21.01.2022 - 07:01 | Son Güncellenme:
Ozan Ömer Kadüker - Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) bağlı ilk ve ortaöğretim kurumlarında, 6 Eylül’den itibaren tüm kademelerde tam zamanlı yüz yüze eğitim başladı, 12-22 Kasım 2021 tarihlerindeki ara tatil dışında eğitim kesintisiz sürdü. Bugün yaklaşık 18 milyon öğrenci ve 1 milyon öğretmen için tatil zili çalacak ve 2021-2022 eğitim öğretim yılının ilk dönemi tamamlanacak. İkinci dönem ise 7 Şubat’ta başlayacak. İki hafta sürecek tatile çıkmadan önce öğrenciler bugün karnelerini de alacaklar. Notları iyi olanlar tatile keyifli girecek ancak içlerinde düşük notları olduğu için mutsuz olanlar da bulunacak. Peki, dersleri iyi olanlar tüm tatili dinlenerek mi geçirecekler ya da kötü olanlar sadece ders mi çalışacaklar? İyi karnenin ödülü ne olmalı, karnesi kötü olana nasıl yaklaşmalı? Bu soruları uzmanlara yönelttik:
‘Öğrenciyi suçlamayın’
Karnesinde düşük notu olan öğrencilerin suçlanmaması gerektiğini belirten Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Firdevs Güneş, “Öğrencinin karnesindeki düşük not, o dersi iyi anlamadığını ve gerekli başarıyı gösteremediğini açıklar. Öğrenciyi suçlamak yerine dil ve zihinsel becerileri gözden geçirmeli. Öğrencinin öğrenme eksikliklerini saptamaya çalışmalı, bunları giderici çalışmalara ağırlık vermeli. Öğrencinin dil ve zihinsel becerilerini, anlamasını ve öğrenmesini geliştirerek akademik başarısına katkı sağlanmalı” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, öğrencilere ödev verilmemesi yönünde tavsiyede bulunmuş olsa da bunun tatili tamamen boş geçirmek anlamına gelmediğini kaydeden Güneş, “Öğrenciler, tatilde bir taraftan dinlenmeli, bir taraftan da düşünme, anlama, araştırma, problem çözme, karar verme gibi becerilerini geliştirmek için kitap okumalı. Çünkü okuyan ve öğrenen beyin, mutlu beyindir. Tatil bile olsa okuma ve yazma etkinliği sürdürülmeli. İlkokul öğrencilerinin okuma yazmayı unutmamaları için bu zorunlu olmakta” diye konuştu.
‘Okumaya ağırlık verilmeli’
Prof. Dr. Firdevs Güneş, tatili verimli geçirmek isteyen aile ve öğrencilere şu önerilerde bulundu:
Maske dil becerilerinin gelişimini sınırlandırmakta. Bu nedenle her gün okumaya bir saat süre ayrılmalı.
Sesli okuma kelimeleri doğru söylemeye ve konuşma becerilerine yardım eder. Bu nedenle sesli okumaya ağırlık verilmeli.
Yazma etkinlikleri zihindeki bilgileri düzenlemeye yardım eder. O yüzden günlük olayları, hayallerini, duygularını, bilmece kitabı, tekerleme kitabı, öğrendiği yeni bilgileri ya da kelimeleri yazabilir. İlkokuldakilerin elle ve kurşun kalemle yazması önemlidir.
Öğrencilerin düzeyine göre konuşma becerilerini geliştirmek için bilmeceler, bulmacalar, kelime oyunları, tekerlemeler, yarışmalar, atasözleri, masal anlatma vb. yararlanılabilir.
Zihinsel, matematik becerilerine önem verilmeli. Çocuğun eğlenerek öğrenmesini sağlayan eğitici oyunlar oynanmalı.
Ödül, motivasyonu artırır
Karnesi iyi gelen öğrenciye hediye verilip verilmemesi konusunda aileler kararsız. Maddi durumu yeterli olmayan aileler ise çocuğuna hediye alamayacağı için onların başarısını ödüllendiremeyeceği kaygısı yaşıyor. Başarının takdiri için maddi ödüle gerek olmadığını kaydeden Uğur Okulları PDR ve Ar-Ge’den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Barış Sezgin “Çocukların ilgi alanlarına göre maddi değeri çok yüksek olmayan hediyeler alınabilir. Hatta çocuğun başarısının takdiri maddi bir ödül olmak zorunda değil. Birlikte iyi vakit geçiriyor olmak bile önemli bir ödüldür. Öğrencinin kendi başarısının farkında olması, sorumluluklarını yerine getirmesi, bilgi sahibi olması bireyin içsel ödüllendirmesi açısından çok önemlidir ve ikinci dönem için motivasyonunu artıracaktır” diyor.
Sınav hazırlığına devam
Liselere ve üniversitelere giriş sınavlarına hazırlanan 8 ve 12. sınıf öğrencileri için sömestir, tatilden çok eksiklerini kapatma dönemi demek. Okul dönemindeki ders saatleriyle benzer şekilde çalışmayan her öğrencinin çalışan diğer öğrencilerin gerisinde kalacağına dikkat çeken Oğuzkaan Koleji Eğitim Koordinatörü Hatice Yılmaz, bu öğrencilerin birinci dönemdeki derslerden eksiklerini tespit edip konu tekrarları yapmalarını öneriyor. Yüksek başarı hedefi olan bir öğrenicinin günde 9 saatlik bir çalışmada zorlanmaması gerektiğini kaydeden Yılmaz, LGS öğrencilerinin 80 dakika, YKS öğrencilerinin ise 3 saat boyunca test çözme dayanıklılığına erişmesinin başarı için çok önemli olduğunu vurguluyor.