Piyasalarda oynaklık hayli yüksek ve dalga boyları da artıyor. Spekülatif beklentilerle borsaya gelen birikim sahipleri için kaygıların arttığı bir süreçten geçiyoruz. Zararda olan hatta faaliyeti dahi olmayan sığ ve dar hacimli hisselerdeki çıkışlar yatırımcıların getiri elde etme duygusunu körüklüyor. Her gün artan fiyatlara bakıp bundan istifade etmek isteyenler beraberinde ciddi bir riskin altına giriyor. Bireysel yatırımcılar adeta gözlerini kapatıp büyük beklentilerle mali yapısına dahi bakmadıkları hisse senetlerini alıyor.
Sosyal medya etkisi
Ana alım kriteri ise hisselere ilişkin aldıkları duyumlar; sosyal medya hesaplarından yapılan duyurular, telegram, YouTube kanallarından yapılan yorumlar olmakta. SPK ve Borsa İstanbul tarafından yapılan uyarılar, uygulanan ceza ve tedbirler bu tür yönelimleri durdurmaya yetmiyor. Gözlenen o ki daha büyük mağduriyetlerin yaşanmaması için faaliyeti olmayan firmalardan başlamak üzere tedbirlerin dozu artırılacak.
Geçtiğimiz hafta bunun ilk ciddi işareti verildi. 30 Ekim’de faaliyeti olmayan Egeli&Co grubuna ait Egeli&Co Enerji ile Egeli&Co Yatırım Holding’in faaliyetini devam ettiremeyecek seviyede finansal durumunun bozulmuş olması nedeniyle borsa kotundan çıkarıldığı duyuruldu. Egeli&Co Tarım Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı’nın da faaliyetinin bulunmaması nedeniyle kottan çıkarıldığı belirtildi. Alınan karar faaliyeti olmayan ya da mali yapısı oldukça kötü firmaların hisselerine yapılacak yatırımların zararla sonuçlanacağı yönünde net bir mesaj olarak değerlendirilmeli. Egeli&Co Enerji yılbaşından bu yana yüzde 423, Egeli&Co Yatırım Holding yüzde 535 oranında değer kazandı. Egeli&Co Tarım Girişim ise yüzde 434.38 yükselmişti.
3 yıldır zararda
Borsadaki 56 borsa şirketi üç yıldır zararda ancak hisse getirileri yüzde 3000’e ulaşmış durumda. Bu şirketlerden Taze Kuru Gıda’nın sermayesi 1 milyon TL ve yılbaşından bu yana primi yüzde 3.724, sermayesi 6.2 milyon TL olan Eminiş Ambalaj yılbaşından bu yana yüzde 1.325 yükseldi.
Taç Tarım Ürünleri yüzde 300, Uzertaş Boya yüzde 1.565 oranında yükseldi. Zarar ettikleri halde iktisadi kurallarla bağdaşmayan şekilde değerlenmekte. Söz konusu firmalar düşük likidite ile tavan olabilmekte. Bunu gören birikim sahiplerinin yönelimi fiyat artışının iktisadi temellerle bağdaşmayacak şekilde çıkmasına yol açıyor.
Mağduriyet artabilir
Bireysel yatırımcılar efsane getirilerin peşinden sürüklenmeye devam ediyor. Hisse senetlerinde devre kesici uygulamalar geliyor. Hisseler brüt takasa alınıyor, belli sürelerle işlem yasakları geliyor. Yatırımcıları yönlendiren sosyal medya hesapları kapatılıyor, para cezaları ve suç duyuruları yapılıyor.
Buna rağmen bireysel yatırımcılar, kısa sürede büyük kazanç elde etme hevesiyle gereksiz risklere yönelmekte.
Hissede derinlik önemli
Hisse senedi alınırken en önemli kriter gelir ve kârlılık olmalı. Düzenli büyüyen firmanın işlem hacmi ve derinliği eldeki hissenin kolay bir şekilde satılması açısından göz önünde bulundurulması gereken bir diğer husus. Zararda ve sermayesi düşük firmaların işlem hacmi de dar olması sebebiyle çıkışı göz kamaştırsa da satmak istendiğinde alıcı bulunamaz. Özellikle zirvede gelen yüklü satışın ardından bu daha net bir şekilde ortaya çıkar. Bu durumda hep çıkacak beklentisiyle çıkış esnasında satmayan bireysel yatırımcının kaybı adeta kaçınılmazdır.
Riskli şirketler
Defter değerinin 30 kat, 40 kat üzerindeki şirketler riski yüksek olan bir diğer gruptur. Bu tür firmalardan uzak durulmalı. Şirketin özvarlıklarının çok üzerindeki değerlemeler riskin de ciddi boyutlara yükseldiği anlamına gelir. Yüksek prim beklenirken alınan hisseler yüksek kayıplara yol açabilir.