EgeModern Ege köylerinin mimarı

Modern Ege köylerinin mimarı

16.02.2025 - 00:31 | Son Güncellenme:

Tanyer Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Münir Tanyer, geçmiş ve geleceği buluşturan doğa dostu projeleri TanUrla’nın ardından Gölcük-Gödence Köyü’nde bu yıl iki yeni yatırıma imza atacaklarını söyledi.

Modern Ege köylerinin mimarı

Aslı Öktener / Fatih Tanfer- Bugün Urla Bademler’de ‘sürdürülebilirlik’ teması esas alınarak hayata geçirdiğiniz TanUrla projenizde buluştuk. Ülkemizde sürdürülebilir yani doğa dostu konut sözü çok sık kullanmaya başlandı. Sizce bu konutların hepsi gerçekten doğa dostu mu?

Haberin Devamı

Maalesef değil. Öncelikle bir konutun sürdürülebilir olması için evvela çevreye zarar vermemesi gerekiyor. Bu ne demek? Mesela mimarımız Nevzat Sayın hocamızın 250 bin metrekarelik alanda tasarladığı TanUrla projemizdeki tüm konutlarımız güneş ışığından faydalanacak şekilde konumlandırıldı. 276 adet bahçeli evimiz; doğal yapı bozulmadan araziye uyumlu inşa ediliyor. Ayrıca binaların çatısı, güneş enerjisi panellerinin yükünü taşıyacak biçimde yapıldı. Normal bir evden daha fazla demir ve beton var. Ev sahipleri bu panelleri işlevsel hale getirdiklerinde evin tüm elektrik ihtiyacını karşılayabiliyor.

Sonra kuraklık etkilerini hesaba katarak peyzaj düzenlemesinde suya çok ihtiyaç duymayan bitkiler kullandık. Üç adaya da 500’er tonluk yağmur suyu depoları yapıyoruz. Bunun dışında; güneş enerji panellerinden elde ettiğimiz enerjiyle DS dediğimiz hızlı şarj eden araç şarj istasyonları kuracağız.

Haberin Devamı

Aracını buraya bırakan sakinlerimiz ayrıca projemiz içinde 20 bin metrekarelik alanda yer alan; kafe, restoranlar, müzik dileyeceğiniz mekanlar, paylaşımlı ofisler, organik dükkanlar, marketler, petshop ve spor merkezi gibi sosyal donatılarımızda zaman geçirebilecek. Özetle konuttan çok, gerçek bir yaşam alanı oluşturmaya çalıştık.

Öte yandan her ev için bir otopark yer ayırdık. Ticari alanımızın altı boydan boya otopark olacak. Maalesef bugün İzmir’in her yeri bu sıkıntıdan dolayı açık otoparka döndü. Metrolar yapılıyor ama bir de yakınına otopark yapılsa! Bana göre belediyelerin öncelikle bu sorunu çözmesi gerekli. Az kaldı İstanbul gibi olacağız.

Sürdürülebilir bir konut aslında çok da ucuza mal olmuyor değil mi? Neden böyle bir projeyi tercih ettiniz?

Çünkü tarzımız bu. TanUrla bizim 8’inci projemiz. Daha öncekiler Narlıdere’deydi. Hemen hemen hepsinde aileden bir kişi oturuyor. Oysa müteahhit arkadaşlarımızın çoğu yaptığı projede oturmaz. Bitsin burada da oturmayı düşünüyoruz. Kendimiz oturacağımız zaman nasıl olmasını istiyorsak konutlarımızı o özelliklerde yapmaya çalışıyoruz. Öyle olunca da birçok şey güvenli ve kaliteli oluyor zaten. Bu nedenle bizden ev alanlar hep çok kazanmıştır. Ancak maalesef enflasyon nedeniyle biz aynı durumda değiliz. 

Haberin Devamı

2025 yılı Tanyer Yapı için nasıl geçiyor? 

