Yabancılar geldi fırsat kapıda mı?
2025’e girerken, yabancıların ilgisinde artışı destekleyecek gelişmeler gözleniyor. Para piyasası fonları BIST’i geride bıraktı. Ama anlaşılan o ki yeni yıl, yatırımcılar için fırsatlarla dolu olacak.
Piyasalara yönelik normalleşme adımları bankacılık sektöründe rahatlamaya yol açıyor. Yabancıların kısa süreli yatırım yönelimini artıran gelişmeler, özellikle hisse senedi piyasalarında önemli değişimlere yol açma potansiyeli taşıyor. Enflasyon muhasebesinin bankalara uygulanmaması, açığa satış yasağının kalkacak olması, TÜFE tahvillerinde teminatların düşürülmesi piyasada likiditeyi artırırken volatiliteyi de yükseltecek. Fiyat hareketlerine baktığımızda yatırımda yeni fırsat pencerelerini aralayacak adımların hisse senetlerine olumlu yansıması oldu. Borsa bir haftada yüzde 4.4’lük artış kaydetti. BIST 100 Endeksi 10.081 puana çıkarken dolar ve euro da yüzde 0.2 ve 0.1 artışlar gerçekleşti. Dolar/TL haftayı 34.7’den tamamlarken Euro/TL 36.7’den kapattı. Cumhuriyet altını yüzde 0.7’lik düşüşle 20.175’e geriledi. Borsada ortalamaların üzerindeki hareket ile başlayan yukarı eğilimin korunacağı yönünde eğilim gözleniyor.
Mayıstan bu yana ilk
29 Kasım ile biten haftada yabancı yatırımcı ilk kez 200 milyon doların üzerine çıkan bir net alım gerçekleştirdi. Yabancılar son olarak 27 Mayıs haftasında 206 milyon dolarlık net alımda bulunmuştu. Uzun bir aradan sonra 29 Kasım haftasında 280 milyon dolarlık net alımgerçekleştirdiler. Söz konusu tutar, son altı ayın en yüksek haftalık net hisse alımına denk geliyor. Öte yandan yabancı yatırımcılar yine 29 Kasım haftasında 610 milyon dolarlık tahvil aldı. Yabancıların yıl içerisinde dönem dönem alımları olmasına rağmen bugüne kadaristikrarlı bir trende dönüşmüş değil. Yeni düzenlemeler ve gelişmelerle bunun bir trende dönüşüp dönüşmeyeceği gözlenecek. Ayrıca ernflasyon muhasebesinin bankalar ve sigorta şirketleri için geçerli olmayacak olması, sektörün mali performansına olumlu yansır. Bu da fiyat hareketleri üzerinde etkisini gösterecektir.
‘Açığa satış’ etkisi
Açığa satış yasağının kaldırılmasına ilişkin yol haritası netleşti. Yasak, BIST 50 Endeks payları için 2 Ocak 2025 itibarıyla kaldırılacak. Bu kararla, yasağın yalnızca belirli endekslerde geçerli olmaya devam edeceği anlaşıldı. SPK, yatırımcıların ve aracı kurumların bu değişikliğe uyum sağlaması için gerekli bilgilendirme süreçlerini başlatacağını belirtti. Açığa satış yasağının kalkması, özellikle yabancı yatırımcılar için önemli bir fırsat sunarken piyasaya gelişini de teşvik eden bir gelişme olacak. Karar ile piyasada daha fazla likidite sağlanırken, yatırımcılar risklerini daha verimli bir şekilde yönetebilecek. Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) tahvillerinde teminatın düşürülmesi, özellikle kısa vadeli yabancı yatırımların artmasına neden olabilir.
TCMB ne yapacak?
Fiyat istikrarını önceliklendiren TCMB’nin, 2025 yılında da dezenflasyon patikasını sürdürmesi ve reel faiz verme sürecine devam etmesi bekleniyor. Bu durumda TL varlıklar önde olmaya devam edecek. Merkez Bankası’nın politika faizini ne zaman indireceği bir süredir tartışılan konu. İndirim döngüsünün 2025 yılının ilk çeyreğine kaldığı anlaşılıyor. Politika faiz indirimi kademeli olarak mevduat faizlerinde de aşağı yönlü ivmeye yol açacaktır. Önümüzdeki yıl mevduat araçlarının hâlâ rekabetçi bir yatırım seçeneği olmaya devam edeceği öngörülüyor. Faiz getirisindeki cazibe, yatırımcıların üstlenmeyi kabul ettiği riskseviyesini de şekillendiren önemli bir faktör olmaya devam edecek.
Yatırımcı yüksek faize hücum etti
Yüksek faiz oranlarıyla birlikte yatırımcılar, para piyasası fonlarına ve TL mevduat hesaplarına yönelirken, dezenflasyon sürecinin etkisiyle reel getiri elde etmeye başladı. Sıkılaştırıcı para politikalarının bir sonucu olarak, büyüklüğü 1 trilyon TL’ye varan para piyasası fonları, geçtiğimiz dönemde Borsa İstanbul için güçlü bir alternatif haline geldi. Para piyasası fonları ortalama yüzde 55 yükselirken aynı dönemde BIST 100’ün getirisi yüzde 35 oldu.
‘Güvenli liman’ cazibeyi korudu
2024’ün sonunda altın hem jeopolitik hem de ekonomik belirsizliklere karşı güvenli liman olma özelliğini sürdürüyor. 2025 ile birlikte, altındaki fiyat artışının devam etmesi, yatırımcılar için fırsat olarak değerlendirilebilir. Faiz indirimlerinin yanı sıra jeopolitik risklerin artması ve küresel ekonomik durumun belirsizliği, altının değerini destekleyecek gelişmelerdir. Orta ve uzun vadede güçlü bir altın piyasası beklentisi, yatırımcıların dikkatle takip etmesi gereken bir durum olarak öne çıkıyor.
