Borsada sanayi sektörünün getirisi dolar, altın ve enflasyonun üzerinde gerçekleşti. BIST Sanayi Endeksi yılbaşından bu yana yüzde 15 yükselirken dolar yüzde 13, euro yüzde 12, TÜFE yüzde 5.45 ve ÜFE yüzde 12.9 arttı
Koronavirüs salgınıyla birlikte ekonomiler ciddi daralma yaşadı. Bununla birlikte sanayide çarklar döndü. Tüketici davranışlarındaki değişimler, kredi teşvikleri, tedarik zincirlerinin farklılaşması bu dönemde sanayi sektörünün faaliyetlerini sürdürmesini destekledi. Sanayide gelir ve kârlar korundu. Buna bağlı olarak sanayi hisseleri de prim yaptı. BIST Sanayi Endeksi yılbaşından bu yana yüzde 15 değer kazandı. Aynı dönemde üretici fiyatları yüzde 12.91, tüketici fiyatları yüzde 5.45 artış gösterdi. Gelir ve kârlılıkta düzenli büyüyen firmaların takibi önemli. Sürekli işlem yaparak getiri peşinde koşanlar yüksek primleri kaçırırken güçlü hisselerde pozisyonlarını bozmayanlar kazandı.
Sanayide seçici kazançlar
‘Değer yatırım’ ekolünün babası kabul edilen Benjamin Graham, “Gerçek para hisse alım satımıyla değil, hissenin üzerine oturup sermaye kazancı sağlamakla ve kâr payı toplamakla elde edilir” diyor. Değer yatırımcısı için önemli olan büyüyen firmaları bulmak ve sonrasında da pozisyonlarını bozmamak. Graham, “Hissedarlar tüm akıl ve enerjilerini, hisselerini aldıkları şirketlerin iyi işletme kârı üretmelerine yöneltmeliler. Bu da o şirketlerin dürüst ve ehil yöneticiler tarafından yönetildiklerinden emin olmaları anlamına gelir” diyor.
Sanayi endeksi yılbaşından bu yana yüzde 15 değer kazandı. Sektördeki güçlü hareketler sanayi endeksinin çıkışında etkili oldu. Endeks kapsamında yer alan Ereğli Demir Çelik yüzde 52.17 oranında prim yaparken Ford Otosan yüzde 44.92 yükseldi. Sasa’daki artış ise yüzde 125.70 oranında gerçekleşti. Petkim yüzde 28, Kardemir (D) yüzde 45.5 değerlendi.
Tek başına sanayinin hareketi borsayı taşımaya yetmiyor. Sanayi sektöründeki hızlı harekete rağmen bu sektördeki hisselerin hareketi endeksi bir yere kadar taşıyabiliyor. Borsanın gösterge endeksi olan BIST 100 Endeksi’nin 1.589 seviyesini aşamayarak 1.350 - 1.589 bandına sıkışmasının ana nedeni de bu.
Mali sektörde sert düşüş
Mali sektör hisselerinde yılbaşından bu yana sert düşüş yaşandı. Endekse dahil olan hisseler ortalama yüzde 14 değer kaybetti. Söz konusu durum hem sektör endeksine, hem de hisselere olumsuz yansıdı. Yılbaşından bu yana en yüksek değer kaybı endekste ağırlığı olan Garanti Bankası ve Akbank hisselerinde yaşandı. Bu hisselerde yabancıların satış yapmaya devam etmesi sert aşağı hareketi beraberinde getirdi. Hisseler yüzde 24 geriledi. Sabancı Holding yılbaşından bu yana yüzde 24 değer kaybederken İş Bankası (C) hisselerindeki kayıplar yüzde 26’lara yükseldi. Yapı ve Kredi Bankası yüzde 29.6 oranında geriledi.
Üç bankaya dikkat!
