi ilk kez doğrudan Rusya'ya karşı kullanabileceğini yazdı.
Haberlere göre, yeni alınan Bayraktar TB2'ler Karadeniz ve Azov Denizi üzerinde uçarak 2014 yılında Rusya'nın işgal ve ilhak ettiği Kırım'ı gözetleyecek.
300 kilometre kadar uçabilen droneların Ukrayna'daki Rus hedeflerini belirleyeceğini aktaran yerel medya, Genelkurmay Başkanı Homçak'ın söz konusu açıklamayı Shiroky Lan eğitim alanındaki tatbikat sırasında yaptı.
Ukrayna medyası Kırım'daki Rus hedeflerinin izlenmesinın yanı sıra Bayraktar TB2'lerin kullanımıyla Donbas'taki tablonun değişebileceğini yazıyor.
Haberlere göre, Dağlık Karabağ savaşının kaderini değiştiren ve neredeyse hiç düşürülemeyen SİHA'lar Donbas'ta Ruslar karşısında ciddi bir test verecek.
Ukrayna ve Rusya, son olarak 2018 yılında Kerç Boğazı'nda karşı karşıya geldi. Boğazı geçmeye çalışan Ukrayna ordusuna ait iki küçük tekneye Rus donanması el koydu ve Ukraynalı askerler gözaltına alındı.
Ayrıca karasularını ihlal etmekle suçladığı Ukrayna'nın Azov denizine erişimini engellemek isteyen Rusya, Kerç Boğazı'nın girişine bir tanker yerleştirdi, savaş uçaklarını bölgede uçurdu.
Ukrayna ordusu alarma geçirilirken Rusya da Kiev yönetimine gözdağı için Kırım'a S-400 füze savunma sistemi yerleştirmişti.
Avrupa Konseyi Dış İlişkiler (ECFR) kıdemli politika üyesi ve analisti Gustav Gressel ise, hafta başında Avrupa'nın Türk SİHA'larının Dağlık Karabağ'da yaptıklarından şüphesiz bir şekilde ders alması gerektiğini söyledi. 'Türk SİHA'larının başarısı Avrupa'yı endişelendirmeli' diyerek AB ülkelerini uyaran Gressel, Dağlık Karabağ savaşının yalnızca 44 günde sona erdiğini hatırlattı: "Ermenistan binlerce askerini kaybetti, hakeza tank ve zırhlı araçlarını da. Azerbaycan ordusunun zaferinde Türk droneları kilit rol oynadı.
Türkiye'de geride kalan 10 yılda drone teknolojisini çarpıcı bir şekilde geliştirdi, ABD'nin bazı sınırlamaları ve ambargolarına rağmen. Bu sınırlamalar Türkiye'yi kendi teknolojisini üretmeye yöneltti.
Bayraktar TB2 ve Anka-S droneları daha önce Suriye ve Libya'da başarılı sınavlar verdi, Dağlık Karabağ savaşı ise Avrupa'nın kendini savunması için öğrenmesi gereken derslerle doluydu.
Bunlardan ilki, strateji ve politikanın önemi. Ermenistan bu yaz Rusya'dan satın aldığı sekiz Su-30 savaş uçağını Moskova izin vermediği için kullananamadı bile. Buna karşın Azerbaycan'daki üste birçok Türk F-16'sı bekledi, Bayraktar TB2'ler ise gökyüzündeydi.
İkinci ders bilgisayar ve networklerin önemi. Tıpkı Suriye ve Libya'da olduğu gibi, Rus hava savunma sistemleri SİHA'lar karşısında hezimete uğradı.
Ermenistan'ın elindeki 1980'lerden kalma sistemler küçük ve yavaş droneları yakalayamadı. Azerbaycan'ın Bayraktar TB2'leri ve İsrail'den satın aldığı dronelar neredeyse hiçbir engelle karşılaşmadan Dağlık Karabağ semalarında uçtu.
Bu nedenle, gelecekte savaşma ihtimali olan ordular arasında - yalnızca ABD, Çin, Rusya değil, Türkiye, İsrail ve Güney Afrika gibi bölgesel güçler - bu deneyim kesinlikle yapay zeka ve otonom ölümcül silah sistemleri konusunda daha fazla araştırmaya teşvik edecektir.
Üçüncü ders, düşmanın gücü 'çevresinde' savaş. Dağlık Karabağ'daki çatışmalardan önce Ermenistan ordusu taktik olarak daha iyi görünüyordu. Daha iyi ve motive olmuş askerlere sahiptiler ancak SİHA'lar devreye girince her şey değişti.
SİHA'lar Ermenistan birliklerinin mevzilerini belirledi, topçu atışlarıyla imha edildiler. Dronelar ayrıca hava savunma sistemlerini imha etti, Ermenistan ordusunun kullanacağı köprü ve yolları havaya uçurdu.
Ermenistan sarp araziye sahip bölgeyi kolayca savunabileceğini düşünüyordu, bağlantı noktaları olan yollar kesilince cepheye sevkiyat yapılamadı. Şuşa'da binlerce askerin ölümüyle sonuçlanan muharebe Erivan'a ateşkesten başka seçenek bırakmadı.
Batılı ülkeler şimdiye kadar daha çok drone savaşlarının teknik tarafına odaklandı ancak Dağlık Karabağ'da bu açı daha az heyecan vericiydi. Asıl heyecan verici taraf, Azerilerin SİHA'ları taktiksel kullanımıydı.
Geleneksel muharebe operasyonlarına droneları yerleştirmeleri etkileyiciydi. Bu entelektüel yaratacılık, Azerbaycan'ın savaşma tarzını geliştiren ve zaferi getiren Türk askeri danışmanlara ayrılmalı.
Avrupa Dağlık Karabağ savaşında çıkan derslere dikkatli bir şekilde bakmalı. Soğuk Savaş'tan bu yana çoğu Avrupa ülkesi hava savunma sistemlerini aşama aşama ortadan kaldırdı.
Almanya ve Fransa dışında SİHA'ları yakalayabilecek hava savunma sistemine sahip hiçbir Avrupa ülkesi yok. Almanya ve Fransa'nın sahip oldukları da kısa menzilli.
Droneların devrede olduğu modern hareketli bir savaşta birçok Avrupa ordusu Ermenistan'dan daha sefil bir duruma düşebilir. Bu onları düşündürmeli ve endişelendirmeli."