Dünya'Bilim insanları yaşamın üçüncü bir halini keşfetti'

'Bilim insanları yaşamın üçüncü bir halini keşfetti'

03.07.2025 - 14:58 | Son Güncellenme:

Peki ya yaşam ve ölüm arasında üçüncü bir durum varsa? Ve ya hücreleriniz… bilinçliyse? Bilim insanlarından yeni çalışmasından çarpıcı sonuçlar.

Bilim insanları yaşamın üçüncü bir halini keşfetti

Frankenstein ve Re-Animator gibi bilim kurgu filmlerinde, insan bedenleri yeniden canlandırılır ve yaşam ile ölüm arasında tuhaf bir durumda var olmaya devam eder. Bu, tamamen hayal ürünü gibi görünse de, yakın tarihli bir çalışma, modern biyolojide gerçekten de bir 'üçüncü varoluş hali' olabileceğini iddiasında bulundu.

Haberin Devamı

Araştırmacılara göre, bu üçüncü durum, ölen bir organizmanın hücrelerinin ölümden sonra da işlev görmeye devam etmesiyle ortaya çıkıyor. Hatta bazen organizma canlıyken sahip olmadıkları yeni yetenekler kazanıyorlar.

YAŞAM VE ÖLÜM ZIT MI?

Physiology adlı bilimsel dergide yayımlanan çalışmaya, Seattle'daki Washington Üniversitesi'nden Profesör Peter Noble ve California Duarte’deki City of Hope Ulusal Tıp Merkezi’nden Alex Pozhitkov liderlik etti.

Araştırmacılar The Conversation için yazdıkları yazıda şunları belirtiyor:

  • "Yaşam ve ölüm geleneksel olarak zıt kavramlar olarak görülür. Ancak ölü bir organizmanın hücrelerinden yeni çok hücreli yaşam formlarının ortaya çıkması, yaşam ve ölümün geleneksel sınırlarının ötesinde bir 'üçüncü durum'u gündeme getiriyor."

'ÖLÜMDEN SONRA CANLANAN HÜCRELER'

Bu üçüncü durumda bazı hücreler gerekli besin, oksijen, biyoelektrik veya biyokimyasal sinyaller sağlandığında yeni çok hücreli organizmalara dönüşme kapasitesi kazanıyor. Bu hücreler, ölümden sonra bile yeni işlevler sergileyebiliyor.

Haberin Devamı

Araştırmacılar, bir organizmanın ölümünden sonra hücrelerin yeniden örgütlenerek yeni formlar alma konusundaki olağanüstü yeteneğini gösteren son çalışmaları inceledi.

DERİ HÜCRELERİNDEN XENOBOTLAR

2021 yılında, ABD’li bilim insanları ölen kurbağaların deri hücrelerinin laboratuvar ortamına uyum sağlayarak kendi kendine çok hücreli organizmalar oluşturabildiğini keşfetti. Bu canlı makineler 'xenobotlar' olarak adlandırıldı.

Çelik ve plastik gibi zamanla bozulabilen ya da zararlı etkiler doğurabilen maddelerle yapılan makinelerin aksine, bu tür canlı sistemler kendi kendini yenileyebilen ve biyouyumlu materyallerden oluştuğu için bu sorunlardan etkilenmiyor.

Xenobotlar, çevrelerinde hareket edebilmek için 'silia' adı verilen kıl benzeri yapılar kullanıyor.

Ayrıca madde toplama, bilgi kaydetme, kendi kendini onarma ve sınırlı düzeyde çoğalma gibi yetenekler de gösterdiler.

AKCİĞER HÜCRELERİNDEN ANTHROBOTLAR

Benzer şekilde, başka araştırmacılar insan akciğer hücrelerinin kendi kendine organize olarak 'anthrobot' adı verilen minyatür çok hücreli organizmalara dönüştüğünü ortaya koydu.

Anthrobotlar, insan saçının kalınlığı ile sivriltilmiş bir kurşun kalem ucu arasında bir boyuta sahip. Bu organizmaların kendi kendine birleşmesi ve diğer hücreler üzerinde belirgin bir iyileştirici etkiye sahip olması dikkat çekici.

Haberin Devamı

Sadece bağımsız şekilde hareket edebilmekle kalmıyorlar. Aynı zamanda kendilerini onarıyor ve çevredeki hasarlı sinir hücrelerini iyileştirebiliyorlar.

Anthrobotlar, hücrelerin farklı yapılara dönüştürülerek çeşitli işlevlerde kullanılabilmesi açısından önemli sorulara ışık tutuyor.

ÜÇÜNCÜ DURUMDA HÜCRELERİN İŞLEYİCİ

Uzmanlar bu örnekleri, yaşam süresince görülmeyen yeni hücresel işlevlerin kanıtı olarak gösteriyor ve hücrelerdeki beklenmedik değişimleri vurguluyor.

Ancak, organizma öldükten sonra bu hücrelerin "üçüncü durumda" nasıl işlediği hala bir sır.

Olası açıklamalardan biri, Frankenstein'a benzer şekilde, hücreleri yeniden canlandıran "gizli elektrik devreleri" sistemini içeriyor.

Bu kanallar ve pompalar, hücrelerin iletişim kurmasına ve büyüme, hareket gibi belirli işlevleri gerçekleştirmesine olanak tanıyan elektrik sinyalleri üretiyor olabilir. Bu süreç, oluşan yeni organizmanın yapısını şekillendiriyor.

Haberin Devamı

ÜÇÜNCÜ DURUMU ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Pop Mech ve Earth.com'da ayınlanan haberlere göre inanılmaz bir şekilde, ölen hayvanlardan, hatta insanlardan alınan hücreler üzerindeki daha ileri deneyler bu yeteneği doğrularsa, bu durum yasal ölüm tanımını bile sorgulatabilir.

Hücrelerin üçüncü duruma geçip geçememesi, sıcaklık ve enerji mevcudiyeti gibi çevresel koşullara bağlı. Enerjiye erişim ve bu enerjiyi metabolize edebilme yeteneği, hücrelerin ölüm sonrası hayatta kalıp çalışmaya devam edip edemeyeceğinde kritik rol oynuyor.

Organizmanın yaşı, sağlığı, cinsiyeti ve türü gibi diğer değişkenler de üçüncü duruma geçişi etkiliyor.

Araştırmacılar, bu faktörlerin "ölüm sonrası biyolojik ortamı şekillendirdiğini" ve hücrelerin bu benzersiz durumda kalıp kalamayacağını belirlediğini ifade ediyor.

BİYOLOJİDE KEŞFEDİLMEMİŞ UFUKLAR

Bu araştırma, hayvan hücrelerinin ve muhtemelen insan hücrelerinin de bir gün üçüncü duruma geçebileceği "keşfedilmemiş biyolojik ufuklar"ı açıyor.

Haberin Devamı

Ancak bu geleceğin, Re-Animator filmindeki gibi felaketle sonuçlanacak bir doku canlanması mı olacağı, zamanla ortaya çıkacak.

1980'lerin kült filminde, bir tıp öğrencisi insan dokusunu hayata döndürmeyi başarıyor. Ancak bu deneyler şiddetli ve yıkıcı sonuçlara yol açıyor.

EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler