Terör örgütü PKK kongresini topladığını duyurdu. DEM parti de yaptığı açıklamada “tarihi kararlar alındı” dedi. Ankara’nın beklentisi en başından beri örgütün en kısa süre içerisinde kongresini toplayıp İmralı’dan gelen çağrının gereğini yapmasıydı... Hep yinelenen de şuydu: Bu süreci ne kadar çok konuşursak ne kadar çok tartışmaya açılırsa zarar görme, provoke edilme olasılığı yüksek.. Ki İmralı Heyeti’nden yapılan açıklamalara bakıldığında da yazılı ya da sözlü çok kısa bilgilendirmeler oldu, sadece sürecin devam ettiğine yönelik vurgular öncelendi...
Bir yandan da Ankara, devlet zirvesi ısrarla şunu yineledi: Eğer çağrının gereği yerine getirilmezse zaten kesintisiz devam eden terörle mücadeleye hız verilecek. Bu bağlamda da b, c, d, hatta z’ye kadar planlar hazırdı bildiğimiz kadarıyla. Mesela Sincar’a yönelik kapsamlı bir süpürge harekatının başlayacağı konuşuluyordu... Yani Türkiye Cumhuriyeti Devleti sabırla ve hassasiyetle süreci yürütürken kafasında terör örgütünün yan çizme olasılığına karşılık ne yapılacağını planlamıştı.. Aynısı bundan sonraki hukuki ve siyasi süreç, izlenecek yol haritası içinde geçerli. Malum silahların envanteri, ne olacak konusu, terör örgütü ele başlarının durumu gibi kafa karıştıran bir sürü soru işareti var. Bunların hepsinin de Türk istihbaratının yakın takibinde olduğu bilinen bir gerçeklik...
***
Gelinen noktada ise Terörsüz Türkiye kavramında yeni bir aşamaya geçilmesi ve özellikle toplumda sahiplenilme görüntüsü kritik önemde... Zaten halk arasında, toplumda ayrılık, gayrılık falan söz konusu değil. Varolan halk arasında sorun yaratma toplumun birlik beraberliğini bölme amaçlı bazı mihraklarca yürütülen alçak oyun ve onların maşası terör örgütü ile ülke içinde de görülen işbirlikçi aparatları... Hal böyle olunca da Sırrı Süreyya Önder’i anma programı için aylar sonra TBMM’ye gelen MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin verdiği son derece samimi-duygusal görüntüler ve DEM Parti yöneticilerinin de içinde yer aldığı fotoğraf kareleri hem dünyaya hem de doğrudan bu sürece sekte vurma potansiyeli olan isimlere karşı bir mesajdı... Biz buradayız, biriz bütünüz diye. Yine Sırrı Süreyya Önder’in ayyıldızlı Türk bayrağına bağlılık, ile barış içeren vasiyeti ve Dem Parti yöneticilerinin de sıcağı sıcağına yaptıkları ”Önder’in vasiyetine sahip çıkacağız, barışı getireceğiz, silahları susturacağız” gibisinden açıklamalarda çok kıymetli. Malum son bir kaç haftadır DEM partililerce Meclis’e verilen bazı talepkar önergeler ve söylemler süreç açısından sıkıntı yaratan nitelikteydi. Hala da olabilir. Homojen bir yapı değil, fraksiyonlar var, farklı sesler olacaktır elbette... Hatta bu anlamda süreci sabote etme amaçlı daha farklı gelişmeler de yaşanabilir... Dolayısıyla bundan sonraki süreçte de aynı hassasiyet kritik önemde... Özellikle de yapılan açıklamaların dili ve içeriği anlamında... Çünkü gelinen nokta eşitler arası bir durum değil öncelikle...Hele de al-ver meselesi hiç değil..
***
Türkiye 40 yıldır sadece teröristlerle değil, arkasındaki güçlerle de mücadele ediyor. Onbinlerce şehit verdi, gazilerimiz var..Sonuçta da devlet “son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar” diye net bir kararlılık ortaya koydu ama bir yandan da el uzatıp, yaşam fırsatı verdi ve bugünlere gelindi.. Bunun demir yumruğu da var yumuşak eli de... Ve her ikisi gelişmeler bağlamında bundan sonraki süreç için de geçerli...