18.10.2021 - 13:53 | Son Güncellenme:
Dünya genelinde asırlar boyunca en yaygın yönetim biçimi krallıktı. Atina, Venedik, İsviçre gibi birkaç örnek dışında hakim olan bu yönetim sisteminde kral veya imparatorun yaşadığı, devletin yönettiği merkez büyük öneme sahipti. Bu saraylar Antik Mısır'dan günümüze o yöneticinin de gücünü gösteren önemli bir sembol oldu. İşte dünyanın dört bir yanında bu gücü gösteren sembol yapılar ve ilginç hikâyeleri.
Paris'in güneybatısında bulunan Versailles Sarayı, 14. Louis döneminde bugünlü halini aldı. Paris'e 20 kilometre uzaklıktaki Versailles, Aşk Sarayı olarak da anılır. Fransız Devrimi öncesi Kral 16. Louis ve eşi Marie Antoinette'in iktidardan devrildiği saray çok sayıda skandalın da yaşandığı yer olarak bilinir.
Sarayın devasa büyüklükteki bahçesinde bulunan Grand Trianon ve Petit Trianon sarayları Kral ve Kraliçelerin yasak aşklarıyla çalkalanıyordu. Kraliçe Marie Antoinette'in bu sarayda İsveçli genç sevgilisiyle burada bir yasak aşk yaşamıştı. Günümüzde müze olarak kullanılan Versailles Sarayı, dünyanın en çok turist çeken yapılarından birisidir.
Hindistan'ın güneyinde bulunan Mysore kentinde inşa edilen saray, Amba Villas olarak da anılmaktadır.
Saraylar kenti olarak anılan Mysore'de bulunan bu yapı, Hindistan'ın Tac Mahal'den sonra en çok ziyaret edilen tarihi yerlerinden biridir. İnşaatına 1897'de başlanan saray 1912'de kullanılmaya başlanmıştır. Wadiyar Hanedanı'nın yaşadığı Mysore Sarayı, Hint mimarisinin en güzel örneklerinden biri sayılır
Viyana'da bulunan Schönbrunn Sarayı, Habsburg Hanedanı'na ev sahipliği yapmaktaydı. 1441 odanın bulunduğu Schönbrunn Sarayı, 1696 ile 1712 yılları arasında inşa edilmişti.
İmparator 1. Leopold döneminde inşa edilen saray, dünyanın en eski hayvanat bahçesine de sahip. Schönbrunn'un hemen karşısında da altmış metre yükseklikteki tepede yazlık köşk Gloriette bulunmakta.
Yüzlerce yıl Çin'in yönetildiği bu devasa yapıya girmek neredeyse imkansızdı. Saray günümüzde Pekin'in en turistik noktalarından biri.
Geniş bir alana yayılan Yasak Şehir'de Çin tarihine dair pek çok ayrıntı ve esere rastlamak mümkün. 80 bina ve 720 bin metrekarelik bir alana yayılmış durumda olan Yasak Şehir, Çin mimarisinin en güzel örnekleri arasında yer alır.
İngiliz Kraliyet Ailesi'ne ev sahipliği yapan Buckingham Sarayı, Londra'nın merkezinde yer alır. 1703 yılında açılan saray, 77 bin metrekarelik bir büyüklüğe sahip.
775 odanın bulunduğu Buckingham Sarayı, Ağustos ve Eylül aylarının yanı sıra özel günlerde de ziyarete açılmaktadır. Ancak halihazırda kraliyet ailesinin yaşadığı Buckingham Sarayı'nın tamamı ziyarete açık değildir.
1842 yılında kral 2. Ferdinand tarafından yaptırılan Pena Sarayı, Portekiz Kraliyet Ailesi'nin ikamet ettiği yer konumundaydı.
Saray, daha önce Lizbon'da meydana gelen depremler nedeniyle yıkılan bir manastırın üzerine inşa edildi. günümüzde burasının gizli toplantılar için kullanıldığı da iddia ediliyor.
Loir-et-Cher bölgesinde bulunan Chambord Şatosu, Fransız Rönesansı'nın en önemli mimari simgelerinden biridir.
Fransızların en önemli krallarından biri olan 1. François döneminde inşa edilen şato, 2016'da meydana gelen bir sel felaketinde hasar gördü. Chambord günümüzde milyonlarca turiste ev sahipliği yapmakta.
Tarihin en görkemli saraylarından birisi olan Elhamra Sarayı, İspanya'nın güneyindeki Granada kentinde bulunuyor. Emeviler döneminde yüzyıllarca başkentlik yapan Granada, UNESCO Dünya Mirası listesinde yer almaktadır.
İlk olarak 9. yüzyılda Roma döneminde kalan bir kalenin surları üzerine daha küçük bir yapı olarak inşa edilen Elhamra, 1333'te günümüzdeki halini kazandı. Saray, bugün Granada'nın en çok turist çeken yeridir.
Rus Çarlığı'nın tüm görkemini yansıtan bu kışlık saray, yıllarca dünya siyasetinde çok önemli bir rol oynadı. Devrimlere de tanıklık eden saray büyüklüğüyle de dikkat çekiyor.
Günümüzde müze olarak kullanılan Hermitage, başta Monet, Van Gogh olmak üzere pek çok ressamın eserine ev sahipliği yapmakta.