Peş peşe gelen saldırılarla ABD terör şokunda...Hem kamuoyunda yarattığı panik hem de istihbarat ve güvenlik kademelerindeki kargaşa, kaotik ortam anlamında... Yaşanan kanlı saldırılar sonrası dünyanın gözü ABD’ye çevrilirken olaylarda DAEŞ parmağının olduğuna dair işaretlerin ortaya çıkmasıyla tartışılan iddialar, komplo teorilerinin başında da “ABD, Suriye’den çıkmamak için DAEŞ’ı yeniden sahaya sürdü” var. Buna Pentagon’dan 20 ocakta ABD Başkanlık koltuğuna oturacak Trump’a “Suriye’de kal PKK/YPG’yi koru” mesajı şeklindeki yorumlar da ağırlıkta… Yani ABD’nin çok iyi bildiği ve dünyanın bir çok yerinde defalarca uyguladığı bir “organize işler” kurgusu, tezgahı kokuyor bu iş... Ama bu noktada işin bu kez sadece ABD derin devleti kaynaklı değil, İsrail, MOSSAD imzalı olabileceği şeklinde iddialar da söz konusu… Buna göre de Suriye’de köşeye sıkışan terör örgütü PKK/YPG İsrail’den yardım dilenip, “ABD bize eskisi kadar yakınlık göstermiyor” diye şikâyet edince MOSSAD, bizzat Amerikan kamuoyunu tetiklemek amaçlı DAEŞ tehdidi, korkusu üzerinden böyle bir formül üretmiş olabilir… İsrail kendi güvenliğini sağlamak için kendinden olanları, bile hedef olarak alabilecek, alan gözü dönmüş bir ülke malum… Dolayısıyla ABD vatandaşlarının hayatları umurunda bile olmaz... Bu durumda DAEŞ’i işaret eden saldırıların amacını sorgularken yanıtı kritik önemde anlamlı olan soru da şu elbette:
Bu adanmış bir amaç mı? Sapkın bir örgüt misyonu adına insanlar kendilerini, yakar, patlatırlar ya öyle mi? Yoksa birilerince kurgulanmış bir projenin parçası olarak olaya karışmak, kullanılma durumundaki eleman faaliyeti mi? Burada da kişinin kimliğinden ötesi bu elemanın nasıl bir sistemden çıktığı, kime hizmet ettiği önemli...
***
Öyle ya da böyle her ikisi açısından bakıldığında da ABD adına utanç verici bir durum olduğu ortada... İstihbarat, güvenlik zafiyeti aleni, FBI’ın devletin diğer kurumlarıyla, yetkilileriyle koordinasyon kopukluğu facia halde... Her kafadan ayrı bir ses çıkıyor, Belediye Başkanı terör saldırısı diyor, FBI önce yalanlıyor, sonra çark ederek kabulleniyor. Hatta daha başkaları olabilir diye paniği hepten körüklüyor… Nitekim bir ara askerden destek isteme durumu bile söz konusu oldu... Olay yerine giden Cumhuriyetçi bir senatör ise FBI açıklamalarına çok fazla güvenilemeyeceğini söyledi. Yani ülkesinden binlerce kilometre uzakta ABD sözde DAEŞ avcılığı yapıyor havasında ama kendi vatanındaki DAEŞ’lilerden bi haber görüntü içinde...
Üstelik DAEŞ’le mücadele palavrasını da tam anlamıyla çocuk oyunu Saklambaç’a çevirmiş durumda. Elma dersem çık, armut dersem çıkma misali... Bir bakıyorsun DAEŞ bitti, bitiyor havası veriyor ama sonrasında en büyük tehdit diye yeniden celalleniyor. Örneğin, Mart 2019’da Trump DAEŞ’in tamamen yenilgiye uğratıldığını açıklamıştı, Ekim 2019’da terör örgütünün lideri Bağdadi öldürüldüğünde de bu tezler pekiştirilmişti. TSK’nın Ekim-Kasım 2019’da Barış Pınarı Harekâtı kapsamında terör örgütü YPG/PKK’ya dönük temizliği devam ederken ise ABD’den “Türkiye’nin Suriye’nin kuzeydoğusundaki adımları IŞİD’le mücadeleye ciddi ölçüde zarar veriyor” gibisinden akıl dışı açıklamalar, hatta yaptırımlar gelmişti. Hala da aynı kafadalar... Hem de Türkiye’nin sadece Fırat Kalkanı Harekâtı kapsamında binlerce DAEŞ’li teröristi temizlediği gerçeği ortadayken... Yani ABD’nin kirli planları doğrultusunda DAEŞ bir saklanıyor ve bitti sanılıyor, bir hortluyor. Yoksa normal şartlarda DAEŞ’in çoktan bitmesi, bitirilmesi gerekir...
***
Ama terör örgütü DAEŞ’le mücadeleyi bir başka terör örgütü PKK/YPG üzerinden yürüten, daha doğrusu, onlara alan açmak için kullanan ve o terör örgütünü aklınca meşrulaştırmaya çalışan ABD bunu istemiyor... Terör örgütü PKK/YPG köşeye sıkıştığı zamanda “DAEŞ’le mücadeleye zarar veriliyor” diye zırvaladı, zırvalıyor hep. Dolayısıyla istihbarat ve güvenlik zafiyetleriyle kendi vatanındaki DAEŞ terörüne karşı aciz ve çaresiz bir görüntü içindeki ABD’ye verilecek nasihat de şu aslında:
Zaten terör örgütü PKK/YPG şu an gidecek yer arıyor, bunlarda senin kankan olduğuna göre, senin ülken DAEŞ tehdidi nedeniyle ciddi bir risk altındaysa al bu kurtarıcı diye yutturmaya çalıştığın elleri kanlı PKK/YPG’li teröristlerini ABD’ye götür. Senin topraklarında senin adına DAEŞ’li teröristlerle mücadele etsinler, ülkende huzura kavuşsun, Amerikan halkı da rahat etsin!..