CHP kurumsal anlamda tüm organlarıyla teyakkuzda... “Savaş ilan edilen bir taraf ne yapıyorsa onu yapacağız” diyen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kurmaylarıyla beraber yeni strateji üzerine çalışıyor. Yarın da kamuoyuyla paylaşacak büyük olasılıkla. Bu bağlamda şimdilik belirginleşen ise daha sert ve önemli adımlar atmak… Yani Özel’in siyasette normalleşme ya da yumuşama sürecinden hafiften tornistan durumu. Ya da buna dönük aldığı eleştiriler, tepkiler nedeniyle rota değişikliği… Bu anlamda CHP’nin önceki lideri Kılıçdaroğlu’ndan Özel’e kurbağa-akrep hikayesinden örnekle “akreplere inanırsan, normalleşirsen sonunda nehrin sonunda boğulursun” diye daha yeni gelen gönderme de malum. Dolayısıyla Özel bir yandan da iç cepheyi tahkim etmeye yoğunlaşmış durumda. Özellikle de cumhurbaşkanlığı adaylığına odaklı Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş arasındaki çekişme ve gerilim iddialarından kaynaklı olası kırgınlık, kırılganlıklara karşı… Beşiktaş’taki son mitingde İmamoğlu, Yavaş, diğer büyükşehir belediye başkanları ile partinin il-ilçe yönetim kadroları ve çok sayıda partilinin katılımıyla oluşan kalabalıkla da çok net birlik-beraberlik görüntüsü verildiği havası hakim CHP’de... Yani CHP’lilerin deyimiyle partide iç çekişmeler, koltuk hesapları bitti, unutuldu tek ses olundu...Yaşananlarda partinin zenginliği sadece... Tabii bu dıştan bakıldığında elbette..
★ ★ ★
Zira içeriden gelen farklı seslerin, çıkışların varlığında pek değişiklik yok, kısa bir mola sanki... Hâlâ bitmeyen genel başkanlık hesapları ve cumhurbaşkanı adayı kim olacak, olmalı üzerine kurgulu dar alanda kısa paslaşmalar ve tartışmalara odaklı gerilim havası aynen devam ediyor. Adı geçen, sürekli konuşulan, tartışılan başat aktörlerin hepsi o kadar istekli ve hırslılar ki... İmamoğlu, cumhurbaşkanlığı adaylığının kendisinin hakkı olduğunu düşünüyor, bir an önce açıklanması için de bastırıyor; hatta bunu doğrudan dillendiren CHP’li vekiller bile var… Hem de son gelişmelerden kayraklı bunun CHP için tek çıkış yolu olduğunu savunarak... Yine bu bağlamda İmamoğlu’nun CHP Genel Başkanlık koltuğuna oturmak için seçimli bir olağanüstü kurultay hazırlığında olduğu iddiaları var. Böylece de CHP’nin cumhurbaşkanlığı adaylığını tartışmasız kendi lehine çevirmek, garanti altına almak amacıyla... Dönüp Mansur Yavaş cephesine bakıldığında ise o zaten ben adayım diyor. Dolayısıyla İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığının resmen açıklanması halinde, Yavaş’ın yalanlamasına rağmen CHP’den kopma, daha başka bir partiden ya da ittifaktan cumhurbaşkanı adaylığını açıklama iddiaları hala olasılık dahilinde. Bunun da ciddi anlamda CHP’yi zorlayacağı, sıkıntıya sokacağı belirtiliyor. Ancak böyle bir olasılıkta daha başka öngörüleri olan deneyimli siyasetçilerde var. Onlar da şöyle diyorlar:
“İmamoğlu’nun başında hakkındaki davadan kaynaklı yasaklanma durumu olduğu sürece Yavaş böyle bir hamle yapmaz. Çünkü eğer İmamoğlu’na yasak gelirse, CHP adaylığı otomatikman kendisine döner. Onun içinde son dakikaya kadar bekler...”
İki isim arasındaki bu gerilimi düşürmek amacıyla CHP’liler arasında konuşulan bir başka öngörü de İmamoğlu ve Yavaş’ın aralarında anlaşma, uzlaşma formülü... Biri cumhurbaşkanı, diğeri yardımcısı gibi. Ki bu anlamda bir süre önce Yavaş’ın yardımcılık olasılığı da dillendirildi nitekim... Sonrasında yaşanan tepkiler, çıkışlar da malum...
★ ★ ★
Tabii bu olasılıklar, varsayımlar da hep CHP’deki diğer iki dinamik mevcut ve önceki genel başkanlar Özel ile Kılıçdaroğlu’nun hesapları, beklentileri ve parti içindeki ağırlıklarıyla doğrudan bağlantılı bir durum. Zira CHP’de herkes kendine oynuyor nihayetinde... Özellikle siyasi geleceklerini o dört ismin partideki pozisyonlarına göre kurgulayan destekçileri açısından... Dolayısıyla CHP’deki MR görüntüsüne bakıldığında farklılık, hareketlilik açık ve net... Yani CHP’nin dışı başka içi çok daha başka...