12.02.2025 - 17:51 | Son Güncellenme:
Çocukların iç sesi, yaşadıkları, hissettikleri ve çevrelerinden gelen tepkiler sayesinde şekillenir. Negatif yönde ilerleyen iç sesler zamanla çocukların özgüvenini ve sosyal ilişkilerini etkileyebiliyor. Geleceğe ışık tutan iç seslerin bu noktadaki önemi büyük.
Uzmanlara göre çocukların olumsuz iç sese sahip olmalarının ardında genellikle ebeveyn veya öğretmenlerin etkisi var. Farkında olmadan söylenen sözler, çocukların bilincinde farklı yankılar uyandırabiliyor. "Anlamıyor musun?" gibi bir soru sıklıkla söylendiğinde, çocuklar kendini yetersiz hissetmeye başlıyor.
Ebeveynler ve öğretmenler eleştiri, yargı ve beklentilerini çocukların istekleri üzerine yükleyen bir dil kullandığında olumsuz iç sesler gelişiyor. Peki, çocuklar nasıl olumlu iç sese sahip olabilir?
Çocukların gelecekteki benliklerine daha iyi bir taraftan yaklaşabilmesi için öncelikle ailenin tutumu çok önemlidir. Aileler, çocuklarının yaptıklarını takdir ve motive ederek ilerlemelidir. Eğitimciler ise çocukların duygusal ihtiyaçlarını da anlayarak iyi bir yol haritası oluşturmalıdır.
Çocukların "Ben hiçbir şey başaramam" şeklindeki iç seslerini ortadan kaldırmak için daha anlayışlı bir taraftan yaklaşmak gerekir. "Bu sefer zorlandın ancak yapabileceğine inancım sonsuz" gibi bir karşılık verilmesi olumlu iç ses geliştirmelerine yardımcı olur.
Uzmanlar, sosyal medyanın risklerini göz önünde bulundurarak çocukların iç seslerine bir çeşit saldırıda bulunduğunu vurguluyor. Sosyal medyada karşılaştıkları fotoğraflar, videolar ve daha pek çok detay kıyaslamaya, özgüven eksikliklerine yol açıyor. Ebeveynlerin bu durumun takibini aktif bir şekilde yapabilmesi ve çocuklarının yetersizlik üzerine geliştirdiği iç sesleri olumlu yöne çevirmek için katkıda bulunması gerekiyor.