Aslında bu krizi; zemin ve taahhüt işlerinden kazandıklarımızla kompanse ettik diyebiliriz. Bu bakımdan iyi ki, böyle bir alana yatırım yapmışız diyebilirim. 2023-2024 yılı konut yap-sat alanında çok zayıf geçti. Enflasyon maalesef her şeyi alt üst edercesine yükseldi ve tüm piyasa algıları hızla değişti. Faizler yükseldi, finansa ulaşım güçleşti. Reel sektör büyük zarar gördü. Çünkü biz beyaz ve mavi yakalı pek çok personel çalıştırıyoruz. Her ay ciddi bir maaş ve SGK ödememiz var. Girdi maliyetlerimiz de çok yüksek. Üstüne bir de biliyorsunuz bankalar piyasaya kredi verme limitlerini kendi öz sermayeleriyle yüzde 2 ile sınırlandırdılar. Mesela bir devlet bankasının bu limiti ayın ilk haftası doldu. Senin istediğin kadar limitin olsun. Bu anlamda büyük sıkıntılar çektik. Ancak bir yandan da ülkemizde emekli çiftler var. Evleri, arabaları bankada da 1-1.5 milyon birikmişleri varsa şu anda hepsi mutlular. Niye? Çünkü güzel bir faiz alıyorlar. O parayı da torunlarına veriyorlar. Torunlar da telefon alıyor. İşte bu da tüketimi tetikliyor. “Enflasyon düşmedi” diyoruz ya… Bu gereksiz faiz yüksekliğinden, iç tüketimin artmasından dolayı düşmüyor. Bir tek faiz politikasıyla her şeyi kontrol edemezsiniz. İnsanların bakış açısını değiştirecek, yapısal reformlar yapacak ve devlet kurumlarında tasarrufu teşvik edeceksiniz.

Haberin Devamı

Ayrıca bizim gibi üreten, katma değer yaratan, vergisini ödeyen, istreel sektör de desteklenmeli.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in politikalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Yıl sonu itibarıyla faiz 25’lere gerilerse biraz daha toparlanma olacaktır. Umarım 2025 Haziran’ından sonra piyasa daha iyi şartlara kavuşur. Biz de ülke olarak bu handikaptan çıkarız. Çünkü dinamiklerimiz çok iyi. Özel sektörümüz, yetişmiş insan gücümüz, genç beyinlerimiz var. Gerçi bazıları deneyimleri olmasa da çok yüksek ücretler istiyorlar o da ayrı… Nasılsa anne-babaları her şeyi karşılıyor; ev, arabaları altında. Yeni kuşaktaki bu yaklaşımı ülkemizin geleceği için bir tehlike olarak görüyorum.

Haberin Devamı

TanUrla’da kaç konut satıldı?

Konutların yüzde 40’ını sattık diyebilirim. Ancak kriz olmasaydı biz şimdiye satışları bitirmiş olurduk. Proje de daha hızlı ilerlerdi. Şu an inşaatlarımız planlamamıza uygun devam ediyor. Toplam üç adamız var.  Yıl sonuna kadar 2 adayı teslim etmeyi planlıyoruz. Geri kalan yüzde 35’ini de 2026 sonuna kadar tamamlayacağız.

Yeni yatırımlarınız olacak mı?

Evet, yine Urla’da hazırlığımız var. Zeytinyağı sıkma tesisleri, şaraphanelerin ve bağların olduğu yerlere yakın Gölcük-Gödence Köyü var. Bölgede biri 45, diğeri 38 konutluk iki projemiz olacak. Vadi içinde tam bir köy yaşamı sunacağız. Onları da yine Nevzat Sayın hocamız tasarladı. Her şey yolunda giderse bu yıl sonu başlamayı düşünüyoruz. 

Son 6 yıldır zemin alanında da önemli bir oyuncu oldunuz. Bu alanda verdiğiniz hizmetler neler? 