Mali sektör hisseleri tarihi dip seviyelerinde. Garanti Bankası, Akbank ve Yapı Kredi Bankası kurumlar tarafından yüzde 50’nin üzerinde getiri beklentisi olan hisseler. Vakıfbank ve Halkbank da aşırı gerilemeleri nedeniyle dip seviyelerdeler. Banka hisselerinde toparlanmalar hemen olmasa da uzun vadede mevcut seviyelerde kalmayacağı unutulmamalı.
Borsa yatırımcıları için notlar
1) Günün hisseleri yakalanmak istenirken yılın hisseleri kaçırılabilir.
2) Kâr payı ödeyen ve hisse başına kârı yüksek şirketler kazançları artırır.
3) Şirketleri standardize ederek karşılaştırmalı, piyasa değeri/yıllık kâr (F/K), piyasa değeri/özsermaye (PD/DD) gibi öncü göstergeler mutlaka göz önünde bulundurulmalı. Bu oranların düşük çıkması ana beklentidir. Ancak bu oranların düşük ya da yüksek olmasının gerekçesi de çok önemlidir. Yapılan çalışmalar yüksek F/K ve yüksek PD/DD değerlerinin güçlü beklentili hisselerde oluştuğu görülüyor. Bu tür hisselerde ayrıca inceleme yapılmalı.
4) Yükselmeyen hisselerin neden prim yapmadığı mutlaka incelenmeli. Yönetimsel ve finansal gelişimi olumsuz şirketler, borsada önceden fiyatlanır.
5) Değişimlere ayak uyduramayan şirketler uzun vadede kaybettirecektir.
Dolar yatırımcısı için notlar
1) Dolar kuru uzun vadede enflasyona paralel bir seyir izliyor.
2) Enflasyon bazında korunması nedeniyle birikimler dolara park ediyor.
3) Negatif reel faiz ortamı dolarizasyonu artırdı.
4) Faizler yüksek olmasına rağmen enflasyon da yüksek. Bu nedenle dolarizasyon sürebilir.
5) Faiz oranları alternatif oluşturmadığı sürece dolar talebi devam edecektir.
Altın yatırımcıları için notlar
1) Türkiye’de altın dolarla fiyatlanıyor. Bu nedenle dolar arttıkça artıyor.
2) Altın ziynet eşyası olarak da kullanıldığı için talep görüyor.
3) Merkez bankalarından talep görüyor.
4) Küresel bazda enflasyon endişeleri altına talebi artırıyor. Altın 1.800 dolar sınırının üzerinde.
5) Enflasyon endişesi ve seviyesi altına olan talep yönünden itici güç olmaya devam ediyor. Covid vakaları tüketici talebini etkilese de geleneksel yatırımcı için altın hâlâ önemli bir alternatif.
Kripto paralarda sosyal medya yönlendirmeleri
Kripto paralarla ilgili fiyat hareketlerine son dönemde daha çok haber akışı ve sosyal medya paylaşımları yön vermeye başladı. Son zamanlarda Elon Musk’ın açıklamaları etkili oluyor. Perşembe günü çevreci nedenlerle Bitcoin’i eleştiren ve Tesla’da Bitcoin ile ödeme alma planlarının askıya alındığını açıklayan Elon Musk, kendisinin kripto paraya fazlasıyla inandığını fakat özellikle kömür gibi fosil yakıtların büyük ölçüde kullanımına yol açmaması gerektiğini söyledi. Bitcoin için eleştirilerine devam eden Musk, ayrı bir Twitter paylaşımında Dogecoin ile işbirliğine işaret eden pozitif bir açıklamada bulundu. Musk, Dogecoin geliştiricileriyle birlikte etkin işlem sistemi geliştirmek için birlikte çalıştıklarını, belirtti. Piyasa değeri en yüksek kripto paralar içerisinde Dogecoin, dördüncü sırada yer alıyor. Piyasa değeri 2 trilyon 285 milyar 775 milyon dolar olan pazarda Bitcoin 916 milyar dolar, Ethereum 458 milyar dolar, Binance 90 milyar dolar, Dogecoin 15 milyar dolar, Cardano 9.3 milyar dolar büyüklüğe sahip.