Yaklaşık 4 aydır piyasanın önünden giden Merkez Bankası, bu kez de farklı davranmadı. Enflasyonda kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanıncaya kadar sıkı duruş vaat eden Merkez, dün faizi 200 baz puan artırdı
Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal, göreve geldiğinden bu yana her toplantıda sıkı para politikası vurgusunda bulundu. Enflasyon düşünceye kadar sıkı duruşun süreceğini belirtti. Uluslararası emtia fiyatlarında artış, yükselen küresel enflasyon beklentileri, gelişmiş ülke para politikalarına ilişkin belirsizlikler de göz önünde bulundurulduğunda piyasa 100 baz puanlık faiz artışına odaklanmıştı. Merkez Bankası bunun da üzerine çıkarak faizi 200 baz puan artırarak yüzde 19’a yükseltti.
Faiz neden önemli?
Faiz; yatırımcılar, tüketiciler, şirketler ve de çalışanlar için istenen bir durum değil. Atılan her adımda daha yüksek maliyetlerle borçlanmak, var olan birikimlerin erimesine yol açıyor.
Merkez Bankası’nın da faizi artırma noktasında pek de istekli olmadığı malum. Bununla birlikte enflasyonun yüksek seyretmesi ve kurdaki yukarı oynaklık; Merkez Bankası’nın faizi yükselterek, dolara yönelimi azaltma ve sıcak para girişini sağlama noktasında hareket etmesine yol açtı.
İlk etki başarılı oldu ve kur kasımda 8.58 seviyelerinde iken 16 Şubat’a gelindiğinde 6.89’a kadar geriledi. Küresel bazda risklerin artması üzerine kur yeniden 7.62’lere tırmanınca Merkez Bankası Başkanı Ağbal, “kalıcı fiyat istikrarı” için kararlı ve öngörülebilir para politikasının önemi hakkında bir makale yayımladı, sıkı para politikası vurgusunu yineledi. Geldiğimiz aşamada Merkez Bankası politika duruşunda kararlılığını bir kez daha göstermiş oldu.
Avantaj sürüyor
Türkiye’nin rezervleri ekside ve sıcak para girişine ihtiyaç var. Döviz ihtiyacı yüksek. Bu nedenle reel faiz zorunluluk halini alıyor. Enflasyonun üzerinde 2 ya da 3 puanlık bir reel faiz sağlanması dolarizasyonda azalma olmasa bile artış eğiliminin önüne geçmekte. Halk ve şirketler paralarının enflasyon karşısında erimemesi için dövize yönelmek yerine liraya yönelecektir.
Fitch: Türk ekonomisi bu yıl yüzde 6.7 büyür
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye için büyüme beklentisini yukarı yönde revize etti. Türkiye’nin ekonomisi içinde 2020 yılında Çin’den sonra büyüme gösteren tek ülke olduğunu vurgulayan Fitch, hane halkı tüketimi, kamu harcamaları ve net ticaretin büyümeye katkı yaptığını belirtti.
Fitch’in yayınladığı “Global Ekonomik Görünüm” raporuna göre, 2021 yılı için büyüme beklentisi yüzde 3.5’ten yüzde 6.7’ye, 2022 yılı için büyüme beklentisi yüzde 4.5’ten yüzde 4.7’ye çıkarıldı. Fitch, 2021’in ikinci yarısında ekonominin daha sıkı para ve kredi şartlarının ve daha muhafazakar mali duruşun etkisi ile yavaşlamasını beklediklerini de vurguladı. Fitch, 2021 yılı sonu için enflasyon beklentisini yüzde 10.5’ten yüzde 11.5’e çıkarırken, gelecek yıl sonu için beklentisini yüzde 9.5’ten yüzde 9.2’ye çekti.
Fed’in kararı nasıl etkiler?
ABD Merkez Bankası (Fed), önceki gün beklenildiği üzere faiz oranlarında bir değişikliğe gitmedi. Faizi yüzde 0 - 0.25 olarak bıraktı. Fed’in faizlerde ve tahvil alım hızında değişiklik yapmaması ve FOMC üyelerinin 2023’e kadar faizi sıfıra yakın tutma duruşlarını teyit etmeleri, uluslararası piyasalarda altın fiyatını 2 haftanın en yüksek seviyesine taşıdı. Fed kararı ardından, küresel bazda dolar değer kaybederken, risk iştahı yeniden canlandı.
Öte yandan İngiltere Merkez Bankası (BoE) da para politikasında değişikliğe gitmedi. İngiltere Merkez Bankası, politika faizini yüzde 0.1’de, varlık alım programını da 895 milyar sterlin seviyesinde tuttu. Karar oybirliğiyle alındı. Banka, ekonomik toparlanmaya dair net kanıtlar görülmeden para politikasında sıkılaşma olmayacağı söylemini yineledi.
İşte faiz artışında etkili olan 6 nokta
Merkez Bankası, enflasyon beklentileri ve fiyatlamaların orta vadeli enflasyon görünümü üzerinde oluşturduğu yukarı yönlü riskleri dikkate alarak, ‘önden yüklemeli’ ve güçlü bir ilave parasal sıkılaştırma yapılmasına karar verdi. 2021 yıl sonu hedefi dikkate alınarak, enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler oluşana kadar, sıkı para politikası duruşunun kararlılıkla uzun bir müddet sürdürüleceğini vurguladı. Peki sıkı para politikası duruşunun sürdürülmesi neleri sağlayacak?
1 Fiyat istikrarının kalıcı olarak tesis edilmesi.
2 Ülke risk priminin düşmesi.
3 Ters para ikamesi.
4 Döviz rezervlerinin artışı.
5 Finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi.
6 Makroekonomik ve finansal istikrarı olumlu etkilenmesi.