14.09.2021 - 11:41 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Soyu tükenmiş canlıları hayata döndürmek, her zaman bilim kurgunun can damarlarından birisi oldu. En heyecan verici haliyle, sinema tarihinin en çok ses getiren yapımlarından Jurassic Park'ı ve onun dinozor pakını düşünün.
Bununla birlikte, genetik alanındaki gelişmeler, nesli tükenmiş hayvanları diriltmeyi somut bir olasılık haline getiriyor. Bilim insanları zaten nesli tükenmekte olan hayvanları klonlamaya başarmışlardı. Ayrıca çoktan ölmüş, soyu tükenmiş hayvanların kemiklerinden ve karkaslarından elde edilen DNA'yı da sıralayabiliyorlar.
4 BİN YIL ÖNCE SOYU TÜKENMİŞTİ
Harvard Tıp Fakültesi'nden George Church liderliğindeki genetikçiler, 4 bin yıl önce ortadan kaybolan yünlü mamutu hayata döndürmeyi ve uzun dişli buzul devini doğal ortamına geri döndürmeyi amaçlıyor.
Proje için gösterilen çabalar, Pazartesi günü 15 milyon dolarlık bir yatırımın duyurulmasıyla büyük bir ivme kazandı.
Projenin destekçileri, mamutu değiştirilmiş bir biçimde geri getirmenin kırılgan Kutup ekosistemini restore etmeye, iklim kriziyle mücadeleye ve yünlü mamutun en yakından ilişkili olduğu ve nesli tükenmekte olan Asya filini korumaya yardımcı olabileceğini söylüyor.
Bazı bilim insanları, nesli tükenmeden önce, mamutlar, atlar ve bizonlar gibi otçul hayvanların gezegenimizin kuzey bölgelerindeki otlakları koruduğuna ve çimleri ezerek, ağaçları devirerek ve karı sıkıştırarak, altındaki toprağı donmuş halde tuttuğuna inanıyor.
Uzmanlara göre ,mamutları ve diğer büyük memelileri bu yerlere yeniden sokmak, bu ortamları canlandırmaya ve permafrost erimesini ve karbon salınımını yavaşlatmaya yardımcı olacak.
4-6 YIL İÇERİSİNDE BEKLENİYOR
Amaç birebir mamut klonlamak değil - bilim insanlarının yünlü mamuttan elde etmeyi başardıkları DNA, permafrost içinde çok fazla parçalanmış ve bozulmuş ancak yine de donmuş halde kalıyor. Genetik mühendisliği yoluyla yaşayan, yürüyen bir fil-mamut melezi yaratılırsa, bu melez soyu tükenmiş atasından görsel olarak ayırt edilemez olacak.
Church ile birlikte projeyi desteklemek için bir biyobilim ve genetik şirketi olan Colossal'ı kuran teknoloji girişimcisi Ben Lamm, "Hedefimiz önümüzdeki dört ila altı yıl içinde ilk buzağılarımıza sahip olmak" dedi.
'BU, HER ŞEYİ DEĞİŞTİRECEK'
Harvard Tıp Okulu'nda Robert Winthrop Genetik Profesörü Church, Lamm ve yatırımcıları tarafından getirilen yeni yatırımın ileriye doğru atılmış büyük bir adım olduğunu söyledi.
Church, "Açıkçası 2021 yılına kadar çok da emin değildik ama şimdi gerçekten yapabiliriz. Bu, her şeyi değiştirecek" dedi.
PROJEYE ŞÜPHECİ YAKLAŞIM
Stockholm'deki Paleogenetik Merkezi'nde mamut evrimi üzerinde çalışan evrimsel genetik profesörü Love Dalén, özellikle genetik hastalıkları olan veya nesli tükenmekte olan türlerin korunması söz konusu olduğunda, Church ve ekibi tarafından yürütülen çalışmanın bilimsel bir değeri olduğu kanısında.
Projede yer almayan Dalén, "Elbette hangi genlerin bir mamutu mamut yaptığına dair çok az fikrimiz var. Biraz biliyoruz ama kesinlikle yeterince fazla bilmiyoruz. Elde edilecek şey bir mamut değil, çok tüylü bir fil olacak." diye konuştu.