 İzmir’de Alsancak, Bornova, Bayraklı ve Karşıyaka ilçelerinde toplam 9 şantiyede birden çalışıyoruz. Ancak zemin işi her ne kadar makinayla yapılsa da her şey makine demek değil biliyorsunuz. Bir makinenin başında en az üç tane mühendis var. Çünkü çok kritik bir iş yapıyoruz.  Zemin mühendisliğine, kendi yaşadığımız zorluklar nedeniyle başladık. Tanyer Yapı olarak İzmir’de kentsel dönüşüm, endüstriyel tesisler, konut ve rezidansların altyapı ve zemin mühendisliği konularında hizmetler veriyoruz. Bu anlamda ciddi makine ve ekipman yatırımlarımız oldu. Forekazık makinelerimiz var 5 tane. Yalnızca 2024 yılında 8 milyon dolarlık yatırım yaptık. Son olarak, yüksek kulelerin zemin çalışmalarında kullanılan Zoom Lion markalı, 90 metreye inebilen diyafram makinesini de parkımıza ekledik. Hafriyattan zemin çalışmalarına kadar bütüncül hizmet veriyoruz. Biz de inşaat yaptığımız için firmaların beklenti ve taleplerini iyi biliyoruz. Her proje kendimize aitmiş gibi titizlikle çalışıyoruz, hızlı ve kaliteli sonuçlar elde ediyoruz. Bizimle çalışan şirketler yeni projelerinde de tekrar hizmet almak istiyor ve bize teşekkür ediyor. Bu da bizim için en büyük gurur ve motivasyon kaynağı oluyor.

Saatlerce iş makinelerini izlerim

Şirket olarak bu yıl 33’üncü yıl dönümünüzü kutluyorsunuz. Yılbaşı yemeğinizde “Bir hayalin peşinden koştuk” açıklamanız var.  O hayalinize ulaştınız mı? 

Emekli binbaşıyım. Ablam da inşaat mühendisidir. 33 yıl önce birlikte Tanyer Yapı’yı hayata geçirdik. Yaptığımız tüm  başarılı projelerimizle de hayalimizi gerçekleştirdik diyebiliriz. TanUrla bizim ustalık çağımıza denk geliyor. Geleceği gören projeler yaptığımızda bunu maalesef anlatmakta zorluk çektik. Mesela, ulaşım sıkıntısını görüp altında otopark olan konutlar yaptık. Ancak zamanla yatırımcılarımız haklı olduğumuzu anladı. O yüzden çok mutluyuz.

İşlerinizi artık çocuklarınıza devretme, gerçekten emekli olma planınız var mı?

Çok istiyorum. Ocak ayında 68 yaşına girdim. Ama askerliğin de verdiği disiplin var; kahve alışkanlığım yok. Evde de kalamıyorum bu sefer hanımla başlıyoruz çekişmelere. Makine ekipmanına karşı özel bir ilgim var. Mesela benim en büyük zevkim sahaya gideyim, bir de çay getirin bana, saatlerce o makinanın çalışmasını izleyebilirim. Bu sevgiden de zemin grubu doğdu zaten. 

Asker olmasaydınız, makine mühendisi olurdunuz belki…

Evet harp okuluna gitmeseydim, birinci tercihim makine mühendisliğiydi.

Antik Priene mimarisine sahip

Sizin bir hayal projeniz var mı? 

İnşaat öyle bir sektör ki, mimariyle, yapım, imalat kısmı iç içe olmalı. Biz bir mimar değiliz. Ancak mimarın hayaline, fikirlerimizle katkı koyuyoruz bir anlamda. Nevzat Bey de 1,5 yıl proje alanına gitti, geldi. TanUrla'nın nasıl olması gerektiği üzerine konuştuk, tartıştık. Bir anlamda demlendi proje üzerinde. Ege yaşamından ve Antik Priene Kenti'nden esintiler taşıyan bir mimariye sahip TanUrla öyle hayat buldu. Aslında bu proje bizim de hayalimizdi. 25 yıl imar planlarıyla uğraştık. Bugün İzmir’de en büyük sorunumuz da arsa teminindeki güçlüktür. Bir de alt yapı tabii. Hani az önce sordunuz ya Körfez’deki yapıları nasıl görüyorsunuz?

Güzel görüyorum, ama alt yapıları? Oraya gelen hizmet; elektrik, su, kanalizasyon ve otopark maalesef yeterli değil. Belediyeler bu sorunu acilen çözmeli.

