Seçime bir aydan az bir süre kalırken piyasalarda yeni dengeler oluşuyor. Seçim hareketliliğini fiyatlamak isteyenler bilanço beklentilerini de göz önünde bulundurmalı.
Seçimlere bir aydan az süre kaldı. Hisselerdeki fiyat hareketliliği ve kurumsal yatırımcıların yaklaşımı nazara alındığında ağırlıklı olarak bekleyişin hâkim olduğu bir piyasa öne çıkıyor. Borsa Endeksi haftayı 5.012 seviyesinde kapattı. Dolar kuru 19,40 TL, euro 21,30 TL, altının onsu ise 1.979 dolar seviyesinde bulunuyor. Kapalıçarşı ve bankalar arasındaki makas ise açıldı.
Öte yandan Türkiye yabancı radarında. Yatırım gurusu olarak bilinen Mobius Capital’in Kurucusu Mark Mobius, küresel görünümdeki bozulmaya rağmen gelişen piyasa şirketlerinin iyi performans sergilediğini belirterek, yatırım yapmak için Türk şirketlerine bakmaya devam ettiklerini söyledi. Mobius, Türkiye’deki enflasyon ve döviz kuru seviyesinin ihracatçı Türk şirketlerine fayda sağladığını ifade etti. Önümüzdeki dönemde ihracat pazarlarının ekonomik seyri bu şirketler için de belirleyici olacak.
Borsada 5.000 seviyesi önemli bir destek noktası. Mobius’un söylemlerine rağmen yabancıların satış ağırlıklı eğilimi sürüyor. Seçim belirsizliğinin bitmesi ve yabancı satışlarının durulması beraberinde endekste güçlü bir çıkışı getirebilir. Ancak seçim sonuçları netlik kazanıncaya kadar siyasi atmosfere yönelik her gelişme fiyatlar üzerinde dalgalanmalara sebebiyet verebilecektir.
Faiz kararı
TCMB, ocak ayında politika faizini yüzde 9,00 seviyesinde bırakırken, şubat ayında 50 baz puan indirime giderek yüzde 8,50’ye çekmişti. Geçen ay ise faizi piyasa beklentileri doğrultusunda yüzde 8,50 seviyesinde sabit tuttu. Merkez Bankası’nın bu ay nasıl bir yaklaşımda bulunacağı ise merak konusu. TCMB, 27 Nisan Perşembe günü saat 14.00’te faize ilişkin yeni kararını açıklayacak. Genel beklenti faizi sabit tutması yönünde. Piyasalar açıklanacak faiz oranının yanı sıra toplantı notlarını da yakından takip ediyor.
Mayıs hareketi
İlk çeyrek bilançoları gelmeye başladı. Açıklanan bilançolar yılın ilk göstergeleri niteliğinde ve 2023’ün tamamı için de adeta öncü göstergeler olarak değerlendirilebilir. Aracı kurumların ortalama beklentilerine göre kârlılıklarda ilk çeyrekte, geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 50 artış bekleniyor. Finans dışı şirketlerin net dönem kârına yönelikse yıllık bazda artış beklentisi yüzde 45 seviyesinde bulunuyor. Sigortacılık sektöründe beklentiler geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 65 artışa işaret ediyor.
Borsa İstanbul’da ilk çeyrek bilanço sezonu 19 Nisan’da Arçelik ile başladı. Aracı kurumların bilançolara ilişkin beklentileri olumlu yönde. Gıda, iletişim, sigorta ve bankacılık sektörleri başta olmak üzere borsa şirketlerinin olumlu finansal açıklayacakları yönünde bir beklenti hâkim.
Borsa İstanbul’da işlem gören şirketlerin 2023 yılı ilk çeyreğe ilişkin konsolide olmayan finansal sonuçlarını son gönderme tarihi 2 Mayıs 2023. Konsolide şirketler ve konsolide olmayan bankalar için finansal sonuçların son gönderilme tarihi 10 Mayıs 2023, konsolide bankalar için ise 22 Mayıs 2023.
Bilanço beklentilerinde neler öne çıkıyor?
1- Yıllık gelir artış trendinde yavaşlama
2- Kâr marjlarında zayıflama
3- Asgari ücretin yıllık iki kat artışı
4- Yüksek enerji maliyetleri
5- Finansman koşullarındaki sıkılaşmanın olumsuz etkisi
6- Görece yatay seyreden TL kur farkı değerlemelerinin etkisinin sınırlı olması
7- Deprem felaketinin tek seferlik ek maliyetlere neden olması
8- Deprem yardımlarının ve yarattığı etkinin bilançolara yansıması
9- Vergi gelirlerinin bu çeyrekte olmayacağı
Risk primi yüksek seyrini koruyor
Türkiye’nin kredi risk primini gösteren 5 yıllık CDS oranı 528 seviyesinde. Risk primi yüksek seyrini koruyor. CDS’ten önce piyasaların yönünü belirlemekte kullandığı verilerin başında ülke rating notu gelmekteydi. Kredi notları referans değer olarak kabul edilmekle birlikte etki derecesi de düşmüş durumda. Türkiye’nin yatırım yapılabilir ülke notunun olmaması CDS göstergesini öne çıkarıyor. Sürdürülebilir bir yabancı sermaye akışı için öncelikle CDS oranlarının 150’li seviyelere gerilemesi önemli. Daha güçlü bir çıkış içinse ülke kredi notunun yeniden yatırım yapılabilir seviyeye gelmesi önemli.
EYT’liler halka arzlara, döviz ve altına yöneldi
Seçimler yaklaştıkça belirsizlik altında güvenli limanda olma isteği dolar talebini güçlendiriyor. Dolar, TL karşısında yavaş da olsa değer kazanıyor. İhracatçılar kurdaki bu artışı yetersiz görse de mevcut seviyelerin yüksek olduğu yönünde güçlü bir eleştiri de bulunduğunu göz ardı etmemeli. Dolarda olası hareketler enflasyonu yukarı yönlü itekleyecektir.
İşlemleri tamamlanan EYT’lilerin hesaplarına ödemeler gelmeye başlarken halka arzlara, döviz kurlarına ve altına yöneldikleri gözleniyor. Alternatif arayışında olanlar birikimlerinin değerini koruma yönlü yaklaşımlarda bulunuyor. Dolar kuruna ilişkin kurum tahminleri 24 TL seviyelerinde bulunuyor. Gram altında ise yükseliş beklentileri korunuyor.