Sermaye piyasaları düşük faizle birlikte pandemi döneminde atağa geçti. Birikimler mevduattan ayrıldı, borsa, döviz ve altına kaydı. Aracı kurumların kârı yüzde 150 arttı. Halka arzlara 20 kat daha fazla talep geldi. Yatırımcı sayısı ve işlem hacmi rekor kırdıSermaye piyasaları düşük faizle birlikte pandemi döneminde atağa geçti. Birikimler mevduattan ayrıldı, borsa, döviz ve altına kaydı. Aracı kurumların kârı yüzde 150 arttı. Halka arzlara 20 kat daha fazla talep geldi. Yatırımcı sayısı ve işlem hacmi rekor kırdı
Negatif reel faiz ve pandeminin bir araya gelmesi sermaye piyasalarının yıllardır konuştuğu sorunları bir anda aşarak büyümesine imkân sağladı. Yatırımcı sayısı ve işlem hacmi arttı. Aracı kurumların karlılıkları zirve yaptı. Daha fazla insanın gündemine piyasa enstrümanları girdi. Kur riskinden dolayı şirketler ve bireyler kendilerini korumayı öğrendi.
Paranın faize akmaması, alternatif adreslere kaymasına yol açtı. Pay piyasasındaki yatırımcı sayısı 2019 yıl sonunda 1 milyon 203 bin kişi iken, 2020 Kasım sonu itibariyle 682 bin kişi artarak 1 milyon 885 bine ulaştı.
2019’un 11 aylık döneminde 1.9 trilyon TL olan pay piyasası işlem hacmi, 2020’nin aynı döneminde 5.7 trilyon TL’ye yükseldi. Bu dönemde gerçekleştirilen halka arzlara da ortalama 20 kat talep geldi. Bu sayede, aracı kurumların 2020 yılı üçüncü çeyreğindeki yıllıklandırılmış dönem kârı, önceki döneme göre yüzde 150 artarak 1.4 milyar TL’den 3.5 milyar TL’ye yükseldi. Üstelik bu dönemde yabancı yatırımcılar 1997 yılından bu yana en büyük satışı gerçekleştirdi.
BIST 100 Endeksi yüksek yabancı satışına rağmen TL bazında rekor seviyelere yükseldi.
Zirve üstüne zirve
Borsa İstanbul’da yerlilerin ağırlıkta olduğu 23 borsa şirketi özvarlıklarının yani defter değerinin 20 katına işlem görüyor. Yabancının ağırlıkta olduğu finans sektörü hisselerinde 34 şirketin piyasa değeri ise özvarlıklarının da altında kaldı.
Küçük hisselerdeki abartılı beklentiler hisselere zirve üzerine zirve yaptırdı. Bu şirketlerin yarısının zararda olması ise riskin büyüklüğünü ifade ediyor. Bu şirket hisselerinde hacim düşük ve çoğunlukla Alt Pazar’da işlem görüyorlar. Hacmi olup da Ana Pazar’da işlem görenlerin de ağırlığı zarar ediyor.
Şirketlerde pandemi etkisi
Borsa şirketlerinde ekonomik dalgalanmalar şirketlerin yeni açılımlara, faaliyet alanlarında da değişime gitmelerine yol açıyor. Bunun en bariz örneklerini geçmiş yıllarda tekstil sektöründeki şirketlerin gayrimenkul şirketlerine dönüşmesi ile görmüştük. Tekstil sektörü krize girdiğinde şehir merkezlerinde kalan firmaların üretim sahaları AVM ve konut projelerine çevrildi. Bu firmalar da sektör değiştirerek faaliyetlerine devam ettiler. Şimdi de pandemi döneminde firmaların yükselen sektörlere kaydıkları gözleniyor. Bu dönemin yükselen yıldızı maden ve yazılım sektörü. Şirketlerin yeni yatırımlarında bu alana kaymalarına neden oluyor. Var olan sanayi kuruluşları da ciddi bir yazılım üssü haline gelme gayretinde.
Defter değerinin altında işlem görenler
Defter değerinin altında işlem görenler bankalar, gayrimenkul şirketleri, holding, yatırım ve ulaştırma şirketleri. Bu şirketlerden bankaların yükselişi hisse senetlerine kasım ayında başlayan yabancı akışının devam etmesine bağlı. Kredi notlarına bakıldığında güçlü bir yabancı akışı için erken olduğunu görüyoruz. Ancak kredi not görünümünü değiştirecek adımların atılması yabancı sermayenin hisse senetlerinde ciddi bir yükselişin önünü açabilir. Ekonomide atılan olumlu adımların, maliye politikaları ile desteklenmesi, enflasyonun yeniden tek haneli rakamlara gerilemesi hem yerli hem de yabancı yatırımcı için Türkiye’yi fırsat radarında yükseltebilir.