16.02.2025 - 05:13 | Son Güncellenme:
Melih Kılınç
Melih Kılınç- Side Antik Kenti’nde M.S. 2. yüzyılda inşa edilen ve araştırmacılar tarafından Agora Hamamı olarak isimlendirilen yapı, Side Müzesi’ne ev sahipliği yapmaktadır. Arif Müfid Mansel ve Jale İnan’ın başkanlığında, Yüksek Mimar Ragıp Devrez ve eşi Selma Devrez’in katkılarıyla 1959-1961 yılları arasında üç bölümünün üzeri kapatılarak restore edilen hamam yapısı, 14 Ekim 1962’de müze olarak hizmete açılmıştır. 1978 yılına kadar Antalya Müzesi’ne bağlı bir memurluk olarak faaliyet gösteren ve 1962 yılı itibariyle köy yerleşiminde açılan ilk müze olma özelliği taşıyan Side Müzesi 1978 yılında müdürlük haline gelmiştir.
Değişen Side Müzesi
Side Müzesi’nde sergilenen ve depolarda muhafaza edilen eserlerin büyük çoğunluğu Side Antik Kenti’nde 1947 yılından günümüze dek yapılan kazılar sonucu ortaya çıkarılmıştır. Hamamın restorasyonla üzeri kapatılan caldarium (sıcaklık), laconicum/sudatorium (kuru sıcak ve buharlı nemli terleme odaları) ve tepidarium (ılıklık) bölümleri kapalı sergileme; apoditerium (soyunma)/frigidarium (soğukluk) ve ikinci tepidarium ile palaestra bölümü açık teşhir alanı olarak hizmet vermektedir.
Bahçe ve kapalı alanlarındaki teşhir düzeni “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında çağdaş müzecilik anlayışı çerçevesinde ele alınarak 2024 yılında gerçekleşen çalışmalar neticesinde yeni bir düzenleme ile bugünkü şeklini almıştır. Bu kapsamda, Side Müzesi 18 Kasım 2024 tarihinde Kültür ve Turizm Bakanı Sn. Mehmet Nuri Ersoy tarafından yeniden ziyarete açılmıştır.
Çalışmalar kapsamında; kapalı sergileme bölümlerindeki mevcut vitrinlerde yenilemeye gidilmiş, bunun yanı sıra son yıllarda koleksiyona dâhil olup teşhir edilemeyen eserler için tematik vitrinler oluşturulmuştur. Ziyarete açık kısımlarda ve bahçede öncelikle laboratuvar, eser deposu, tuvaletler gibi gerek yapıyı siluet açısından olumsuz etkileyen gerekse kapladığı alan bakımından geniş yer işgal eden eklentiler kaldırılarak, ihtiyaca yönelik üniteler işlevsellik ve minimal tasarım ilkesiyle konumlandırılmıştır. Bahçede, kafe ve satış mağazasının da içinde bulunduğu daha geniş bir alanda, eserlerin daha iyi algılanabildiği bir teşhir oluşturulmuştur. Bu bölümdeki eserler de, kapalı salonlarda olduğu gibi, belirlenen bir konsept doğrultusunda yerleştirilmiştir.
Bahsi geçen uygulamalara ek olarak, müzenin aydınlatma sistemi ele alınarak, ışıklandırma eser odaklı ve gece müzeciliğine de uygun hale getirilmiştir. Teşhir düzenlemesi kapsamında eserlere dair bilgilendirme levhaları da güncellenerek yenilenmiştir.
Gezi rotası
Side’nin önemli anıtsal yapılarından ve çeşitli alanlarından çıkan heykellerin bulunduğu frigidarium (salonların önündeki geniş avlu) bölümünden kapalı sergileme alanlarına geçilmektedir.
1 Nolu Salon: Hamamın laconicum/sudatorium bölümüne ait bu salonda yer alan beş vitrinde pişmiş toprak, kemik, cam, taş metal buluntular tematik düzende görülebilmekte, özellikle yeni tanzim edilen ve toplu halde bir pithos içerisinde ele geçen eserlerin sergilendiği vitrin ile kentte ticaretin önemini gösteren terazi, ağırlık ve kantar buluntularını içeren vitrin dikkat çekicidir.
2 Nolu Salon: Hamamın caldarium bölümüne ait bu salonda, kentin prestijli yapılarına ait tanrı-tanrıça heykelleri, friz ve kaset gibi kabartmalı mimari parçaların yanı sıra Side’nin ekonomik düzeyinin göstergesi olan sikkeler ile bilezik, yüzük, kolye ucu ve benzeri takıların sergilendiği altı ayrı vitrin yer alır. Ziyaretçiler, bu salonu gezdikten sonra kentin ticaretteki yeri, tapınakları, çeşme ve hamam yapıları, kendine ait sikkeler hakkında bilgi sahibi olmaktadır. Bunlar arasında, içerisindeki 405 adet sikke ile bütün halde ele geçen kumbara göze çarpan eserlerin başında gelmektedir.
3 Nolu Salon: Hamamın tepidarium bölümü olan bu salonda Side’nin “Güney Stoa-Gymnasium” ve “İmparatorluk Salonu” yapı komplekslerinde gerçekleştirilen kazılarda ele geçen heykeller başta olmak üzere yine antik kent menşeili büstler, müzenin tanınan eserlerinden Eroslu lahitlerin yanı sıra yeni yapılan iki büyük vitrinde ise mermer heykel ile bronz heykel ve heykel parçaları sergilenmektedir.
Bahçe (Açık Teşhir): Hamamın palaestra ve ikinci tepidarium bölümleri açık teşhir alanı şeklinde kullanılmaktadır. Bahçeyi de içine alan bu kısımda, heykel kaideleri, steller, lahitler, sunaklar, kent yapılarında kullanılan Dor, İyon, Korint, kompozit düzeninde sütun başlıkları, alınlık, arşitrav-friz blokları, kaset, kaide, sütun gibi mimari parçalar, yazıtlar, amphora, pithos, işlikler, mil taşı, Nike heykelleri, oyun masaları, Antik Side’nin en büyük anıtsal yapısı niteliğinde olan tiyatroya ait eserler yer almaktadır. Bahçenin dikkat çekici kültür varlıkları, koleksiyonda nadirlik bakımından önemli olan ve bu sebeple özel bir bölümde sergilenen Sidece yazıtlar ve M.Ö. 8. yüzyıla tarihlendirilen bazalt kraterdir.
Bir bakışta koleksiyon
Side Antik Kenti’nden çıkarılmış birçok önemli buluntu Side Müzesi’nde sergileniyor. Bunların arasında, lahitler, Herakles ve Hermes heykelleri, Sidece yazıtlar, İxion kabartması ve kente ait çok sayıda sikke yer almaktadır. Ayrıca, Side Müze Müdürlüğü’nün görev alanında yer alan ve bölgenin önemli antik kentleri arasında olan Lyrbe’ye ait eserler de Antalya Müzesi’nden devir yoluyla Side Müzesi arkeoloji koleksiyonuna dâhil edilmiştir. Bu eser grubundaki Apollon heykeli, teşhir salonundaki yeni tasarlanan vitrin içerisinde etkileyici görünümüyle ziyaretçilerin ilgisine sunulmuştur.