Döviz mevduat hesapları toplam 175 milyar dolarla rekor seviyeye gelince bir yıla kadar ve bir yıldan uzun vadeli stopaj oranı artırıldı
FED’in faiz artırım tahminini sıfıra indirmesi ve stopaj kararına rağmen kur 5.45 seviyesinde. Yurtiçi yerleşikler dövizde pozisyonlarını koruyor
Yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatının tüm zamanların en yüksek seviyesine yükselmesiyle döviz tevdiat hesaplarından kesinti oranının artırılmasına neden oldu. Resmi Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanı Kararnamesiyle altı aya kadar olan veri oranlarında değişim olmazken bir yıl ve üzerindeki döviz mevduatlarında oran artırıldı.
Buna göre bir yıldan uzun vadeli döviz mevduat hesaplarında kesinti yüzde 13’ten yüzde 18’e çıktı. Vadesiz ve ihbarlı hesaplar ile altı aya kadar vadeli hesaplarda ise bu oran yüzde 20 oldu.
BDDK Ocak verilerine baktığımızda yurtiçi yerleşiklerin DTH toplamının sadece yüzde beşi 6 ay ve üzeri vadede tutuluyor. 6 aya kadar olan DTH’ta kesinti Ağustos 2018’deki kararla yüzde 18’den yüzde 20’ye çıkarılmıştı. Yurtiçi yerleşiklerinin döviz mevduatlarının yüzde 22’si vadesiz mevduatta, yüzde 72’si ise altı aya kadar vadeli mevduatta tutuluyor.
7 ayda zirveye çıktı
Veriler hane halkının 7 aydır sürekli döviz aldığını gösteriyor. Döviz tevdiat hesapları mart ayında 175 milyar dolar ile zirve yaptı. Alınan bu kararın döviz mevduatına yönelimi azaltması bekleniyor. Ancak küresel piyasalarda doların değer kazanması ve seçim süreci yurtiçi yerleşiklerin dövizden vazgeçmemelerine neden oluyor. Peki, bu karar sonrası döviz sistemden çıkarak yastık altına gider mi? Dövizin sistemden çıkarak yastık altına gitmesi zor. Döviz üzerinde baskı oluşturacak, aşırı kur hareketliliğine neden olacak bir gelişme yaşanmadıkça sistemden döviz çıkışı beklenmemeli. Ağustos ayında yaşanan kur şokunda panikleyenler bir miktar dövizi hem yurt dışına hem de yastık altına kaydırmıştı. Ancak yaşanan krize rağmen döviz hesaplarına herhangi bir müdahalenin olmayacağının net olarak görülmesi döviz sahiplerinde güçlü bir alternatif arayışı gündeme gelmedi.
Güçlü seyrin nedenleri
1 - Özel sektör şirketlerinin borcu 197 milyar dolar. Kur riski almak istemiyorlar. Halk ise enflasyon karşısında reel olarak parasını korumak istiyor.
2 - Rusya’dan alınacak S400 füzelerine yönelik ABD’nin yaptırım endişeleri dövize yönelime neden oluyor.
3 - Olumlu gelişmelere rağmen dolar kurunun 5.40 seviyesinin üzerindeki seyrini koruması.
4 - Küresel piyasalarda büyüme endişelerine rağmen ABD’nin güçlü konumu ve dolara ilginin devam etmesi.
5 - Seçim süreci nedeni ile yatırımcıların risk almak istememesi.
6 - Kredi risk priminin 320 seviyesinde olması ve 300’ün üzerindeki seyrini sürdürmesi. TL varlıklara ilginin artması; kurda kalıcı düşüş ve risk priminin 150’li seviyelere gelmesi ile mümkün.
7 - Yabancı yatırımcıların yılbaşından bu yana tahvilde satış yapmaları. Hisse senetlerinde 15 Mart haftasında 106 milyon dolarlık, tahvilde ise 121.6 milyon dolarlık satış gerçekleştirdiler.
8 - Dolar Endeksi DXY’nin 96 seviyesinin üzerindeki seyrini koruması.
Beklenti kırılmalı
Dövize yönelimin azalması beklentilerin kırılmasına bağlı. Enflasyon ve dolar kuruna yönelik beklentileri kırabilecek adımlar kurlarda gerilemeyi getirdiği takdirde TL varlıklar yatırımcılar açısından daha cazip olur.
Şirketler vadesi gelen döviz borçlarını çevirmek için döviz alırken yerli bireysel yatırımcılar enflasyon karşısında paralarının erimemesi için döviz alıyor. Son iki gün bir düşüş yaşansa da yeniden 5.45’in üzerinde bir hareket görülüyor.
Öte yandan FED faiz kararı toplantısı gerçekleşti. FED, mart ayı toplantısında 2019 yılı faiz artırımı tahminini sıfıra indirdi. FED’in bu yıl faiz artırımı öngörmemesi Amerikan Doları’na sert satış getirdi. Ancak dolar endeksi DXY’nin toparlandığını görüyoruz. Buna bağlı olarak kur da hareketli.