Modern Ege köylerinin mimarı

İzmir'deki yapıların yüzde 60'ı sıkıntılı

İzmir’in yapı stokunu bizim için değerlendirir misiniz?

İzmir’de çok acil önlem alınması şart. Kentteki yapıların neredeyse yüzde 60’ı sıkıntılı. Daha doğrusu 1997 deprem yönetmeliği öncesine kadar yapılan binalar çok riskli. 97’den sonra beton içine konulan demir ve etrafındaki betonun dozu artırıldı. 99’da tekrar artırıldı. Ardından yapı denetim kontrolleri sıklaştırıldı. Fakat 2008’den sonra bu denetim şirketleri özele geçti. Yerinde bir karardı. Ondan sonraki konutlarda da risk yok bence.

Peki, Körfez’deki yüksek yapılaşmayı nasıl buluyorsunuz?

Usulüne uygun olduktan sonra her yere yapı yapılabilir. Ülkemiz betonarme ve statik açısından çok ileride. Hem hesap hem de uygulamasında dünyada da iddialıyız. Çanakkale Köprüsü, sonra Avrasya Tüneli birer efsanedir… Ancak çelik yapılarda o kadar değiliz.

Modern Ege köylerinin mimarı

Aile olmazsa iş olmaz, iş olmazsa da aile güzel olmaz

Oğlunuz ve kızınızla birlikte çalışmanın artı ve eksileri neler? Sonuçta farklı kuşaklardan geliyorsunuz… 

Beni kızdırdıkları nokta çok oluyor. (Gülüyor)

Ama konuşup, anlaşarak çözebiliyoruz. Tabii çağı yakalamak, onun avantajlarından yararlanmak harika. Onlar da sonuçta yeni kuşak ve şirketimize de teknolojik anlamda kattıkları yenilik ve kolaylıklar oluyor. Son 5 yıldır kurumsal bir firma olmayı hedefliyoruz. Uluslararası ihalelere giren firmalar da mecburen yapay zekayı kullanmak zorunda. Biz de şirketimizde satın almadan başlayarak, en uç noktaya kadar malzemelerin nasıl kullanıldığı, maliyeti, şantiyelerin iş programı, bankalara yapılan ödemeler ve birçok konuda tüm bilgileri takip edebileceğiniz bir programı uygulamaya çalışıyoruz. Yabancılar bizim gibi geleneksel usullere bakmıyor, verileri dikkate alıyor. O yüzden bu sistem bizim için çok önemli. Bunu da oğlum Taylan çok istemişti.

Aile kelimesi sizin için ne ifade ediyor?

Aile bizim için çok önemli. Çünkü sığınacağınız yer. Haftada bir mutlaka beraber yemek yer; sohbet eder, çalar, söyleriz. Oğlum Taylan çok güzel ud çalar. Ben de bir zamanlar ud çalardım, ama askerlikte geçirdiğim kaza nedeniyle bıraktım maalesef.

Peki, iş kelimesi?

İş bizim için bir hobi. Yani o işi yaparken zorla değil, severek, benimseyerek yaparım. Bu yüzden de işe severek, koşarak gelirim. Bu heyecanımı hiç kaybetmedim. Özetle bizim için aile olmazsa iş olmaz, iş olmazsa da aile güzel olmaz.

İş dışında neler yaparsınız?

Kızımın iki çocuğu var. Torunlarıma bayılıyorum. Bartu 9 yaşında, birlikte satranç oynuyoruz. Turnuvalara da katılıyor. 6 ay öncesine kadar yenerdim; ama artık o kazanmaya başladı. Yenilince çok kızardı. Bu da çok hoşuma giderdi. Duru da 2 yaşında. O ise bambaşka... Zaman buldukça yürüyüşe çıkarım. Bademler Köyü’nde 5 bin ağacın olduğu zeytin bahçem var. Ayrıca Asma Bahçeler projemizin içinde bir restoranımız var; “Eşlikçi”. Zaman zaman  dostlarımızla buuluşuyoruz. Bir de Narlıdere ve Yelki pazarlarına giderim. Bu arada biz Ispartalıyız. Orada da annemden kiraz bahçelerimiz var.