Türkiye tam 40 yıldır bölücü terör örgütü PKK’yla mücadele ediyor. Bu süreçte de terör belası canımızı çok yaktı. Doğu ve Güneydoğu bölgemizde on binlerce insanımızın ölümüne, yaralanmasına, sakat kalmasına, binlerce ailenin yerinden, yurdundan, köyünden, kentinden, uzaklaşmasına, ulusal ekonominin milyarlarca dolar kaybına neden oldu. Terörle, teröristlerle mücadelede binlerce kahramanımızı şehit verdik… Hala da aynı kararlılık ve fedakarlıklarla bu amansız mücadele devam ediyor. Teröristler temizlendikçe, dağlar terörden arındırıldıkça da bölgeye huzur geldi... Görüntü hızla değişti. Bunda da 2016’dan bu yana ivme kazanan teröristi zarar vermeden yok etmek için “önleyici saldırı” doktrini ya da terörü kaynağında kurutma stratejisinin adım adım başarıyla uygulanmasının etkisi büyük... Terörist neredeyse hedef orası... 2019’dan bu yana atılan “Pençe”lerle de Irak’ın kuzeyinde coğrafyanın konumuna göre 30-40 kilometrelik derinliğe kadar inen TSK terör örgütüne yönelik alan hakimiyetini daraltma, yok etme ve ülkemiz sınırları içine terörist sızmalarını önlenme faaliyetleri gerçekleştirdi. Tek tek inlerine girildi, yapılan terörist temizliğiyle birlikte kontrol altına alınan yerlerde üs bölgeleri oluşturuldu ve Silahlı Kuvvetler unsurları oralarda konuşlandırıldı. Eskilerdeki gibi girip-çıkma değil, artık kalıcı olundu yani. Zaman içerisinde eklenen halkalarla da zincir tamamlandı ve 26 Kasım itibarıyla Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Zap’ta da kilidin kapandığını ilan etti... Konuşulan, beklenen oldu bir başka deyişle...
***
Irak kuzeyinde yaşanan otorite boşluğu nedeniyle, Türkiye sınırına paralel konumdaki terör yuvaları Metina, Zap, Avaşin-Basyan, Sinat-Haftanin, tamamıyla Mehmetçik’in postal bastığı ve mutlak hakimiyetinde yerler artık...Türkiye ile kara teması kesilen teröristler Kandil’in kuzeyi Hakurk’un güneyi ve İran’a kadar olan bölgede tutunuyor. Yaza kadar oralarda temizlenecek büyük olasılıkla... Yani Kandil hepten sönecek, söndürülecek... Bunlarda hem Türkiye’nin dediğini yapan bir devlet olduğunu hem de Silahlı Kuvvetlerin imkân ve kabiliyetini ortaya koyan bir durum. Zira akıllarınca zorlu doğa koşulları, açtıkları mağaralar terör örgütünün, teröristlerin kendilerini güvende, en güçlü hissettikleri yerlerdi, buralara kimse gelemez, kendilerine dokunamaz havasındaydılar... Sadece onlar da değil, teröristlere kol kanat geren hamileri, ABD ve İngiltere başta birçok Avrupa ülkesi de hesaplarını hep kendi orduları üzerinden yaptıkları için PKK ile aynı kafadaydılar ve buralara kimse erişemez sandılar... Bu doğa koşullarıyla kimse başa çıkamaz diye düşündüler. Şu anda da hepsi sus pus haldeler zaten... Dolayısıyla binlerce mağaraya tek tek giren temizleyen Mehmetçik, arazinin, iklimin konjonktürün üretmiş olduğu bütün zorluklara rağmen her halkası ayrı bir kahramanlık destanı, aynı zamanda da büyük fedakârlık örneği olan çok büyük bir başarının altına imza atarak bütün dünya ülkelerine bir “askerlik dersi” daha verdi aslında...
***
Bundan sonrasının da böyle olacağı net... Suriye’nin kuzeyinde yarım kalan işi de tamamlayacak Türkiye, sıra ona geldi artık… Irak’taki coğrafyaya rağmen elde edilen başarıya bakıldığında bunun hiç de zor olmadığı ortada... Daha önceki harekâtlar da malum zaten... Teröristler ordu gibiymişler Amerikan silahları da varmış falan zırva... Ordu demek sadece silah vermek ya da bölük, tabur kurmakla olmaz. Hele de ordu algısı verilmeye çalışılan terörist güruhu fotoğraflarıyla hiç olmaz... ABD terörist kuklalarına belki direnin der, diyebilir ama zamanı geldiğinde Mehmetçik hepsini de ezer geçer...
