Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

ABD’yi sarsan yolcu uçağı, askeri helikopter çarpışması, kafa karıştıran yorumlara neden oldu. Zira dünyanın her köşesini karıştıran, “demokrasi getiriyorum” diye gittiği yerleri kan ve gözyaşına boğan ABD kendi içinde de çok istisnai zamandan geçiyor. İkinci Trump dönemi denildiğinde en çok konuşulan, tartışılanların başında dünyanın geleceği kadar ABD’nin kendi iç meseleleri, özellikle “müesses nizam” ya da “derin devlet” muhabbeti de var… Başkan kim olursa olsun, kim ne derse desin sonuçta onların dediği olur denilen Pentagon ve CIA yani. Trump’ın ilk dönemindeki bazı politikalarının mahkemeler, bürokrasi ya da Pentagon tarafından nasıl engellendiği, hakkında açılan soruşturmalar da malum. ABD Başkanı olarak dediklerinin tam tersi yapılan işler de oldu. İlk döneminde yaşadıklarıyla hayli deneyimlenen ve seçim sürecinde kendisine yönelik suikast girişimi nedeniyle daha bilenen Trump da bu kez yekten işte o “derin devlet”le savaş kararlılığında. Seçim kampanyasındaki “Dışişleri Bakanlığı, savunma bürokrasisi, istihbarat servisleri ve diğer tüm kurumlar tamamen elden geçirilmeli ve derin devlet unsurları tasfiye edilerek ABD’yi önceliğimiz yapmalıyız. Ne yapılması gerektiğini de biliyorum” sözlerinden hareketle de başkanlık koltuğuna oturur oturmaz bu anlamda arka arkaya kararlara imzalar attı. Özellikle de Pentagon’un yetki kapsamındaki askeri harcamalarla ilgili. Böyle bir konjonktürde gerçekleşen Washington’daki çarpışma üzerine de olay hiçbir şeyden habersiz insanların yaşamlarını yitirmesi ve yakınlarının acılarını yansıtan korkunç bir kazadan ziyade ABD’deki güç hesaplaşması olasılığına odaklandı bir anda… Olay mahalli havaalanının Beyaz Saray, Pentagon ve Kongre binalarının burnunun dibinde olması nedeniyle… Dolayısıyla olayın gerçek nedenini sorgulama, anlama noktasında algı ve olgu ikilemini tetikleyen, zorlayan teknik olarak açıklanmaya muhtaç son derece kritik, detay, görüntü ve sorular öne çıktı. Çok sayıda farklı görüş, öngörü, hatta komplo teorileriyle birlikte… Niyesi belli...

Haberin Devamı

***

Haberin Devamı

Askeri-sivil, pilotlara, havacılık uzmanlarına göre; teknik patron kulenin kontrolünde normalde böyle bir çarpışmanın olması mümkün değil… İnişteki bir uçağın yanına helikopterin girmesi değil böyle çok kritik konumdaki, korumalı Washington’da sıradan bir havaalanında bile imkansız. Görüntülere bakıldığında da helikopter sanki uçağa doğru yöneliyor. Kule ile helikopter pilotu arasındaki ses kayıtları dinlendiğinde ise kesiklikler nedeniyle tam anlaşılmama durumu dikkat çekiyor. Bu verilere dönük olarak da yetersiz yönlendirme ve kesin talimatlar vermediği gerekçesiyle kuleyi sorumlu tutan da var, helikopter pilotunun hatalı bir uçuş yaptığını, olmaması gereken yerde, rotada olduğunu söyleyen de. Bununda da pilottaki yorgunluk, rahatsızlanma, kullandığı gece görüş gözlüğü nedeniyle çevredeki ışıklardan yanılgıya düşme ya da uçağı fark etmesine rağmen geçerim özgüveninden kaynaklı olabileceği iddiasıyla... Ama bir de bu çarpışmayı ABD’deki iç mücadelenin dışarıya yansıması olarak değerlendirenler de oldu... Onların iddialarına göre ise bir elektronik harp yöntemiyle radar ya da kule irtibatı, konuşmalar karıştırılmış olabilir… Sosyal medya platformlarına yansıyan kule ile helikopter pilotu arasındaki ses kayıtlarındaki kopukluk ve kesiklikleri de buna dayanak olarak gösteriyorlar..

Haberin Devamı

***

Bunlar varsayım sadece... Nitekim ABD Başkanı Trump ve Pentagon da yaptıkları açıklamalarda olayı korkunç bir kaza olarak nitelediler. Ama helikopterin bilinmez bir sebep ile çok kötü bir açıda gittiğini, helikopterin doğru rota ve yükseklikte olup olmadığını tespit etmeyi umduklarını vurgulayarak. Daha yanıtı aranan bir çok soru var yani... Havacılıkta dünyanın önde gelen ülkesi ABD, bunların cevabını da en kısa sürede bulup, açıklayacaktır elbette... Tabii kamuoyunun bilmesini istedikleri kadarıyla... Bu durumda da “gerçekte ne oldu” sorusu geçerli olacak, algı ve olgu ikilemi de sürecek yine... Hele de hâlâ tartışılan “İkiz Kuleler” saldırıları ve ABD, CIA, FBI, Pentagon denildiğinde kirli sabıkaları hafızalardayken...