Piyasalar, Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun 15 Nisan’da gerçekleştireceği toplantıya odaklandı. Bu tarihe kadar piyasalarda yatay bekleyiş öngörülüyor
Piyasalar bekleyişe geçti. 15 Nisan’da gerçekleşecek Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına odaklanıldı.
Açıklanan mart ayı enflasyon rakamları sonrası toplantı daha da önemli hale geldi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yıllık yüzde 16.2 olurken, Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ise yıllık bazda yüzde 31.2 arttı. Böylelikle üretici fiyatları ile tüketici fiyatları arasındaki makas 15 puana yükseldi.
TCMB Başkanı 29 Mart’ta yaptığı açıklamalarda sıkı para duruşunun süreceğine vurgu yaparken: “’Hemen faiz indirilecek’ önyargısı doğru değil” demişti.
Dolar kurunun enflasyon üzerinde yarattığı baskı karşısında nisan toplantısında faiz indirimi gerçekleşmeyebilir. Burada Başkan Kavcıoğlu’nun vereceği mesajlar da önemli olacak.
Dolarda yatay seyir
Faiz indirim döngüsü başladığında paranın yöneleceği adreslerden biri de borsa olacaktır. Borsa İstanbul’da yabancıların payı yüzde 42.9 ile en düşük seviyelerde.
Hisse fonları ve emeklilik fonlarının da bir miktar nakde geçtikleri ve temkinli oldukları görülüyor. Para politikasındaki duruşun netleşmesi, yurtdışı piyasaların baskısının biraz hafiflemesi yeniden fiyatların ortalamalarda dengelenerek hareket etmesini sağlayacaktır.
Bu sürede borsada hisselerde seçici hareketler gözlenebilir. Dolar kurunda 8.00 lira seviyesinin üzerinde yatay hareket dikkat çekiyor.
Halka arz akını
Borsadaki yatırımcı sayısı hızla yükselmeye devam ediyor. 2 Nisan’da gerçekleşen halka arzlarla birlikte yatırımcı sayısı 2 milyon 540 bin seviyesine çıktı. Yeni gelen halka arzların yüksek performansı yatırımcıların borsa eğilimlerini güçlendiriyor. Borsa İstanbul’da yatırımcı profiline bakıldığında toplam 2 milyon 540 bin yatırımcının 1 milyon 300 bininin portföy toplamı 5.000 TL’nin altında. 100 bin TL ve üzerindeki portföye sahip yatırımcı sayısı ise 292 bin.
Borsaya neden yönelim güçlü?
1 Koronavirüs salgın hastalığı ile küresel çapta borsalara ilgi arttı.
2 Teknoloji işlem yapma kolaylığı getirdi, maliyetleri düşürdü.
3 Halka arzlardan sağlanan yüksek getiriler cazibeyi artırdı.
4 2020’de faizlerin düşük seyri sermaye piyasalarına yönelimi teşvik etti.
Riskler neler?
1 Son bir yılda 23 hisse senedi yüzde 1000 getiri sağladı. Bu hisseler defter değerinin yüzde 120 katına çıkmış durumda, dikkat etmeli.
2 Hisselerde oynaklıklar yüksek. Sert fiyat dalgalanmaları yüksek kayıpları getirebilmekte.
3 Sosyal medya hesapları üzerinden yapılan önerilere dayalı yatırımlar risk taşımakta.
SPK BAŞKANI UYARDI: SPK’nın zarar tazmin yükümlülüğü yok...
Artan yatırımcı sayısının sermaye piyasalarını derinleştirmek için bir fırsat penceresi olduğunu belirten SPK Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu, bu durum, her ne kadar pozitif karşılansa da manipülatörlerin boş durmayarak yatırımcıları tuzağa düşürmek için farklı yöntemlere başvurabildiklerini söylüyor.
Şirketlerin yeterince incelenmemesi ve yatırım kararlarının finansal verilerle desteklenmemesi ciddi riskleri de beraberinde getirebilmekte. Taşkesenlioğlu, AA’ya “Bir payın sadece önceki günlerde fiyatının arttığı için alınması, sizi en yüksek fiyattan alan kişi yapabilir. Bunu daima akılda tutmak gerekiyor” uyarısında bulunurken hatırlatmadan edemiyor: “Meydana gelebilecek zararlarla ilgili SPK’nın tazmin yükümlülüğü yoktur”.
SPK Başkanı, şirketlerin kurul kurallarına tabi olmasının, gerçekleştirdikleri tüm işlemlerinin SPK tarafından onaylandığı veya SPK’nın söz konusu şirketlerin veya oluşan pay fiyatlarının arkasında olduğu anlamına gelmediğini, hatırlatırken yatırıcıların gereksiz risklerden uzak durması gerektiğini belirtti.