Ekonomi üçüncü çeyrekte yüzde 6.7 oranında büyüdü. Borsa İstanbul kasım ayını rekorlarla geçirdi. BIST 100 Endeksi TL bazında tüm zamanların zirvesini test etti. Endeks, 1.352 seviyesine kadar yükseldikten sonra ayın son işlem gününde 1.313 seviyelerinde seyretti. Endeks TL bazında rekor kırmasına rağmen yılbaşından bu yana getirisi yüzde 14.73 ile sınırlı kaldı. Dolar bazında ise yılbaşına göre yüzde 12.60 aşağıda. Yabancı yatırım bankaları Türkiye hisse senetleri piyasası için ağırlığı artırma tavsiyelerini sürdürüp alım önerisinde bulunuyor. Piyasalar, Kovid-19 aşısında gelen olumlu haberlerle birlikte moral buldu. Küresel bazda korkuyu gösteren VIX Endeksi, şubat ayından bu yana ilk kez 20 seviyesinin altına geriledi.
% 100 kazandırdılar
Borsa İstanbul’da 200 hisse senedi yılbaşından bu yana yüzde 100’ün üzerinde kazandırdı. Bazı hisselerde değer artışı yüzde 3000’lere kadar çıktı. Ancak bu denli prim yapan şirketlerin 62’si zararda ve yatırımcılar bu nedenle dikkatli olmalı. Günümüzün önemli değer yatırımcılarından biri olan Charles Brandes, “Borsa doğası gereği yanıltıcıdır. Herkesin yaptığı genelde yanlıştır” diyor. Brandes hisselerde gerçekleştirilen kısa süreli al-sat işlemlerin ise yatırımcılardan ziyade aracı kurumlara yaradığını hatırlatıyor. Öte yandan üç beş yıldan kısa vadeli işlemleri yatırım değil spekülasyon olarak değerlendirmekte. Bir spekülatör gibi hareket etmek yerine şirketlerin değerine odaklanmak hem gereksiz risklerden kurtaracak hem de uzun vadede çok daha yüksek getirilerin sağlanmasına olanak tanıyacaktır.
Beş dönemdir zararda olanlar
Borsa İstanbul’da yılbaşından bu yana 200 hisse senedi 100’den fazla kazandırırken bu hisselerden 24 tanesi son 5 dönemdir zararda. Toplam 61 şirket ise son dönem ve yıllıklandırılmış bilançolarında zararda. Bu şirketlerin yıl sonu bilançolarında zararın devam etme ihtimali yüksek görünüyor. Yatırımcıların bilinçli hareket ederek gereksiz risklerin altına girmemesi olası zararların da meydana gelmesine mani olacaktır.
Bundan sonrası önemli
Türkiye ekonomisi üçüncü çeyrekte yüzde 6,7 oranında büyüdü. Üçüncü çeyrek büyümesinde yurt içi talep artışı etkili oldu. Türkiye bu verilerle G-20 ülkeleri içinde 3. çeyrekte en hızlı büyüyen ülke konumunda bulunuyor. Ancak bunun kredi destekli bir büyüme olduğu unutulmamalı. Sektörel bazda en hızlı büyüyen beş sektör arasında yer alan finans ve sigorta, yüzde 41.1 ile açık ara fark attı. Onu yüzde 15.3 ile bilgi ve iletişim takip etti. Sanayi yüzde 8.4, inşaat yüzde 6.4 ve tarım yüzde 6.2 oranında büyüdü. Yaz aylarındaki güçlü kredi büyümesi ile işletme ve tüketiciler salgının etkisinden korunmaya çalışıldı. Ancak bu da enflasyonun seyrinde bozulmaya neden oldu. Enflasyondaki artış ise beraberinde faiz artışını getirdi. Önümüzdeki dönemde enflasyon ile mücadelenin ön planda olması aynı büyüme hızının korunamayacağını gösteriyor.
Çeyreklerde borsa ve dolar
Çeyrek dönemler halinde borsa ile doların seyri takip edildiğinde kurdaki artışın zayıf olduğu dönemlerde borsada güçlü çıkışların yaşandığı görülüyor. Büyüme yaşanırken kurların da arttığı dönemlerdeyse borsadaki çeyrek dönem hareketleri sınırlı kalmakta. Güçlü büyümeler yakalanmasına rağmen aynı dönemde aşırı değerlenen dolar kuru karşısında BIST 100 Endeksi’ndeki performans düşük kalmakta. Kur etkisine şimdi bir de faiz ilave olacak. Bu da üçer aylık borsa performanslarının seyrini etkileyecektir. Hareket yukarı olsa da yükseliş marjını sınırlayabilir. Hisse ve sektör seçimi önümüzdeki dönemde önemli olmaya devam edecek.