ABD’nin Ankara Büyükelçisi Jeff Flake’in, ülkesinin DAEŞ’le mücadele adı altında PKK/YPG/PYD ile yapılan ortaklık yerine Türkiye ile ortaklık düşünüp düşünmediği sorulduğunda verdiği yanıt insan zekâsıyla dalga geçecek cinsten:
“Buradaki ortaklıklar ve çabaların her zaman için taktiksel, durumsal ve geçici değerlendirildiğini her zaman söyledim. Bizim oradaki hedefimiz DAEŞ’ten kurtulmak. Türkiye zaten DAEŞ karşıtı kampanyanın ortağı, hep iletişim halindeyiz. Bazı farklılıklar olsa da bunları çözmeye çalışıyoruz. Eğer DAEŞ’ten kurtulmak için misyonumuzu yerine getirmek için farklı yöntemler varsa bunları da dikkate alırız.”
Yani ABD’nin tek derdi, mücadelesi dünyayı terör örgütü DAEŞ belasından kurtarmak. Terör örgütü PKK/YPG/PYD ile olan hemhal durumu da bu misyon gereği bir zorunlu taktiksel birliktelik!.. Eğer DAEŞ’ten kurtulmak için daha başka çözüm formülü söz konusuysa, ona da varız!
Bırak Allah aşkına!.. Dalga mı geçiyorsunuz Sayın Büyükelçi... Yok, asla öyle bir niyetim söz konusu değil diyorsanız da bunları söylerken kafanız iyi miydi diye sorarlar insana. Hele de NATO zirvesi öncesinde İsveç’in üyelik vizesi için Türkiye’ye bu şirin görünme çabanızı kimse yemez, yediremezsiniz!..
***
Çünkü evet ülkeniz ABD’nin Suriye’deki görünür varlık gerekçesi DAEŞ’i yok etmek. Ama ABD ne yaptı, yapıyor? Teröristlerle mücadele adı altında bir başka terör örgütü PKK/YPG/PYPD’yi silahlandırıp eğitti, dahası alan açtı, açıyor. Yani ABD Ortadoğu’daki jandarması İsrail’in yanı sıra kendisine göbekten bağlı bir PKK/PYD/YPG garnizon devletçiği yaratmak üzerine kurguladığı kirli tezgâhı için DAEŞ’i bahane etti, kullandı. Mesela 2014-2015’te Tel Abyad ile Ayn el Arab (Kobani) DAEŞ’ten kurtarma bahanesiyle PKK/PYD/YPG’ye teslim edildi. 2016-2017’deki Fırat Kalkanı Harekâtı’nda TSK şehitler vererek bölgedeki DAEŞ’lileri temizlerken “Ne kadar çok yer IŞİD’den kurtarılırsa o kadar iyi” açıklamasıyla destekler gibi göründü ama Türkiye’nin El Bab’ın ardından Münbiç’e gitme kararlılığını anlayınca da bu kez oradaki PKK/PYD/YPG’lilerin Fırat’ın doğusuna çekileceği garantisi verdi. Ama Münbiç’teki PKK/YPG/PYD’liler, değil Fırat’ın doğusuna geçmek, ABD bayrağının gölgesinde daha da palazlandılar. Rakka’da yaşananlar da malum. Orada da tek mermi atılmadan Rakka PKK/PYD/YPG’ye teslim edildi ve kentteki DAEŞ’lilerin daha sonra kullanılmak üzere kuzeye gitmelerine izin verildi. Nitekim o DAEŞ’liler TSK’nın Afrin’e yaptığı harekâta karşı kullanıldılar da. Hem de daha önce düşman gibi göründükleri PKK/PYD/YPG ile aynı safta. Ama bir yandan da Afrin’deki harekâtın DAEŞ’i canlandırabileceğine dönük sütre gerisinden alçak, kirli bir algı operasyonu yürütüldü. TSK’nın Ekim-Kasım 2019’da Barış Pınarı Harekâtı kapsamında terör örgütü PKK/YPG/PYD’ye dönük temizliği devam ederken ise ABD’den “Türkiye’nin Suriye’nin kuzeydoğusundaki adımları IŞİD’le mücadeleye ciddi ölçüde zarar veriyor” gibisinden akıl dışı açıklamalar, hatta yaptırımlar geldi. Yani bugün Biden’ın da dile getirdiği bu saçmalık önceki Başkan Trump zamanında da vardı. Hepsinin nedeni de silahlandırdıkları, koruyup, kolladıkları terör örgütü PKK/PYD/YPG’nin TSK operasyonları karşısındaki çaresizliği, buna bağlı olarak da devletçik planlarının bozulmasıydı.
***
Kısacası, Sayın Büyükelçi, hangi mücadele, hangi misyon? Bırakın palavrayı. DAEŞ ile mücadele amaçlı Uluslararası Koalisyon’da 80 civarında ülke var. Ancak bugüne kadar Türkiye dışında kimin ne yaptığı, daha doğrusu yapmadığı da ortada. 2016’dan bu yana Türkiye tek başına binlerce DAEŞ’li teröristi etkisiz hale getirdi, hâlâ da aynı kararlılıkla mücadele ediyor. Alçak terör örgütünün sözde son liderini de MİT daha geçenlerde temizledi. Ama ülkeniz ABD ona bile helal olsun Türkiye’ye diyeceğine gak guk etti, hatta bozuldu gibi. Dahası, Türkiye bir yandan da ülkeniz ABD’ye stratejik müttefik ve ortak iki ülke olarak gel bunu birlikte yapalım diyor. Hem de ta en başından beri. Üstelik “Bak arkadaş, kurduğun bir terör örgütünü kurduğun bir başka terör örgütüne kırdırırsan, bunun sonunda sen zararlı çıkarsın” diye de ısrarla uyarıyor. Ülkeniz ABD ise inatla ve saçmalıkla teröristlerle kol kola, yanlış yolda yürümeye devam ediyor. Dolayısıyla, ABD’nin DAEŞ’i bitirmek gibi bir niyetinin olmadığı açık ve net, yoksa gerçekten böyle düşüncesi olsaydı DAEŞ diye bir şey kalmazdı. Zaten DAEŞ falan olmazdı da... Hadi yanılıp hata yaptınız, şimdi de pişmanlık duygusuyla gerçekten DAEŞ ile mücadelede samimisiniz varsayalım. O zaman da ülkeniz ABD’nin yapacağı tek bir şey var:
Valizini toplayıp bölgeden çekip gitmek ve adı sanı ne olursa olsun, terörist temizliğini Türkiye’ye bırakmak.
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024